Dêrazor aşiretlerinden ‘Dış güçlerin planlarına karşı durun’ çağrısı
Dêrazor’daki aşiret ileri gelenleri, Suriye halkına dış güçlerin bölgeye yönelik kirli planlarına karşı durma ve QSD’nin yanında yer alma çağrısında bulundu. Ayrıca, Difa El Weteni ve Şam Hükümeti’nin silahlı gruplarından hesap sorulması gerektiğini vurguladı.
Difa El Wetenî ve Şam Hükümeti’ne bağlı diğer silahlı gruplar 7-12 Ağustos tarihleri arasında Dêrazor Kantonu’nunun doğu kırsalına saldırdı. Saldırılarda, 15 sivil şehit oldu, 24 de yaralandı.
Dêrazor Kantonundaki Arap aşiretleri söz konusu saldırılara tepki gösterdi.
Geranîc beldesinden aşiret ileri gelenlerinden Îbrahîm Hiwêş El Sultan saldırıları kınayarak, "Bölgemizi ve çocuklarımızı hedef aldılar. Çocuklarında aralarında bulunduğu çok sayıda masum insanımız şehit oldu” dedi.
Bölgeye yönelik saldırıları ve tehditlere karşı QSD’ye olan desteğini dile getiren Îbrahîm Hiwêş El Sultan, "Bölgemize yönelik saldırı ve tehditlere karşı, canı gönülden QSD’nin yanındayız” diyerek, uluslararası ve insan hakları örgütlerine, sivillere yönelik gerçekleştirilen katliamlara karşı durması ve suçlulardan hesap sorulması çağrısında bulundu.
Söz konusu saldırgan grupların hedeflerinden biri olan Ebû Hemam beldesinin aşiret ileri gelenlerinden Nasir Osman El Sebat ise, "Suriyeliler, Difa El Weteni ve rejim güçlerine bağlı milisler tarafından kanları dökülecek, evleri yıkılacak kadar ne günah işledi? Hastaneler yaralanan kadın ve çocuklarla dolu, saldırılar sonucunda 30’u aşkın ev yıkıldı” dedi.
Nasir Osman El Sebat bölgeye yönelik saldırılara karşı durmaya hazır olduklarını vurgulayarak, "Bölgede, aşiret ileri gelenleri olarak, söz konusu saldırı reddediyoruz. Bölgemizin güvenlik ve istikrarını hedef alan hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Rejim ve ortakları tarafından yapılan saldırılar zaten bu çerçevedeydi. Bizler güvenlik ve huzuru QSD ile mümkün kılmak istiyoruz. Dêrazor aşiretleri olarak savaştan yana değiliz, ancak gerek Türkiye gerekse Baas rejimi ve milisleri tarafından olsun, bölgenin güvenlik ve istikrarını hedef alacak her türlü tehdide cevap vermeye de hazır” diye vurgulayarak halkların birlikteliğini vurguladı.
Saldırıların amacının bölgenin huzur ve güvenliğini bozmak olduğunu hatırlatan Şiêtat aşiretinden Nûri Terak El Nûman ise, "Bölgede kötülük yapan, kadın ve çocukları katleden kim olursa olsun, reddediyoruz. Rejim ve Difa El Weteni’nin saldırılarını kınıyoruz. QSD’nin yanındayız. Hepimiz Suriyeliyiz, bölgeye saldıranları kınıyoruz. Onlardan hesap sorulmasını istiyoruz” dedi.
Şiêtat aşiretinden Sabit Hemad El Îd de, Suriyelilere çağrıda bulunarak, " Quneytra’dan Kobanê’ye kadar tüm Suriyelilere dış güçlerin oyununa gelmeyin. Bunların kötü niyetli ve dış güçlerin ajanı olduklarını biliyoruz. Bizler barış ve huzurdan yana olan bir halkız, savaşa karşıyız. Dışardakilerin amacı bölgede huzuru sağlamak değil, Suriye’yi yıkıma uğratmaktır. İç diyalogdan yanayız. Amacımız, Suriyeyi inşa etmek ve, çocuklarımızdan meydana gelen QSD ile birlikte huzur garantilemek. Bölge güvenliğini bozmada eli olanları iyi tanıyoruz, onlara karşıyız ve onlardan hesap sormalıyız” ifadelerinin altını çizdi.
Dêrazor aşiretlerinden ‘Dış güçlerin planlarına karşı durun’ çağrısı
Difa El Wetenî ve Şam Hükümeti’ne bağlı diğer silahlı gruplar 7-12 Ağustos tarihleri arasında Dêrazor Kantonu’nunun doğu kırsalına saldırdı. Saldırılarda, 15 sivil şehit oldu, 24 de yaralandı.
Dêrazor Kantonundaki Arap aşiretleri söz konusu saldırılara tepki gösterdi.
Geranîc beldesinden aşiret ileri gelenlerinden Îbrahîm Hiwêş El Sultan saldırıları kınayarak, "Bölgemizi ve çocuklarımızı hedef aldılar. Çocuklarında aralarında bulunduğu çok sayıda masum insanımız şehit oldu” dedi.
Bölgeye yönelik saldırıları ve tehditlere karşı QSD’ye olan desteğini dile getiren Îbrahîm Hiwêş El Sultan, "Bölgemize yönelik saldırı ve tehditlere karşı, canı gönülden QSD’nin yanındayız” diyerek, uluslararası ve insan hakları örgütlerine, sivillere yönelik gerçekleştirilen katliamlara karşı durması ve suçlulardan hesap sorulması çağrısında bulundu.
Söz konusu saldırgan grupların hedeflerinden biri olan Ebû Hemam beldesinin aşiret ileri gelenlerinden Nasir Osman El Sebat ise, "Suriyeliler, Difa El Weteni ve rejim güçlerine bağlı milisler tarafından kanları dökülecek, evleri yıkılacak kadar ne günah işledi? Hastaneler yaralanan kadın ve çocuklarla dolu, saldırılar sonucunda 30’u aşkın ev yıkıldı” dedi.
Nasir Osman El Sebat bölgeye yönelik saldırılara karşı durmaya hazır olduklarını vurgulayarak, "Bölgede, aşiret ileri gelenleri olarak, söz konusu saldırı reddediyoruz. Bölgemizin güvenlik ve istikrarını hedef alan hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Rejim ve ortakları tarafından yapılan saldırılar zaten bu çerçevedeydi. Bizler güvenlik ve huzuru QSD ile mümkün kılmak istiyoruz. Dêrazor aşiretleri olarak savaştan yana değiliz, ancak gerek Türkiye gerekse Baas rejimi ve milisleri tarafından olsun, bölgenin güvenlik ve istikrarını hedef alacak her türlü tehdide cevap vermeye de hazır” diye vurgulayarak halkların birlikteliğini vurguladı.
Saldırıların amacının bölgenin huzur ve güvenliğini bozmak olduğunu hatırlatan Şiêtat aşiretinden Nûri Terak El Nûman ise, "Bölgede kötülük yapan, kadın ve çocukları katleden kim olursa olsun, reddediyoruz. Rejim ve Difa El Weteni’nin saldırılarını kınıyoruz. QSD’nin yanındayız. Hepimiz Suriyeliyiz, bölgeye saldıranları kınıyoruz. Onlardan hesap sorulmasını istiyoruz” dedi.
Şiêtat aşiretinden Sabit Hemad El Îd de, Suriyelilere çağrıda bulunarak, " Quneytra’dan Kobanê’ye kadar tüm Suriyelilere dış güçlerin oyununa gelmeyin. Bunların kötü niyetli ve dış güçlerin ajanı olduklarını biliyoruz. Bizler barış ve huzurdan yana olan bir halkız, savaşa karşıyız. Dışardakilerin amacı bölgede huzuru sağlamak değil, Suriye’yi yıkıma uğratmaktır. İç diyalogdan yanayız. Amacımız, Suriyeyi inşa etmek ve, çocuklarımızdan meydana gelen QSD ile birlikte huzur garantilemek. Bölge güvenliğini bozmada eli olanları iyi tanıyoruz, onlara karşıyız ve onlardan hesap sormalıyız” ifadelerinin altını çizdi.
