KDP'nin Êzidî toplumuna yönelik planları

3 Ağustos 2014 fermanının açtığı yaralardan henüz kurtulamayan Sengal halkı, soykırım planları ve komplolarla karşı karşıya. Son olarak Şengal'deki planlarını hayata geçirmek için provokasyonlarla Şengal halkı arasında çelişkiler yaratmaya çalışıyor.

KDP'nin Êzidî toplumuna yönelik planları
16 Aug 2024   06:30
HABER MERKEZİ
SÎPAN SILO

3 Ağustos 2014'te DAIŞ çeteleri Şengal'de Êzidî toplumuna yönelik soykırım saldırısı gerçekleştirdi. Saldırılar sırasında Sengal'i koruduğu iddia edilen KDP güçleri kaçarak Êzidî toplumunu katliamla karşı karşıya bıraktı. Êzidî toplumuna yönelik yeni bir ferman olarak nitelendirilen katliam sonucunda binlerce Êzidî katledildi, 6 binden fazla Êzidî kadın ve çocuk DAIŞ çeteleri tarafından kaçırıldı.

BİR AYDA 2 KATLİAM

3 Ağustos 2014 fermanı öncesinde de Şengal’de Êzidî toplumuna yönelik saldırı ve katliamlar yapılmış ancak KDP güçleri yine görevlerini yerine getirmemişti. 14 Ağustos 2007'de Şengal'in Sîba Şêx Xidir ve Til Izêr köylerine insani yardım adı altında 3 TIR geçti. Ancak sonradan tırların KDP güçlerinin kontrol noktalarından kontrol edilmeden geçtiği, patlayıcı ve bomba yüklü olduğu ortaya çıktı ve bu tırlarla Şengal halkına yönelik bir katliam gerçekleştirildi. Saldırılarda yaklaşık 800 kişi yaşamını yitirdi, bin 500 kişi de yaralandı. Ayrıca iki köyün ev ve mülklerinde de büyük yıkım yaşandı.

Bu katliamdan sonra da KDP'nin Şengal'e yönelik komploları bitmedi.

KDP'DEN YALAN İDDİA

Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) ile HPG ve YJA-Star gerillaları, 13 Kasım 2015'te Şengal'i DAIŞ çetelerinden tamamen özgürleştirdi. Özgürleştirme gününde Mesut Barzani Şengal'e giderek bir basın toplantısı düzenleyerek, "Şengal'in özgürleştirildiğini duyurmak için buradayım" dedi. Mesut Barzani bu sözleriyle KDP güçlerinin Şengal'i özgürleştirdiğini iddia etti. O tarihten bu yana KDP güçlerinin Şengal'e yönelik saldırı ve girişimleri sona ermedi. Bu saldırılar sonucunda çok sayıda Êzidî şehit oldu veya yaralandı.

KDP’NİN SALDIRILARI

3 Ağustos 2017'de KDP güçleri Şengal'in Xanesor ilçesine saldırdı. Saldırıda bir YBŞ savaşçısı, bir gerilla ve Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) üyesi Nazê Naîf şehit oldu. Saldırıda ağır yaralanan muhabir Nûjiyan Erhan da 23 Mart 2017'de yaşamını yitirdi.

KDP güçleri, işgalci Türk devletinin Şengal'e yönelik işgal planlarını uygulayamadığı için bu sefer Türk devleti müdahale etti. 25 Nisan 2017'de Xanesor'a ilk hava saldırısını gerçekleştirdi. O tarihten bu yana Şengal’e 30'un üzerinde hava saldırısı düzenledi. Bunun yanında, KDP'nin Şengal'e girme çabaları da devam ediyor.

BAĞDAT VE HEWLÊR ANLAŞMASI

KDP iktidarı, Önder Abdullah Öcalan'a yönelik uluslararası komplonun yıl dönümü olan 9 Ekim 2020'de Şengal’ın güvenliği ve yönetimi konusunda Êzidî halkının görüşünü dikkate almadan Irak hükümetiyle bir anlaşma imzaladı.

Anlaşmaya göre; Federal hükümet ve Başûrê Kurdistan bölgesi, Şengal'de ortak yönetim kuruyor, Êzidîlerin güvenlik güçlerini tasfiye ediyor ve Şengal'e KDP güçleri ile federal polisten 2 bin 500 kişi konuşlandırıyor.

Şengal Demokratik Özerk Yönetimi Meclisi de 23 Kasım 2020'de yaptığı açıklamada, bu anlaşmanın Êzidî toplumunun iradesinin boşa çıkararak Êzidî savunma güçlerini dağıtmayı, DAIŞ'e karşı direnen Êzidîleri tutuklamayı, evlerinin basılarak meşru müdafaa silahlarına el koymayı, yolların kontrol altına alınmasıyla köyler ve kentler arasında kısıtlamalar getirmeyi, yurttaşların hareket alanlarını daraltmayı, Şengal sınırını kapatarak kuşatmayı ve bilinmeyen silahlı güçleri Şengal’e getirmeyi, DAIŞ saldırılarını destekleyen ve Êzidîlerin kaçırılmasına, satılmasına ve katledilmesine neden olan kişileri Şengal’e yerleştirmeyi amaçladığı belirtildi.

Anlaşma hükümlerinin uygulanmasını Êzidî toplumuna karşı yeni bir ferman olarak nitelendiren Şengal Demokratik Özerk Yönetimi Meclisi, Şengal Êzidî toplumunun hukuk adına altında yeni bir fermanla karşı karşıya olduğunu kaydetti.

Şengal’e yönelik saldırı ve planlara karşı sürekli direnen Êzidî toplumu,  tüm planları boşa çıkardı.

Bu anlaşmada parmağı olan Ankara, hem Şengal’deki Êzidî toplumunun öncülerini hedef alarak hem de tehdit ederek bu anlaşmayı dayatmaya çalıştı. Bağdat ve Hewlêr’ın Şengal’e yönelik politikalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından faşist Erdoğan, Şengal'i, "Bir gece ansızın gelebiliriz" sözleriyle tehdit etti.

ANLAŞMANIN BOŞA ÇIKARILMASI SONRASINDA ÊZİDÎ TOPLUMUNU İÇTEN DAĞITMA GİRİŞİMLERİ

Anlaşmanın Êzidî toplumu tarafından boşa çıkarılmasının ardından bu sefer de Şengal'deki Êzidî toplumu arasında fitne çıkartarak ve inançlar üzerinden müdahale ederek planlarını hayata geçirmeye çalıştılar.

KDP, yeni planı çerçevesinde çoğu zaman Êzidî toplumunun görüşünü dikkate almadan yandaşlarını Êzidîlerin temsilcisi olarak yetkilendirmek istiyordu.

KDP, 2020 yılında "Êzidîlerin manevi babaları" gibi olan Mir Tehsîn Bey ve Şêx Xertû Îsmaîl’in vefatını fırsat bilerek kendi istekleri doğrultusunda yerlerine yeni mirler ve şeyhler seçmeye çalışarak Êzidî toplumu arasında fitne çıkarmaya ve çelişki yaratmaya çalıştı.

SEÇİMLERE MÜDAHALE ETME

Êzidî Demokratik Özgürlük Partisi (PADÊ), Irak İçişleri Bakanlığı'nın resmi onayıyla 10 Ekim 2021'de yapılan Irak parlamento seçimlerine Êzidî toplumunu temsilen katıldı. Seçimler sırasında birçok sandıkta kartlı özel elektronik cihazlar aniden durduruldu. Ayrıca çok sayıda Êzidî'nin isimleri sandıklarda bulunamadı. Kamplardaki Êzidî mülteciler de KDP'nin baskısı altındaydı. Bunun sonucunda PADÊ adayı yeterli oy alamadı ve oylama iki KDP adayı arasında gerçekleşti.

İSLAM ADINA PROVOKASYON

KDP, en son bu yılın Ağustos ayında, Müslüman din adamı olduğunu iddia eden bazı yandaşları aracılığıyla Şengal ve Bakûrê Kurdistan’daki Êzidîlere karşı birçok kez provokasyon girişiminde bulundu. 

İslam'a hakaret eden "Şengal Peşmergeleri" komutanı Qasım Seşo'nun konuşmasının ardından dijital medyada Başûrê Kurdistan’da Êzidîlere yönelik provokasyon saldırıları arttı. Başûr’da yaşananlar KDP iktidarının arkasında olduğu sistematik provokasyonlar. Bu provokasyonların amacı Şengal’de sorun ve çatışma yaratmak. KDP bir taraftan da sözde Êzidîlere yönelik bu provokasyonları kabul etmediğini Êzidîlere göstermeye çalışmakta.

KDP yetkililerinin Êzidî yandaşları, Müslüman ve Hıristiyan din adamları aracılığıyla gerçekleştirdikleri, yaptıkları açıklamalar ve toplantılar bunun bir plan olduğunu ve bu planın amacının kendilerini Êzidîlerin haklarını savunucu olarak göstermek olduğunu kanıtlamakta.

Ancak özellikle provokasyonların ardından Şengalli binlerce mültecinin kamplardan anayurtlarına dönme dalgası, KDP'nin kamplardaki diğer mültecilere yönelik politikalarının ne kadar riskli olduğunu gösteriyor.

Yukarıda belirttiğimiz hususlardan, başta KDP olmak üzere Êzidî toplumuna yönelik soykırım planlarının devam ettiği açıkça görülmekte.

 (mab/df)

ANHA