`Özerk Yönetime kim saldırırsa Suriye halklarının düşmanıdır'

Şam hükümetine bağlı güçlerin saldırılarının Suriye halklarının çıkarlarına aykırı olduğunu ve Türk devletiyle normalleşme şartlarına uygun olduğunu hatırlatan Suriyeli muhalif Elî El Emîn El Siwêd, Özerk Yönetim'e saldıran herkesin Suriye halkının düşmanı olduğunu söyledi.

`Özerk Yönetime kim saldırırsa Suriye halklarının düşmanıdır'
`Özerk Yönetime kim saldırırsa Suriye halklarının düşmanıdır'
16 Aug 2024   05:15
HABER MERKEZİ
YEHYA EL HEBÎB

Şam hükümeti güçlerinin birkaç gündür Dêrazor Kantonu’nun doğu bölgesinde bulunan köy ve beldeleri bombalaması sonucu 15 yurttaş şehit olurken 25 kişi de yaralandı. Saldırılar bölge halkları tarafından protesto edildi.

Saldırılara ilişkin ajansımıza konuşan Suriyeli muhalif Elî El Emîn El Siwêd,  "Suriye rejiminin Demokratik Suriye Güçleri'ne (QSD) yönelik saldırıları Suriye'nin ve Suriye halklarının çıkarlarına aykırıdır. Saldırılar işgalci Türk devletiyle normalleşme şartlarına göre gerçekleştirildi. Türk rejimi, normalleşmenin tamamlanması için Suriye rejiminin QSD’ye saldırması şartını koydu. Ancak Türk rejimi için QSD’ye saldırmak önemli değil, önemli olan QSD’yi bahane ederek Suriye topraklarını işgal etmektir" dedi.

 ‘QSD’YE BÜYÜK SADAKAT’

Bu terör saldırılarının Fırat'ın batısındaki Suriyelilerin QSD'ye ve Cizîrê halkına destek vermesine olanak sağladığını ifade eden Elî El Emîn El Siwêd, "Özellikle QSD'nin bölünmeyi istediği yönündeki Türk propagandası ve Suriye rejimini destekleyenler genel olarak reddediliyor. Bölgedeki terör saldırılarına karşı yapılan siyasi açıklamalarda, özellikle de vahşi bombardımanda şehit olanlara yönelik taziye açıklamalarında bu açıkça görüldü” diye konuştu.

Saldırının tehlikelerine ve bu politikaya ilişkin olarak da konuşan Elî El Emîn El Siwêd,  "Bu saldırı Esad rejiminin Suriye topraklarını, katletme ve yıkım yoluyla yeniden kontrol etme stratejisidir. Rejim barışçıl çözüm çabalarını ve Birleşmiş Milletler’in (BM) 2254 sayılı kararını yok sayıyor. Rusya, İran ve Türk devletinin desteğiyle bölgeye saldırıyor” ifadelerini kullandı.

 ‘ŞAM HÜKÜMETİ, DEMOKRATİK ÖZERK YÖNETİM’İN DİYALOG İSTEĞİNİ REDDEDİ’

Elî El Emîn El Siwêd, Şam hükümeti ile Özerk Yönetim arasında diyaloğun gerekliliğine işaret ederek, şöyle konuştu: "Rejim, İran işgali sayesinde ayakta kalmıştır. Türk devleti, diyalog, barışçıl çözüm ve uzlaşma kelimelerini sözlüğünden çıkarmıştır. 2011 Serhildanının başlamasıyla Suriye halklarına saldırarak katletmeye başladı ve şimdi de kimse kalmayana kadar katletmeye devam ediyor. Karışıklık ve savaş, yıkım ve katliamdan başka bir şey getirmez.”

 ‘ÖZERK YÖNETİME KİM SALDIRIRSA SURİYE HALKLARININ DÜŞMANIDIR’

Suriyelilere de çağrıda bulunan Elî El Emîn El Siwêd, "Özerk Yönetim projesine kim saldırırsa Suriye halklarının düşmanıdır. Türk devleti işgalci bir devlettir. Suriye topraklarını işgal etmiştir. Suriyelileri katleden, ülkeyi harabeye çeviren ve halkların yarısının mülteci olmasına sebep olan işgalci Türk devletinin yetkilileri, rejimle diplomatik ilişkileri yeniden kurmak istediklerini söylüyor. İran olmasaydı Esad çoktan gitmişti. Irak’ın iradesi elinden alındığı için İran baskı uyguluyor. Türk devleti ve İran’ın Özerk Yönetim deneyimini yok etme girişimi içindir” dedi.

Özerk Yönetim’in Şam hükümetine karşı diğer güçlerin de katılımıyla iç ulusal cephesini güçlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Elî El Emîn El Siwêd, son olarak şunları söyledi: "Barışçıl bir harekete öncülük etmek ve krizin çözmek amacıyla BM kararlarını uygulamak için Özerk Yönetim'in ulusal cepheye sahip çıkması fırsatı var. Çünkü Özerk Yönetim, hem Suriye'nin en güçlü ve güvenli tarafıdır hem de Suriye yönetiminin yeniden kurulmasına yönelik bir modele sahiptir. Bu nedenle Özerk Yönetim'in bu sorumlulukla hareket etmesi gerekir. Eğer Özerk Yönetim, bu öncülük rolüyle hareket etmezse ne yazık ki düşmanın kararlarını bekleyen kişilerin durumuna düşecektir.”

 (mab/df)