Kürt ve Arap kadınları birlik için çalışıyor

Reportaj Summay

Kürt ve Arap kadınları birlik için çalışıyor
2 Jun 2022   00:56

Konra Star temsilcisi ve Lübnan'daki Newroz Kültür ve Sosyal Vakfı Başkan Yardımcısı Henan Osman, kadınların eski ve modern toplumların gelişiminde kilit rol oynadığını belirterek, barışı teşvik edebileceklerine vurgu yaptı.

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta geçtiğimiz günlerde Lübnan-Kürt Diyalog Kongresi düzenlendi. “Ortak yaşama ve eşit yurttaşlığa doğru" sloganıyla kadın özgürlüğü temelinde gerçekleşen kongreye katılanlardan biri de Konra Star temsilcisi ve Lübnan'daki Newroz Kültür ve Sosyal Vakfı Başkan Yardımcısı Henan Osman oldu.

Kongrede; kadın özgürlüğü mücadelesine destek vermek, her alanda kadın eşitliğini güçlendirmek, şiddetin her biçimini reddetmek, kadının rolünün önemini vurgulamak ve her alanda aktif olarak yerini almak gibi birçok konuda kadın mücadelesi açısından önemli kararlar alındı.

Henan Osman kongrede konuyla ilgili çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulunmuştu.

Kürt-Arap birliği için yürütülen çalışmaları, önemini ve bu çalışmalarda kadınların rolünü Henan Osman ile konuştuk. Röportajın detayları şöyle:

*İnsanların ve toplumların görüşlerine yaklaşmada kadınların temel rolü var. Bu noktada Kadınlar Kürt-Arap birliğini nasıl güçlendirebilir?

Kadınlar eski ve modern toplumların gelişiminde kilit bir rol oynadılar. Kadınlar toplumda olumlu değişiklikler yapabileceklerini, barışı teşvik edebileceklerini ve çatışmaları ortadan kaldırabileceklerini kanıtladılar. Yaşamın her alanındaki olağanüstü duruşlarıyla şiddeti reddetmesi ve ikna kabiliyetlerinin güçlü olması nedeniyle toplumda önemli yere sahipler.

Sadece toplumu değiştirme sürecinde değil, aynı zamanda bölge halklarının birliğinin kurulmasında da önemli rol oynuyorlar.

Bugün, Kürt ve Arap kadınlarının bölgede birliği güçlendirmede oynadığı rolü her zamankinden daha fazla görüyoruz.

DAİŞ’e karşı savaşan Kürt ve Arap kadınları şimdi birliği teşvik etmek için tüm sosyal ve kültürel alanlarda aktif olarak çalışma yürütüyor.

Kadınlar yürüttüğü kadın konferansları, seminerler ve diyalog masaları çalışmalarıyla iki halk arasındaki uçurumu azaltmayı hedefliyor. Kadınlar tüm özel konularda da diyalog ve tartışma dilini güçlendirmeyi amaçlıyor.

Kadınlar doğal olarak birbirlerini kültürel ve entelektüel konularda kabul ediyorlar. Bu durum, halklar arasındaki birliği kolaylaştırıyor. Kadınların kendine yabancılaşma durumunu ortadan kaldırıyor. Tarihsel, kültürel ve medeniyet köklerine geri dönmesine neden oluyor.

*Ortadoğu'nun dış müdahalelerden gördüğü zorluklara rağmen Kürt-Arap diyaloğunun önemi nedir?

Bu hassas dönemde özellikle Beyrut'ta Kürt-Arap Diyaloğu Kongresi'nin düzenlenmesinin tarihi bir adım olduğunu söyleyebiliriz. Lübnan'da hassas bir süreçten geçiyoruz. Lübnan toplumunun bölünmesi ve parçalanması durumu var.

Çatışmalara rağmen bölgedeki genel durumu ve büyük devletlerin halkın kazanımlarını ve varlıklarını nasıl kontrol etmek istediğini gördük. Bölgenin zenginliğini ele geçirmek ve bölge halkları pahasına çıkarlarını genişletmek için halkı bölmek istediklerini kongremizde açıkça ortaya koyduk. Sömürgeciliğin bölge üzerindeki politikalarını özellikle de Türk devletinin yeni Osmanlı rüyasını hayata geçirme projelerini gündeme getirdik. Ayrıca Kürdistan'a yapılan saldırıların bir bütün olarak bölgeye yönelik saldırının başlangıcı olduğu da doğrulandı.

*Kürt-Arap ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz ve iki halk arasındaki temel unsur nedir? Aralarındaki iletişim nasıl olmalı?

Kürt-Arap ilişkisinin önemi sadece siyasi çıkarlarıyla değil, aynı zamanda jeopolitik, kültürel, sosyal ve insani önemiyle de ilgilidir. Bu kongrenin amacı aynı zamanda Lübnan'ın farklı halkları arasında yapıcı diyalog kurmaktır.

Alman keşiş Martin Luthar'ın dediği gibi, "50 yıllık diyalog bir saatlik savaştan daha iyidir", savaşın bir sonucu olarak, büyük toplumsal acı ortaya çıkıyor.

Arap-Kürt halklarını birbirinden ayırmak aralarındaki diyalog bağını zayıflatmak için yabancı güçler tarafından türlü oyunlar oynanıyor. Bölgenin tüm kimliklerinin kabul edilmesi, kültürünü kanıtlamak ve aralarındaki diyaloğunun oluşmasını sağlamada kongrenin oluşumu çok önemliydi. Bu, yönetimlerde ademi merkeziyetçilik modelinin uygulanması için dışlama ve ihmal politikasından ayrılmadan gerçekleşmeyecektir.

Kürt-Arap birliğinin sağlanması için Önder Abdullah Öcalan'ın sunduğu demokratik ulus projesine güvenmek zorundalar. İki halk ve bölge halkları arasındaki ortak kültürel ve sosyal değerleri geliştirmeli ve korumalıdır. Her iki taraf da adalet, eşitlik ve eşit yurttaşlık haklarını kabul etmelidir.

ANHA