​​​​​​​Cynthia Farahat: Uluslararası güçler DAİŞ’i bitirmek istemiyor

Türkiye ve Katar’ın Hesekê’deki DAİŞ saldırılarında yer aldığını söyleyen Cynthia Farahat, bu saldırılardan İhvan ve İhvan’ı destekleyen hükümetlerin faydalandığının, uluslararası güçlerinde DAİŞ’i bilinçli olarak bitirmek istemediğinin altını çizdi.

DAİŞ çeteleri 20 Ocak gecesi Hesekê’nin Sina Cezaevi’ne yönelik saldırılarda bulunarak 5 bin çeteyi kaçırmaya çalıştı. Saldırıların Efrîn’e yönelik işgal saldırılarının başladığı 20 Ocak gününe denk gelmesi akıllara Türk devletinin rolünü getirirken, birçok yorumcu bunun tesadüf olmadığını söylüyor.

Konuya ilişkin ANHA’nın sorularını cevaplayan Ortadoğu Forumu (MEF) Üyesi Cynthia Farahat, Türk devleti ve Katar’ın saldırılarda aktif rol aldığını söyledi.

*DAİŞ, 5 bin çetenin tutulduğu Sina Cezaevi’ne saldırırken sizce kimlerden destek aldı?

Böyle bir saldırının gerçekleşebilmesi için cezaevi hakkında detaylı bilgi verebilecek ve saldırıya ilişkin eğitim verebilecek Türkiye, Katar, İran gibi sponsor devletlerin desteği gerekiyor.

Ayrıca birçok uluslararası istihbarat örgütlerinin de bu işin içinde olduğunu söylemek yanlış olmazı.

Bu olayı yükselen İslami cihattan bağımsız ele alamayız. Olay, uluslararası terörizmi destekleyen Katar rejiminin öncülüğünde, Taliban'ın Afganistan'ın kontrolünü ele geçirmesinden hemen sonra gerçekleşti. Afganistan artık tüm uluslararası cihatçı ve suç örgütleri için askeri bir üs haline geldi.

*DAİŞ’in saldırılarıyla eş zamanlı olarak Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarda bulundu. Sizce bu saldırılardan kim faydalandı?

Bu saldırılardan başta ihvan faydalandı. İhvan’ı destekleyen hükümetler de bu saldırıdan faydalandı. Saldırının amacı İslami terör dairesini yeniden genişletmekti. İkinci amaç ise kaos ortamı yaratarak İhvancı hükümetlere muhalefet eden kesimlerin tasfiye edilmesiydi. Bir diğer amaç ise bu saldırılarla dini hükümetlere meşruiyet kazandırmaktı.

*Suriye’de bulunan güçlerin bu saldırıda rol aldığını düşünüyor musunuz?

Rusya ve Şam hükümetinin bölgede çok fazla ajanı var. En büyük sorun, bu ajanların her iki devletin hükümetlerinin istihbarat teşkilatlarında da parmağı olmasıdır.

*Dünya DAİŞ’in Irak’taki saldırılarından bahsediyor ancak Hesekê’deki saldırıları gündemine almıyor. Sizce bunun nedeni ne olabilir?

Ne yazık ki uluslararası kamuoyu bu konuda net bir tavır ortaya koyamadı. Net bir tavır ortaya koyması birçok sorunu da beraberinde getirecek. Örneğin; Afganistan’ı kim Taliban’a teslim etti veya bu örgütleri farklı devletler arasındaki savaşta kim kullanıyor? Bu bağlamda gerçeklerin ortaya çıkmasını istemiyorlar.

*Uluslararası kamuoyu DAİŞ dosyasını çözmeyi neden gündemine almıyor?

DAİŞ’in sona ermesini istemiyorlar. DAİŞ sona ererse yeniden böyle bir nesil yetiştiremeyeceklerini biliyorlar.

*DAİŞ çetelerinin yargılanması için uluslararası mahkeme kurulmasının önemi nedir?

Bu çok önemli bir konu. 2015 yılında uluslararası ceza mahkemesi mevcut koşullarda DAİŞ çetelerini yargılayamayacağını açıkladı. Bu diplomatik bir açıklamaydı. Bununla gerçeği örtmeye çalıştılar. Çünkü DAİŞ’in yargılanması demek Türkiye, Katar ve İran’ın bu örgütle olan ilişkilerinin ortaya çıkarılması demektir.

(rr)

ANHA