Sêmalka eylemcilerinden KDP’ye Şengal tepkisi: T.C işbirlikçiliğine derhal son verin
HPG’nin, ‘’DAİŞ’e karşı Başûrê Kurdistan halkını savunmaya hazırız’’ açıklamasını ‘’Gerçek yurtsever bir tutum’’ olarak nitelendiren Sêmalka eylemcileri, KDP’nin gerillaya ve Şengal’e dönük saldırılarda T.C ile kuruduğu işbirliğine de derhal son vermesini istedi.
7 Aralık’ta işgalci Türk devletinin Şengal’deki SİHA saldırısında Şengal Özerk Yönetimi Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Merwan Bedel Xwedêda (Dijwar) şehit oldu. 11 Aralık’ta da Türk savaş uçakları Şengal’deki Xanesor Halk Meclisi binasını hedef aldı.
İşgalci Türk devletinin Şengal saldırılarında desteğini KDP’den aldığı artık herkesin bildiği bir gerçek. Bununla birlikte Rojava-Başûr sınırındaki Sêmalka’da, KDP’nin şehit düşürdüğü Gerillaların naaşlarının ailelerine teslim edilmesi için aralıksız süren bir eylem var.
İşgalci Türk devletinin Şengal saldırılarında desteğini KDP’den aldığı artık herkesin bildiği bir gerçek iken, aynı KDP medya savunma alanlarında gerillaya karşı bizzat savaşa da giriyor. Buna karşı ise, Rojava-Başûr sınırındaki Sêmalka sınır kapısında, KDP’nin şehit düşürdüğü Gerillaların naaşlarının ailelerine teslim edilmesi için, 2 ayı aşkındır kurulan çadır eylemi devam ediyor.
‘TÜM ŞEHİTLERİMİZİN CENAZELERİNİ İSTİYORUZ’
Sêmalka Eylem Komitesi Üyesi Xecê Şeref, KDP’nin ihanetçi olduğunun herkesin bildiği bir gerçek olduğunu, çok sayıda Gerillanın KDP tarafından şehit düşürüldüğünü hatırlatarak, “Biz de bu eylem çadırında şeref ve onur mücadelesi veriyoruz. Bu eylem sadece KDP’nin Gerillaya son saldırısında şehit düşenler için değildir. Belki yüzlerce gerillamız KDP tarafından şehit edildi ve cenazelerinin nerede olduğunu bile bilmiyoruz. Biz bütün şehitlerimizin cenazelerini almak istiyoruz” dedi.
Şengal’e yönelik saldırıları kınayan Xecê Şeref, “Şengal halkı üzerinde kimsenin egemen güç olma hakkı yoktur. Şengal halkı da herkes gibi özgür yaşamak istiyor. Onlar da şeref ve namus olarak gördükleri topraklarını korumaya çalışıyor” diye konuştu.
‘İHANETE RAĞMEN KARDEŞLİK VE BİRLİĞE ÇAĞIRIYORUZ’
Xecê Şeref, HPG’nin DAİŞ saldırılarına karşı Başûr’u savunmaya hazır oldukları dair açıklamasına ilişkin ise, şunları söyledi: “HPG yaptığı açıklamayla Kerkük’ü de bütün Başûrê Kurdistan’ı da savunmaya hazır olduğunu belirtti. KDP’nin ihanetine rağmen bizler kardeşlik ve birlik çağrıları yapıyoruz, fakat onlar bu çizgiye gelmiyorlar. Halk olarak bizim için Rojava ve Başûr arasında fark yoktur. Hepimiz biriz. Çocuklarımızın bir kısmı orada bir kısmı da burada. Peki bizim birlik çağrılarımıza karşı KDP ne yapıyor, roj çetelerini savaş cephesine konuşlandırıyor.”
‘HPG’NİN AÇIKLAMASI KÜRTLÜK VE İNSANLIK ADINADIR’
Eylemcilerden Girkê Legê Şehit Aileleri Meclisi Üyesi Hesen Murad Sami de Sêmalka’daki eylemlerinde kararlı olduklarını vurguluyor ve HPG’nin çağrısını ise, ‘’ Kürtlük ve insanlık’’ değerlerini ortaya koyan bir açıklama olarak değerlendiriyor.
Hesen Murad Sami’nin görüşleri ise şöyle, “DAİŞ Başûrê Kurdistan’a dönük saldırılarını yeniden yoğunlaştırdı. HPG ise, KDP’nin tüm kirli politikalarına rağmen, saldırılara karşı Başûr topraklarını savunmaya hazır olduğunu açıkladı. KDP Kürt halkına karşı bu kadar kirli politikalar izlemesine rağmen, HPG Kürtlük ve insanlık adına destek açıklaması yapıyor. Tabi bu destek Barzani’ye ve KDP’ye değil, Başûr’daki Kürt halkınadır. Çünkü Şengal’de yaşananların tekrarlanmasını istemeyen bir HPG vardır ve Kerkük’ü de Hewlêr’i de savunmaya hazırdır.”
‘KÜRTLERİ ETRAFINIZDA TOPLAYACAK BİR TUTUMUNUZ OLSUN’
Hesen Sami, Şengal saldırısında KDP’nin pozisyonunu ise, şu sözlerle kınadı: “Kan emici Erdoğan ve Türk devletinin düzenlediği saldırıyla Şengal Özerk Yönetimi Yürütme Konseyi Eş Başkanı Merwan Bedel Xwedêda’yı şehit etti. Bu saldırının sorumlusu Türk devletine istihbarat veren, saldırılarına onaylayan KDP’dir. O arkadaş şehit düşmeden önce aracının yerini kim nereden biliyordu? KDP istihbaratı bilgi verdi ki böyle bir saldırı oldu. KDP kurulduğu günden beri Kürtler adına kara bir lekedir, öyle olmaya da devam ediyor.”
Tüm bunlara rağmen KDP’yi ulusal birliğe çağıran Hesen Sami, “KDP’yi aldığı kirli kararlardan dönmeye ve Kürt halkına karşı tutumunu netleştirmeye çağırıyorum. Kürt milletinin yüz karası olmayın. Bu halkı etrafınızda toplayabilecek bir tutumunuz olsun” diye konuştu.
‘BAŞÛR HÜKÜMETİ DE BÖYLE BÜTÜNLEŞTİRİCİ AÇIKLAMALAR YAPMALI’
Dêrik Meclisi Üyesi Omer Yusuf ise HPG’nin açıklamasını ulusal bir tutum olarak nitelendirdi ve şöyle konuştu: “HPG’nin Kerkük açıklaması bizi çok sevindirdi. Biz Kürtler bir elin parmakları gibiyiz. Nasıl ki bir elin parmaklarından birini kaybetmek nasıl bir duyguysa Kürt güçlerinden birinin darbe alması da bizim için öyle bir duygudur. DAİŞ’in Başûr’daki saldırılarında peşmergeler şehit düştüğünde kendi evlatlarımızı kaybetmiş gibi hissettik, yüreğimiz dağlandı. Bugün dünyanın neresinde bir Kürt’ün başına bir şey gelse burada hissediyoruz. Kürtlük duyguları bunu gerektiriyor. Düşman Afrika’da bir Kürt çadır açsa onu yok ederim diyor. Biz Kürtler de fikirlerimiz ne olursa olsun, kim ne derse desin ulusal meselelerde tek fikir olmalıyız. Büyüklerimizin de dediği gibi ‘Bir olmazsak bir bir gideriz’. HPG, şimdi bile Başûr’u savunmaya hazır olduğunu açıklıyor. Bu Kürtleri birbirine yakınlaştıran bir açıklamadır. Böyle bütünleştirici bir açıklamayı Başûr hükümetinden de bekliyoruz.”
ŞENGAL SALDIRISI VE ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI
Şengal saldırısını kınayan Omer Yusuf, “Bu saldırıda Merwan arkadaşı şehit ettiler. Daha önce de Said arkadaşı, Zeki Şengalî arkadaşı şehit etmişlerdi. Kınıyoruz, ama düşmanın yüzüne ne söylesek azdır. Bu yüzden o şehitlerin izinde olmalıyız, binlerce yıldır bize yapılan zulme karşı mücadelemizi güçlendirmeliyiz. Kürtler için tek yol birliktir. Birlik olursak kazanırız. Rojava elimizden gitse Başûr da gider, Başûr gitse Rojava gider, Bakur gider. Yani kaderimiz birdir” diyerek saldırılara karşı Kürtlerin ortak mücadele etmesi gerektiğini belirtti.
‘BU EYLEM GEREKİRSE YILLAR SÜRER’
Omer Yusuf, KDP’nin Gerilla cenazelerini teslim etmemesine ilişkin ise şunları söyledi: “2014’te peşmergeleri Til Koçer Sınır Kapısı’ndan güvenli bir şekilde geçirmiştik. O zaman ‘bunlar peşmergedir, başka partidendir’ gibi bir düşünce aklımızın ucundan dahi geçmedi. Kardeşlerimiz olarak gördük onları. Hatta içlerinde akrabalarımız da vardı. Bakurlu, Başûrlu, Rojavalı sayısız şehidimiz var. Yani Kürtler arasında bölünme olmamalı diyorum. Türkler bile gerillalarımızı şehit ettiğinde ‘gelin cenazelerinizi alın’ diyordu. Biz de burada şehitlerimizin cenazelerini Başûr hükümetinden almak için eylem yapıyoruz. Bu eylem gerekirse aylar, yıllar sürer. Bu nedenle Başûr hükümetini şehit cenazelerini teslim etmeye çağırıyorum.”
‘KERKÜK, HEWLÊR VE ŞENGAL’İ HATIRLAYIN’
Omer Yusuf, konuşmasının devamında KDP’ye şu hatırlatmalarda da bulundu: “Kürtler olarak siyasî ve fikrî açıdan ne kadar farklı olsak da en nihayetinde bizler kardeşiz. Bu kin, bu öfke artık bitmeli. 1974-75’te Başûr halkı Rojava’ya geldiğinde evlerimizi onlara açtık ve hiçbir ayrımcılık yapmadık. DAİŞ Kerkük ve Hewlêr yakınlarındayken Gerilla size yardım etmişti. Gerilla ve peşmerge birlikte savaştı. Bunları hatırlayın. 2014’te binlerce Êzidî Rojava’ya geldiğinde kimse ‘bunlar Başûr’dan geldi’ bile demedi, herkes ‘kardeşlerimiz’ dedi.”
‘BİRLİK OLMAZSA HİÇBİR PARÇA ÖZGÜRLEŞMEZ’
Eylemcilerden Omer Yusuf, son olarak şu mesajı verdi: “Biz Kürtler binlerce yıldır düşmanlarıyla mücadele eden bir halkız. Binlerce yıldır bizi birbirimize kırdırmak isteyen düşmana karşı birlik olalım. Bir peşmerge katledildiğinde, bir Gerilla şehit düştüğünde ciğerimiz yanıyor. Avrupa’da yüzlerce onlarca ulus var ama yeri geldiğinde düşmana karşı bir olabiliyorlar. Biz Kürtler tek ulusuz, aynı dili konuşuyoruz, ama birlik olamıyoruz. Düşman birlik olmamızı engelliyorsa o zaman biz de mücadelemizi yükselterek birlik olalım. Birlik olmazsak Kürdistan’ın hiçbir parçası özgür olamaz.”
KDP’nin Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne yaptığı tüm ihanet ve saldırılara rağmen, düşman hukukunda bile yer almayan bir tutumla Gerilla cenazelerini ailelerine vermemek gibi insanlık dışı yaklaşımına rağmen Sêmalka eylemcileri, Kürtlük onurunu korumak için KDP’yi ulusal birliğe çağırıyor.
ANHA
Sêmalka eylemcilerinden KDP’ye Şengal tepkisi: T.C işbirlikçiliğine derhal son verin
7 Aralık’ta işgalci Türk devletinin Şengal’deki SİHA saldırısında Şengal Özerk Yönetimi Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Merwan Bedel Xwedêda (Dijwar) şehit oldu. 11 Aralık’ta da Türk savaş uçakları Şengal’deki Xanesor Halk Meclisi binasını hedef aldı.
İşgalci Türk devletinin Şengal saldırılarında desteğini KDP’den aldığı artık herkesin bildiği bir gerçek. Bununla birlikte Rojava-Başûr sınırındaki Sêmalka’da, KDP’nin şehit düşürdüğü Gerillaların naaşlarının ailelerine teslim edilmesi için aralıksız süren bir eylem var.
İşgalci Türk devletinin Şengal saldırılarında desteğini KDP’den aldığı artık herkesin bildiği bir gerçek iken, aynı KDP medya savunma alanlarında gerillaya karşı bizzat savaşa da giriyor. Buna karşı ise, Rojava-Başûr sınırındaki Sêmalka sınır kapısında, KDP’nin şehit düşürdüğü Gerillaların naaşlarının ailelerine teslim edilmesi için, 2 ayı aşkındır kurulan çadır eylemi devam ediyor.
‘TÜM ŞEHİTLERİMİZİN CENAZELERİNİ İSTİYORUZ’
Sêmalka Eylem Komitesi Üyesi Xecê Şeref, KDP’nin ihanetçi olduğunun herkesin bildiği bir gerçek olduğunu, çok sayıda Gerillanın KDP tarafından şehit düşürüldüğünü hatırlatarak, “Biz de bu eylem çadırında şeref ve onur mücadelesi veriyoruz. Bu eylem sadece KDP’nin Gerillaya son saldırısında şehit düşenler için değildir. Belki yüzlerce gerillamız KDP tarafından şehit edildi ve cenazelerinin nerede olduğunu bile bilmiyoruz. Biz bütün şehitlerimizin cenazelerini almak istiyoruz” dedi.
Şengal’e yönelik saldırıları kınayan Xecê Şeref, “Şengal halkı üzerinde kimsenin egemen güç olma hakkı yoktur. Şengal halkı da herkes gibi özgür yaşamak istiyor. Onlar da şeref ve namus olarak gördükleri topraklarını korumaya çalışıyor” diye konuştu.
‘İHANETE RAĞMEN KARDEŞLİK VE BİRLİĞE ÇAĞIRIYORUZ’
Xecê Şeref, HPG’nin DAİŞ saldırılarına karşı Başûr’u savunmaya hazır oldukları dair açıklamasına ilişkin ise, şunları söyledi: “HPG yaptığı açıklamayla Kerkük’ü de bütün Başûrê Kurdistan’ı da savunmaya hazır olduğunu belirtti. KDP’nin ihanetine rağmen bizler kardeşlik ve birlik çağrıları yapıyoruz, fakat onlar bu çizgiye gelmiyorlar. Halk olarak bizim için Rojava ve Başûr arasında fark yoktur. Hepimiz biriz. Çocuklarımızın bir kısmı orada bir kısmı da burada. Peki bizim birlik çağrılarımıza karşı KDP ne yapıyor, roj çetelerini savaş cephesine konuşlandırıyor.”
‘HPG’NİN AÇIKLAMASI KÜRTLÜK VE İNSANLIK ADINADIR’
Eylemcilerden Girkê Legê Şehit Aileleri Meclisi Üyesi Hesen Murad Sami de Sêmalka’daki eylemlerinde kararlı olduklarını vurguluyor ve HPG’nin çağrısını ise, ‘’ Kürtlük ve insanlık’’ değerlerini ortaya koyan bir açıklama olarak değerlendiriyor.
Hesen Murad Sami’nin görüşleri ise şöyle, “DAİŞ Başûrê Kurdistan’a dönük saldırılarını yeniden yoğunlaştırdı. HPG ise, KDP’nin tüm kirli politikalarına rağmen, saldırılara karşı Başûr topraklarını savunmaya hazır olduğunu açıkladı. KDP Kürt halkına karşı bu kadar kirli politikalar izlemesine rağmen, HPG Kürtlük ve insanlık adına destek açıklaması yapıyor. Tabi bu destek Barzani’ye ve KDP’ye değil, Başûr’daki Kürt halkınadır. Çünkü Şengal’de yaşananların tekrarlanmasını istemeyen bir HPG vardır ve Kerkük’ü de Hewlêr’i de savunmaya hazırdır.”
‘KÜRTLERİ ETRAFINIZDA TOPLAYACAK BİR TUTUMUNUZ OLSUN’
Hesen Sami, Şengal saldırısında KDP’nin pozisyonunu ise, şu sözlerle kınadı: “Kan emici Erdoğan ve Türk devletinin düzenlediği saldırıyla Şengal Özerk Yönetimi Yürütme Konseyi Eş Başkanı Merwan Bedel Xwedêda’yı şehit etti. Bu saldırının sorumlusu Türk devletine istihbarat veren, saldırılarına onaylayan KDP’dir. O arkadaş şehit düşmeden önce aracının yerini kim nereden biliyordu? KDP istihbaratı bilgi verdi ki böyle bir saldırı oldu. KDP kurulduğu günden beri Kürtler adına kara bir lekedir, öyle olmaya da devam ediyor.”
Tüm bunlara rağmen KDP’yi ulusal birliğe çağıran Hesen Sami, “KDP’yi aldığı kirli kararlardan dönmeye ve Kürt halkına karşı tutumunu netleştirmeye çağırıyorum. Kürt milletinin yüz karası olmayın. Bu halkı etrafınızda toplayabilecek bir tutumunuz olsun” diye konuştu.
‘BAŞÛR HÜKÜMETİ DE BÖYLE BÜTÜNLEŞTİRİCİ AÇIKLAMALAR YAPMALI’
Dêrik Meclisi Üyesi Omer Yusuf ise HPG’nin açıklamasını ulusal bir tutum olarak nitelendirdi ve şöyle konuştu: “HPG’nin Kerkük açıklaması bizi çok sevindirdi. Biz Kürtler bir elin parmakları gibiyiz. Nasıl ki bir elin parmaklarından birini kaybetmek nasıl bir duyguysa Kürt güçlerinden birinin darbe alması da bizim için öyle bir duygudur. DAİŞ’in Başûr’daki saldırılarında peşmergeler şehit düştüğünde kendi evlatlarımızı kaybetmiş gibi hissettik, yüreğimiz dağlandı. Bugün dünyanın neresinde bir Kürt’ün başına bir şey gelse burada hissediyoruz. Kürtlük duyguları bunu gerektiriyor. Düşman Afrika’da bir Kürt çadır açsa onu yok ederim diyor. Biz Kürtler de fikirlerimiz ne olursa olsun, kim ne derse desin ulusal meselelerde tek fikir olmalıyız. Büyüklerimizin de dediği gibi ‘Bir olmazsak bir bir gideriz’. HPG, şimdi bile Başûr’u savunmaya hazır olduğunu açıklıyor. Bu Kürtleri birbirine yakınlaştıran bir açıklamadır. Böyle bütünleştirici bir açıklamayı Başûr hükümetinden de bekliyoruz.”
ŞENGAL SALDIRISI VE ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI
Şengal saldırısını kınayan Omer Yusuf, “Bu saldırıda Merwan arkadaşı şehit ettiler. Daha önce de Said arkadaşı, Zeki Şengalî arkadaşı şehit etmişlerdi. Kınıyoruz, ama düşmanın yüzüne ne söylesek azdır. Bu yüzden o şehitlerin izinde olmalıyız, binlerce yıldır bize yapılan zulme karşı mücadelemizi güçlendirmeliyiz. Kürtler için tek yol birliktir. Birlik olursak kazanırız. Rojava elimizden gitse Başûr da gider, Başûr gitse Rojava gider, Bakur gider. Yani kaderimiz birdir” diyerek saldırılara karşı Kürtlerin ortak mücadele etmesi gerektiğini belirtti.
‘BU EYLEM GEREKİRSE YILLAR SÜRER’
Omer Yusuf, KDP’nin Gerilla cenazelerini teslim etmemesine ilişkin ise şunları söyledi: “2014’te peşmergeleri Til Koçer Sınır Kapısı’ndan güvenli bir şekilde geçirmiştik. O zaman ‘bunlar peşmergedir, başka partidendir’ gibi bir düşünce aklımızın ucundan dahi geçmedi. Kardeşlerimiz olarak gördük onları. Hatta içlerinde akrabalarımız da vardı. Bakurlu, Başûrlu, Rojavalı sayısız şehidimiz var. Yani Kürtler arasında bölünme olmamalı diyorum. Türkler bile gerillalarımızı şehit ettiğinde ‘gelin cenazelerinizi alın’ diyordu. Biz de burada şehitlerimizin cenazelerini Başûr hükümetinden almak için eylem yapıyoruz. Bu eylem gerekirse aylar, yıllar sürer. Bu nedenle Başûr hükümetini şehit cenazelerini teslim etmeye çağırıyorum.”
‘KERKÜK, HEWLÊR VE ŞENGAL’İ HATIRLAYIN’
Omer Yusuf, konuşmasının devamında KDP’ye şu hatırlatmalarda da bulundu: “Kürtler olarak siyasî ve fikrî açıdan ne kadar farklı olsak da en nihayetinde bizler kardeşiz. Bu kin, bu öfke artık bitmeli. 1974-75’te Başûr halkı Rojava’ya geldiğinde evlerimizi onlara açtık ve hiçbir ayrımcılık yapmadık. DAİŞ Kerkük ve Hewlêr yakınlarındayken Gerilla size yardım etmişti. Gerilla ve peşmerge birlikte savaştı. Bunları hatırlayın. 2014’te binlerce Êzidî Rojava’ya geldiğinde kimse ‘bunlar Başûr’dan geldi’ bile demedi, herkes ‘kardeşlerimiz’ dedi.”
‘BİRLİK OLMAZSA HİÇBİR PARÇA ÖZGÜRLEŞMEZ’
Eylemcilerden Omer Yusuf, son olarak şu mesajı verdi: “Biz Kürtler binlerce yıldır düşmanlarıyla mücadele eden bir halkız. Binlerce yıldır bizi birbirimize kırdırmak isteyen düşmana karşı birlik olalım. Bir peşmerge katledildiğinde, bir Gerilla şehit düştüğünde ciğerimiz yanıyor. Avrupa’da yüzlerce onlarca ulus var ama yeri geldiğinde düşmana karşı bir olabiliyorlar. Biz Kürtler tek ulusuz, aynı dili konuşuyoruz, ama birlik olamıyoruz. Düşman birlik olmamızı engelliyorsa o zaman biz de mücadelemizi yükselterek birlik olalım. Birlik olmazsak Kürdistan’ın hiçbir parçası özgür olamaz.”
KDP’nin Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne yaptığı tüm ihanet ve saldırılara rağmen, düşman hukukunda bile yer almayan bir tutumla Gerilla cenazelerini ailelerine vermemek gibi insanlık dışı yaklaşımına rağmen Sêmalka eylemcileri, Kürtlük onurunu korumak için KDP’yi ulusal birliğe çağırıyor.
ANHA
