​​​​​​​Dünya insani krize neden olan su savaşını izliyor

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye halklarına karşı yürüttüğü su savaşı büyük bir insani trajediye neden olurken, dünya bu trajediyi izlemekle yetiniyor.

​​​​​​​Dünya insani krize neden olan su savaşını izliyor
28 Sep 2021   03:14
KOBANÊ – MEYSA EKARÎ

Kuzey ve Doğu Suriye halkı Türk devletinin kirli savaş yöntemleri nedeniyle zor bir dönemden geçiyor. Suriye krizine doğrudan müdahale ederek krizin uzamasına ve derinleşmesine neden olan Türk devleti, Fırat nehrinin suyunu keserek bölge halkını göçe zorluyor. Birçok yorumcu Türk devletinin suyu bir silah aracı olarak kullandığına dikkat çekiyor.

Türk devleti 27 Ocak’tan bu yana Fırat nehrinin suyunun debisini düşürüyor. Saniyede 500 metreküp suyun Suriye’ye geçmesine izin vermesi gerekirken bunu saniyede 200 metreküpe kadar düşürdü.

Suyun azalması bölgeyi birçok alanda olumsuz etkiliyor. Bunların başında ekonomik etkilenme geliyor. Bölge ekonomisinin temelini oluşturan tarım, suyun azalmasından etkilenen ilk sektör oldu. İçme suyu tedarikinin zorlaşması, elektrik üretiminin düşmesi, azalan suda biriken pisliklerin hastalık yayması gibi sorunlar da suyun azalmasından kaynaklanıyor.

Konuya ilişkin konuşan Tişrin Barajı Yönetim Kurulu Üyesi Mühendis Hemûd El Hemadîn, Türk devletinin suyun debisini saniyede 180 metreküpe kadar düşürdüğünü söyledi. Son ölçümlere Tişrin Barajının su seviyesi 4,5 metre daha düştü. 70 cm daha düşmesi halinde baraj hizmet vermekten çıkacak.

Bölgenin temel su kaynağı olan Fırat nehrinin su seviyesi tarihinin en düşük seviyelerinde seyrediyor. Son verilere göre nehrin suyu en az 6 metre daha düştü. Nehrin su seviyesi dikey olarak 2 metre yatay olarak 3 metre azaldı.

Suriye’ye saniyede bırakılan 180 metreküp suyun 150 metreküpü içme suyu ve tarımsal sulama için kullanılıyor. Bu durum elektrik üretimini düşürüyor. Yaz aylarının sıcak geçmesi nedeniyle buharlaşma oranı da oldukça arttı.

Hemûd El Hemadîn, su miktarının azalması nedeniyle barajdaki elektrik üretiminin 16 saat boyunca durdurulduğunu belirterek, bunun elektrik verme saatlerini düşürdüğünü kaydetti.

Hemûd El Hemadîn, elektrik türbinlerinin sadece 8 saat çalıştığını bu nedenle bölgenin elektrik ihtiyacının çok az bir bölümünün karşılanabildiğini vurguladı. Suyun azalması nedeniyle 105 megawatt elektrik üretebilen türbinlerin 75 megawatta kadar düştüğünü ifade eden Hemûd El Hemadîn, türbinlerin elektrik üretiminin yüzde 30 oranında düşüş yaşadığını belirtti.

Suyun azalmasının yarattığı tehlikelere işaret eden baraj yöneticileri, barajın tamamen hizmetten çıkabileceğini söylüyor.

‘İNSANİ KRİZ YAŞANABİLİR’

Suyun azalmasının sadece elektrik üretimini değil birçok alanı etkilediğini dile getiren Hemûd El Hemadîn, “Suyun azalması nedeniyle birçok çevre sorunu da yaşanıyor. İçme suyu temininde zorluklar yaşanıyor. Elektrik üretimi düştüğü için içme suyu pompalarının çalışma saatleri de düşüyor. Bölgede birçok kişi tankerlerle su taşımak zorunda kalıyor” dedi.

Bu yıl yağış miktarının çok az olması nedeniyle yer altı suları da çekildi. Halk kuyularda dahi su bulamıyor. Bu durum bölgenin karşı karşıya olduğu krizi de gözler önüne seriyor.

Azalan su miktarında oluşan kirlilik hastalıklar da yayıyor. Fırat nehrinin kirli suyunu tüketen yüzlerce kişi zehirlenme nedeniyle sağlık merkezlerine başvurdu.

Tarımsal üretimin gördüğü zarara ilişkin de konuşan Hemûd El Hemadîn, “Suyun azalması çiftçileri çok olumsuz etkiledi. Özellikle tarımsal sulama ile üretim yapan çiftçilerin maliyetleri çok fazla arttı. Bu durum piyasadaki fiyatlara da olumsuz yansıdı. Hayvancılık yapanlar da hayvanlarını düşük fiyata satmaya yöneldi” dedi.

Suyun azalması ekosisteme de zarar veriyor. Fırat nehrinde yaşayan birçok balık türü suyun azalması ve kirlenmesi nedeniyle yok oldu.

Türk devletinin Suriye halkına karşı yürüttüğü su savaşı bölgeyi ciddi bir krizle yüz yüze bırakıyor. Dünya ise Türk devletinin insanlık dışı bu uygulamalarını sadece izlemekle yetiniyor.

(rr)

ANHA