‘Tecrit suçtur, suç ise mücadele gerekçesidir’

“Tecrit bir insanlık suçudur, bu suça karşı da ancak bölgesel ve küresel düzeyde topyekûn mücadeleyle karşı konulabilir, bunun için de mücadele her yerde olmalı.”

‘Tecrit suçtur, suç ise mücadele gerekçesidir’
14 Sep 2021   00:52
QAMIŞLO

İmralı’da uygulanan tecridin Önder Abdullah Öcalan’ın ideoloji ve felsefesine karşı duyulan korkunun sonucu geliştiğine dikkat çeken yazarlar, Şengal, Maxmûr ve Başûrê Kurdistan’a yapılan saldırıların asıl olarak bu korkunun sonucu olduğunu belirterek, herkese mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

Türk devletinin İmralı tecridiyle uluslararası hukuku ve insan haklarını yok saydıklarını ifade eden Yazar Hasan Zaza, tecridin Önder Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenliğini tehdit ettiği uyarısında bulundu.

“Önder Apo’ya uygulanan tecridin ne insanî ne de ahlaki hiçbir gerekçesi yoktur” diyen Hasan Zaza, “Ancak buna karşı Önderliğin düşünceleri ve Demokratik Ulus projesi, kapitalizmin yapıtaşı olan ulus-devlet yapısını sarsmaktadır” tespitini yaptı.

‘DEMOKRATİK ULUS HALKLARIN DEMOKRATİK SİSTEMİDİR’

Önder Öcalan’ın halklar adına demokratik bir sistemin geliştirilmesi amacıyla oluşturduğu Demokratik Ulus Sistemi’nin yaşanan kriz ve kaosun da asıl çözüm yolu olduğuna işaret ederek, “Bu temelde geliştirilen proje Ortadoğu’ya barış ve güven getirecektir. Küresel sistem Önderlik fikirlerini ve geliştirdiği demokratik sistemi egemenliğine ve çıkarlarına tehlike olarak gördüğünden bu insanlık dışı tecride karşı sessiz kalıyor. Bu şekilde uluslararası komploda nasıl yer aldıklarını da göstermiş oluyorlar” dedi.

‘HERKES TUTUM ALMALI’

Tecridin ancak geliştirilecek kapsamlı bir mücadele ile son bulacağını söyleyen Zaza, “Tüm insanlık bu tecride karşı durmalı. Kürt halkı ve Ortadoğu halkları, Önderlik için alanlara çıkmalı ve özgürlüğünü haykırmalıdır. O, sadece Kürtlere değil, Ortadoğu halklarına mal olmuş bir önderdir ve bütün Ortadoğu halkları için mücadele etmektedir” diyerek, tecride karşı bölgesel ve küresel çapta mücadele çağrısı yaptı.

‘HER BİR CÜMLESİ DEVRİM YARATTI’

“Türk devleti Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden büyük bir korku duyuyor” diyen Cizre Bölgesi Aydınlar Birliği Üyesi yazar Xalis Misewer de, tecridin tamamen bu korkunun sonucu geliştiğini, söyledi.

Misewer şöyle konuştu, “Önder Abdullah Öcalan’ı dört duvar arasına hapseden kapitalistler, böylece önderliğin fikirlerinin yayılmasını önleyeceğini sandılar. Ancak yanıldılar. Avukatları ve ailesiyle yaptığı her bir görüşmede fikirlerini dünyaya yayan Önderliğin her bir cümlesi yeni bir devrim yarattı” şeklinde konuştu.

‘KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNE KİMSE ÖNDER APO KADAR ÖNEM VERMEDİ’

Hiçbir devrimci önderin Önder Abdullah Öcalan kadar toplumun özgürlüğünün kadının özgürlüğü ile mümkün olacağına inanmadığını vurgulayan Misewer, “Önderliğin kadın özgürlüğü hakkındaki fikirleri, Ortadoğu halkları, özellikle de Araplarda büyük yankı uyandırdı. Önceden kadını erkeğin kölesi olarak gören anlayışlar bir bir yıkıldı. Birçok kişi, ‘Böyle fikirlerle ilk kez tanışıyoruz. İlk kez insan olduğumuzu hissediyoruz’ diyor. Eskiden kadın sadece çocuk doğuran olarak görülüyordu. Kadın evlenir, çocuk doğurur, ona bakar. Kendisine biçilmiş bir roldü bu. Buna karşı çıkan kadın her türlü baskıyla karşı karşıya kalıyordu. Ama şimdi artık öyle değil çünkü toplum Önder Apo’nun fikirleriyle tanıştı ve hiç olmayacağı düşünülen bir gelişme yaşadı” diyerek Önder Öcalan’ın felsefesinin toplumda yarattığı etkiye dikkat çekti.

Misewer devamla, “Bugün Beşar Esad da Türk devleti de elinden geleni yapıyor, ama Arap halkını bize karşı kışkırtamıyor. Neden? Çünkü Araplar Önder Apo ile özgürlüğü, güzelliği ve insanlığı gördüler. Önder Apo’nun fikirlerinin kendi çıkarlarına da olduğunun farkına vardılar” diye de ekledi.

‘DÜŞMANIN KORKUSU ÇOK BÜYÜK’

Misewer de tecridin asıl olarak bu özgürlük düşüncelerinden duyulan korkunun sonucu geliştiğine işaret ederek, “Neden görüşme yapılmasını engelliyorlar? Çünkü biliyorlar ki Önder Apo’nun her bir cümlesi yeni bir devrim yaratıyor. Gerçekten kapitalistlerin, sömürgecilerin Önderlik fikirlerine karşı büyük bir korkusu var” tespitini yaptı.

TÜRK HALKINA ÇAĞRI: DEVLET SİZİ KANDIRIYOR

“Önder Apo sayesinde Kürdistan’ı tam olarak özgürleştiremesek de psikolojik olarak, ruh olarak özgürüz; kendimize güveniyoruz” diyen Misewer, Türkiye halkına da, “Önderlik çözüm sahibidir. Önder Apo’nun zindandan çıkması Türkiye’nin de yaşadığı sorunlara çözüm olacaktır. Önderlik zindanda olduğu sürece Türkiye’de çözüm ve istikrar olmaz, ülke gelişmez. Türk ve Kürt halkı kardeştir, yaşadığımız topraklar hepimizin vatanıdır. Türkler, ‘Bu Kürtler, gelip ülkemi işgal etmek istiyor’ demesinler. Sizin devletiniz Önderliğimizi zindana koydu. Ülkemizi işgal ediyor. Önder Apo’nun fikirlerini benimseyen Kürtler olarak topraklarımızı bırakmayacağız ve binlerce yıl daha kardeş olarak yaşayacağız” diyerek, Türk halkının da devletin propagandasına kanmaması çağrısı yaptı.

Xalis Misewer, Kürt halkına da, “Artık tecridin kaldırılması için mücadele etmemeliyiz. Kürtler olarak ne yapıp edip Önderliği zindandan çıkarmalıyız. O zaman biz de Türk halkı da diğer halklar da özgür oluruz. Bu olmadığı takdirde özgürlük karşıtlarına karşı savaş hep sürecektir. Önder Apo’nun fikirleriyle tanıştıktan sonra Kürtler asla pasif kalmaz. Bu fikirler sayesinde artık sessiz kalmak nedir bilmiyoruz. Oturan, yerinde duran Kürtlüğünü unutmuştur demektir. Türk devleti, ‘En iyi Kürt ölü Kürt’tür’ diyor. Seni ölü olarak görmek istiyor. Buna bilerek hareket etmek gerekir” dedi.

‘ÖNDERLİK FİKİRLERİNİN YUVA KURDUĞU ALANLAR BOMBALANIYOR’

Şengal’e, Maxmûr’a yapılan saldırıların sadece orada yaşayan insanlara karşı geliştirilen saldırılar olarak yorumlanamayacağını söyleyen Cizre Bölgesi Aydınlar Birliği Üyesi yazar Xalis Misewer, “Buralar Önder Apo’nun fikirlerinin hayat bulduğu, yuva kurduğu yerler. Yani bombalarını Önder Apo’nun fikirlerine atmış oluyorlar. Türk devleti ‘Kürt halkının düşmanı değilim, bu fikirlerin düşmanıyım’ diyor. Şu bir gerçek ki o fikirler olmasa Kürt halkı da olmaz” dedi.

(cj)

ANHA