‘Afganistan’ın kontrolü bir senaryo ve bitmeyen tiyatrodur’

Taliban’ın Afganistan’ın kontrolünü ele almasının darbe olmadığını belirten Siyasi Analist ve Uluslararası İlişkiler Araştırmacısı Tariq Wehî, bunun Doha’da planlanan bir tiyatro olduğunu, belirtti.

‘Afganistan’ın kontrolü bir senaryo ve bitmeyen tiyatrodur’
21 Aug 2021   06:47
HABER MERKEZİ– YEHYA EL-HEBÎB

Taliban, ABD güçlerinin 20 yıl sonra Afganistan’dan çekilmesinin ardından başkent Kabil’i tamamen kontrol altına aldı. Washington öncülüğündeki NATO, 11 Eylül 2011 New York ve Washington’a yapılan saldırının ardından Taliban’ı Kabil’den zorla çıkardı.

HAREKETİN KURULUŞU

Taliban hareketi, eski Sovyet Birliği güçlerinin Afganistan’dan çekilmesinin ardından Pakistan’ın kuzeyinde ortaya çıktı. Taliban’ın üyelerinin çoğunluğu Peştunlardan oluşmakta ve hareket 1994 yılının sonbaharında Afganistan’da öne çıktı.

Taliban’a ilk katılan üyelerin çoğunluğu Pakistan’daki dini medreselerde eğitim gördüğü için Pakistan, her zaman Taliban’ı kurmakla suçlanıyor. Fakat Pakistan bu suçlamaları reddediyor.

Taliban, 1990’lı yılların ortalarında Afganistan’da iktidara ulaştığında 2001 yılına kadar Pakistan, Suudi Arabistan ve BAE onu resmi olarak tanıyan ülkelerdendi ve Pakistan, Taliban’la diplomatik ilişkileri kesen son devletti. Taliban, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından yeniden dünya gündemine oturdu

Hareket, El Kaide lideri Usame bin Ladin’i korumak ve güvenliğini sağlamakla suçlandı, ayrıca bu hareketin üyeleri de ABD saldırılarından sorumlu tutuldu. ABD, Eylül ayında gerçekleşen saldırıların üzerinden çok geçmeden Taliban’ın Afganistan’daki iktidarını yıktı fakat örgütün lideri Mele Mihemed Omer tutuklanmadı.

DOHA’DAKİ ZİRVENİN SONUNÇLARI

Yaklaşık 19 yıllık müdahalenin ardından ABD, 2020 yılında Doha’da düzenlenen zirve aracılığıyla Afganistan’da kalan güçlerini geri çekme kararı aldı. Taliban ise El Kaide ve aşırılık yanılışı grupların bölgedeki hareketliliğine izin vermeyeceğini belirtti.

ABD ve Taliban arasındaki anlaşmaya göre, Taliban ve Afgan hükümeti diyalog kuracak ve ardından ülkenin geleceğini belirleyecekler. Fakat Joe Biden’ın ABD güçlerinin çekilmesi emrini vermesiyle birlikte, Taliban 11 gün içinde Afganistan’ın önemli kentlerin kontrollerini ele geçirdi son olarak başkent Kabil’i tamamen kontrol altına aldı.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Siyasi Analist ve Uluslararası İlişkiler Araştırmacısı Tariq Wehî, Taliban’ın iktidara el koymasının bir darbe olmadığını, bunun Afganistan’daki askeri ve güvenlik komutanlarının yanı sıra ABD istihbaratının doğrudan olmayan koordinesiyle gerçekleştiğine dikkat çekti. Tariq Wehî, Afganistan’da yaşanan gelişmelerin bir tiyatro olduğunu ve sonuçlarından bütün tarafların olumsuz etkileneceğini ifade etti.

PLANLANMIŞ SENARYO

ABD’nin Taliban’ın ilerleyişi karşısındaki tutumuna değinen Tariq Wehî, “ABD, 2019 yılında çekilme kararı almıştı. Ya da Trump Afganistan’dan çekilme kararını verdiği gün Katar’ı ABD ve Taliban arasında arabuluculuk yapması için belirledi. ABD, El Kaide’nin merkezi haline dönüşen Afganistan’dan 20 yıllık operasyonlarının ardından en zararla geri çekilmeyi istedi. Fakat yaşanan gelişmeler, Doha’da planlandı. Taliban ülkeyi kontrol edinceye kadar ABD hava savunma sistemlerinin açık kalması bunun işaretidir” ifadelerini kullandı.

PAKİSTAN’IN ROLÜ

Tariq Wehî, Pakistan’ın tutumuna ilişkin şunları kaydetti: “Pakistan, önemli bir komutan aracılığıyla Taliban’ı tebrik etti. Buradan Pakistan’ın hem Pakistan-Afganistan sınırını gözlemciliğini hem de egemenliği kontrolü altına alma hazırlığı yapmasındaki ikili rolünü görebiliriz. Ayrıca Pakistan güçlü ve bölgesel rolünü yeninden kurmak istiyor.”

RUSYA, ÇİN VE İRAN’A ETKİLERİ

Araştırmacı ve gözlemcilere göre Taliban’ın egemenliği İran, Çin ve Rusya’yı önemli oranda etkileyecek. Tariq Wehî ise, “İran, yaşananların ABD’nin karşısında önemli bir zafer olduğu görüşünde ve bu durum ABD’ye karşı beslenen kini daha da arttırıyor. Fakat öte yandan da ABD’nin Afganistan’ı Sünni-Şii savaşına doğru sürüklemesinden korkuyor” yorumunu yaptı.

“Rusya da Tacikistan’da aktif ve NATO üsleri kadar gelişmiş asker üsler inşa ediyor, amacı ise bölgenin gözlemciliğini yapan” diyen Tariq Wehî şöyle devam etti: “Rusya, yaşananları ABD’ye ceza olarak görüyor. Fakat bunu Sovyet zamanında Afganistan’da yaşanan 30 yıl önceki olaylara benzetmiyor. Öte yandan Taliban’ın kontrolünün ardından etrafındaki ülkelere etki etmesinden korkuyor.”

Çin’in ise ticaret anlaşmaları veya alt yapının oluşması için Pakistan ve diğer ülkelerle bir yarışa girmek istemediğini belirten Tariq Wehî, Çin’in ayrıca ABD’nin düşünü bir fırsat olarak gördüğünü kaydetti.

‘TÜRKİYE HİKAYEDEKİ EN ÖNEMLİ OLAY’

Türk devletinin Afganistan’daki girişimlerine değinen Tariq Wehbî, “Hikayedeki en önemli olay Türkiye’dir. Doha diyalogundan gözlem ve bir alternatif olarak ABD güçlerinin yerini almak istedi ortaya çıktı. En önemlisi Kabil Havaalanı’nın kontrol etmek istemesi bunun göstergesidir. Fakat Türkiye, Afgan göçmenlerin Avrupa’ya geçişindeki koridor olmasından dolayı AB, mülteci dalgası konusunda uyarıda bulundu. Afgan göçmenlerin konusunun çözümü için en çok Macron mesaj gönderdi. Türkiye de Çin gibi bu yeni kuruluştan pay almak istiyor. Doha’da Taliban liderleriyle temas kurmak istedi. Fakat havaalanının savunma görevini istedi” ifadelerini kullandı.

MEZHEPSEL SAVAŞ TEHLİKESİ

Afganistan’da önümüzdeki günlerde meydana gelebilecek ihtimallere dikkat çeken Tariq Wehbî, “Taliban’ın yaptığı bütün ‘iyi’ açıklamalar sadece madalyonun bir yüzüdür. Ülkenin adını Afganistan İslam Emirliği olarak değiştirmesi, insan ve kadın özgürlüğü konusundaki açıklamalarıyla sadece iddiadır. Taliban örümcek gibi bir harekettir ve birçok gizli yönü vardır. Bana göre önümüzdeki en az üç yıl uluslararası tasfiyeye ulaşmadan Afganistan’da istikrar olamayacak. Aynı zamanda Ahmet Şah Mesud’ın oğlunun öncülüğünde kurulacak muhalefetin Taliban’ı istemeyen ülkeler tarafından finanse edilecek” dedi.

“Taliban’ın Afganistan’da çıkaracağı Sünni-Şii savaşında İran’ı kullanmasından korkuyorum” diyen Tariq Wehbî, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bu durum bütün tarafların silahlanmasını ve Batı’nın üzerindeki terör korkusunu uzaklaştıracak. Afganistan, Batı kendisini tehlikeye atan istihbarat bilgilerini alana ve Afganistan'ın kontrolünü yeniden ele geçirmek için yeni bir operasyona hazırlanana kadar önümüzdeki yıllarda gündemde olacak. ABD’nin tiyatrosu halen devam ediyor ve zincirin halkaları henüz sona ermedi.”

(ff)

ANHA