Özgürlük yürüyüşünde 19 Temmuz dönemeçleri
19 Temmuz Devrimi, 12 yıllık tecrübesiyle halklar, devrimci, demokratik ve sosyalist güçler arasında önemli tartışmalara imza attı; özerklik modelinin rengini netleştirdi.

Halkların tarihinde siyasete, askeriyeye, kültüre, ekonomiye damgasını vuran dönemler ve tarihler vardır. Bu günler içerde olduğu kadar dışarda da ses getiriyor, etki yaratıyor. 12 yıl önce 19 Temmuz 2012'de Kobanê’de böyle bir tarihi bir süreç başladı. Kürtlerin öncülüğünde başlayan daha sonra dalga daha halkların ve diğer inançların katılımıyla tüm bölgede kendi kendini yönetme sistemine dönüştü. Devrimin başlandığı yer tarihi bir öneme sahip. Kobanê, Kürt ve halkların tarihinin başlandığı yer olarak da tanınıyor.
Kobanê'nin adı tarihte ilk kez 1979’de anıldı. Aynı yılın 2 Temmuz’unda özgürlük mücadelesini başlatan Önder Abdullah Öcalan Kobanê'ye geçti. Bu yolculuk Elpelûrê köyünde başladı, ardından Kürdistan ve Ortadoğu'ya yayıldı.
Rojavayê Kürdistan ve Kuzeydoğu Suriye'nin diğer kentleri gibi Kobanêliler de kendilerini bu çizgide eğitip örgütledi ve özgür yaşam bilincini geliştirdi.
12 Mart 2004'te Qamişlo'daki katliama karşı direniş tarihi bir dönem oldu. O tarihten bu yana Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) temeli atıldı. Bölgenin en büyük siyasi partisi olan Demokratik Birlik Partisi (PYD) bu dönemde (2003) kuruldu. Devrimine öncülük eden kadın mücadelesi 2005 Yekîtiya Star (Star Birliği) adıyla kurumsallaştı.
Tunus'ta 2010'da başlayan "Halkların Baharı" direniş, 2011'de Mısır, Libya'nın ardından Suriye'ye taşınınca, Rojava'da on yıllardır süren yıkım ve inkar politikalarına karşı mücadele ve direnişle yeni bir aşamaya girdi.
Köylerde ve şehirlerde halk komün çatısı altında örgütlendi. 2007’de kurulan ve çalışmalarını gizli yürüten Kürt Dil Kurumu (SZK), artık resmi çalışmalarını yürüttü. 26 Aralık 2011'de ilk kez Kürtçe dil okulları açıldı. Kobanê kentindeki ilk ilkokuluna Şehit Mamoste (öğretmen) Osman Sileyman İlkokulu adı verildi.
Ekim 2011'de kurumsal çatı olarak TEV-DEM kuruldu. Daha sonra 354 kişiden oluşan ve yüzde 40'ı kadın olan Rojavayê Kürdistan Halk Meclisi (MGRK) kuruldu.
19 TEMMUZ
Takvimler 19 Temmuz’u gösterdiğinde Kobanê'de devrim kıvılcımı ateşlendi. Seçilen yer Baas Partisi için çok önemli bir yerdi. Irkçılığın teşvik edildiği bina artık yerel halkın kendi kendini yönettiği yerin merkezi oldu.
Kobanê'den sonra; Efrin, Serêkaniyê, Dirbêsiyê, Amudê, Dêrik, Girkê Legê, Tirbespiyê, Qamişlo, Til Temir, Hesekê'de halklar yönetimi eline aldı. Şehirlerde halk meclisleri, mahallelerde Halk Evleri ve bunlara bağlı komiteler kuruldu.
SURİYE’DE YIKIM ROJAVA’DA YENİ SİSTEM
15 Mart 2011'de başlayan Suriye direnişi, ABD, Avrupa, Rusya, Çin, Türkiye ve İran gibi güçlerin müdahalesiyle çıkar savaşına, yıkıma ve katliamlara dönüştü. Ancak Kobanê'de başlayan devrim, Kürdistan'da, Ortadoğu'da ve dünyada hem özgürlükçü, demokratik güçler arasında büyük bir umut yarattı hem de alternatif bir sisteme dönüştü, hegemonik güçlerin birçok hesabını altüst etti.
Devrime öncülük eden kadınlar savunma alanında da önemli adımlar attı. 4 Nisan 2013'te YPJ kuruldu.
Şehirlerin özgürleştirilmesinden sonra yönetim sistemi şekillendi. 2 Aralık 2013’te Qamişlo'da Yasama Meclisi kuruldu. Yapılan toplantıda Efrin, Kobanê ve Cizîrê yönetimlerinin özerk kanton olması kararlaştırıldı. Kantonların adı da Demokratik Özerk yönetim olarak belirlendi.
12 Kasım 2013 tarihinde Geçici Yönetimi’nin Kurucu Genel Meclisi açıklandı. Aynı yılın Aralık ayında Toplumsal Sözleşme hazırlandı. 6 Ocak 2014'te Amêdê’de "Yönetimin Şekli", "Toplumsal Sözleşme" ve "Seçim Yasaları" onaylandı.
Kürtçe, Arapça ve Suryanice resmi dil haline geldi. Kadınların kurumlardaki temsil oranı en az yüzde 40 olarak belirlendi. Toplumsal Sözleşmeye göre, Özerk Yönetim sistemi; Yasama Meclisi, Yürütme Meclisi ve Yüksek Mahkeme kuruldu.
Buna göre, 21 Ocak 2014'te Demokratik Özerk Yönetimin Geçici Yasama Meclisi Amûdê’de toplanarak Cizîrê Kantonu Geçici Yönetimi’ni duyurdu. 27 Ocak'ta Kobanê'de, 29 Ocak'ta da Efrin'de Özerk Yönetim ilan edildi.
YİNE KOBANÊ VE YENİ BİR SAYFA
Özerk Yönetim sistemi rengini belirledikten sonra halk düşmanları saldırarak devrimin sembolü olan Kobanê'yi hedef aldı.
DAIŞ çeteleri Türk devletinin desteğiyle 15 Eylül 2014'te Kobanê'ye dört koldan saldırdı. YPG ve YPJ öncülüğünde saldırılara karşı güçlü bir direniş gerçekleştti ve bu direniş tüm dünyada yankı buldu. Kürdistan'ın dört parçasında halk ayağa kalktı. Ayrıca dünyanın her yerinden devrimciler ve demokratlar Kobanê'ye akın etti.
Kobanê, 134 gün süren direnişin ardından 26 Ocak 2015'te DAIŞ çetelerinden kurtarıldı. DAIŞ, Kobanê'de ilk kez yenilgiye uğratıldı. 1 Kasım, “Dünya Kobanê Günü” olarak ilan edildi. Bu direnişle Kobanê adını bir kez daha tarihe yazdı. Dört parça Kürdistan'da Kürtler ortak bir duruş sergiledi. Araplar, Kürtler, Türkmenler, Suryaniler gibi Kuzey ve Doğu Suriye halkları direniş cephelerinde bir araya geldi. QSD'nin temeli atıldı. Enternasyonalist devrimci mücadele gelişti.
ÖZGÜRLEŞTİRME, SAVUNMA VE SİSTEM
Kobanê'nin ardından çetelerin işgali altında bulunan diğer alanlar da birer birer özgürleştirildi. Bunun için savunma güçleri güçlendirildi. 15 Ekim 2015'te tüm bileşenleri kapsayacak Demokratik Suriye Güçleri (QSD) kuruldu. Şehirlerdeki güvenlik güçleri de güçlendirildi. QSD ve YPJ savaşçıları 2015'te Girê Spî'yi, 2016'da Minbic'i, 2017'de 2017 Tebqa ve Reqa'yı özgürleştirdi. Özgürleştirilen bölgelerde halk meclisleri ve kadın örgütleri kuruldu.
İŞGAL SALDIRILARI
Özerklik sisteminin genişlemesi ve etki yaratmasıyla beraber işgalci güçler bölgeye saldırmaya başladı. İşgalci Türk devleti, 20 Ocak 2018'de çetelerle birlikte Efrîn'e saldı. İşgale karşı 58 günlük tarihi bir direniş sergilendi. 18 Mart'ta Türk devleti ve çeteler tarafından Efrîn işgal edildi. 9 Ekim 2019'da Önder Abdullah Öcalan'a yönelik Uluslararası Komplo'nun yıl dönümünde işgalci Türk devleti bu kez Serêkaniyê ve Girê Spî'ye saldırdı.
İLK TEMSİLCİLİK
Askeri başarılar ve Demokratik Ulus sisteminin etkisi diplomatik ilişkilerin gelişmesini sağladı. Bu temelde Özerk Yönetim ilk temsilciliğini 2015’de Silêmani'de açtı. Daha sonra Avusturya, Fransa, Almanya, Rusya ve Belarus ülkelerinde bu adım atıldı. (Belçika, Hollanda, Lüksemburg), Belçika ve İskandinav ülkeleri adına (İsveç, Danimarka, Finlandiya, Norveç, İzlanda) temsilcilikler açıldı. Lübnan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde de yönetim ofisleri açıldı.
2017’de tüm bölgeler arasında ahenk sağlanması ve Özerk Yönetim sisteminin hayata geçirilmesi amacıyla Kuzey Suriye Federasyonu ilan edildi. Bu kapsamda yönetim sistemi 3 bölge (Cizîrê, Fırat ve Efrin) ve 6 kanton (Cizîrê Bölgesi’ne bağlı Qamişlo, Hesekê, Fırat Bölgesi’ne bağlı Girê Sipî ve Kobanê, Efrin Bölgesi’ne bağlı Efrin, Şehba) olarak belirlendi. Minbic, Reqa ve Tebqa’da da sivil yönetimler belirlendi. Coğrafyanın genişlemesiyle birlikte 6 Eylül 2018'de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ilan edildi.
Belediye seçimleri ilk kez 2017’de demokratik bir yöntemle yapıldı.
23 Mart 2019'da Dêrazor’da DAIŞ çetelerinden tamamen temizlendi ve böylece Kuzey ve Doğu Suriye'nin tamamında DAIŞ yenilgiye uğratıldı.
Bu zafer, Kuzey ve Doğu Suriye statüsünün tanınmasında büyük etkisi oldu. İspanya'ya bağlı Katalonya Özerk Bölgesi Parlamentosu, Reqa’nın özgürleştirilmesinin yıl dönümünde (20 Ekim 2021) ilk kez Özerk Yönetim'i resmen tanıdı.
REQA VE NİHAİ YÖNETİM ŞEKLİ
Sistemin büyümesiyle birlikte toplumsal, politik, ekonomik ve eğitim açısından yenilikler yapıldı. 12 Aralık 2023'te Toplumsal Sözleşme yeniden yazılarak onaylandı. 4 bölüm ve 134 maddeden oluşan Toplumsal Sözleşmeye göre Özerk Yönetim sisteminde değişiklik yapılarak bölgenin adı Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim Bölgesi olarak değiştirildi. Yine bölge sistemi (Cizîrê, Fırat, Efrin) kaldırıldı, kantonlar esas alındı. Buna göre bölge 7 kantondan (Efrin-Şehpa, Cizîrê, Kobanê, Minbic, Reqa, Dêrazor, Tebqa) oluşuyor.
Toplumsal Sözleşme’ye göre, Belediyeler Birliği Kanunu, Yüksek Seçim Komiserliği Kanunu ve İdari Bölgeler Kanunu çıkarıldı. (2024)
Kanunların çıkarılmasının ardından belediye seçimlerinin 11 Haziran'da yapılması kararlaştırılarak, hazırlıklara başlandı. Ancak parti ve örgütlerin seçimlere katılma talebi ve seçim hazırlıklarının tamamlanması için seçimlerin ertelenmesini istedi. Bu talep üzerine seçimler ileri bir tarihe ertelendi.
Devrimin 13’üncü yılında Özerk Yönetim sistemi bölgenin ve dünyanın gündemine girdi. Diğer yandan ise Türk devleti özerk sistemi yok etmeyi planlıyor. Özerk Yönetim de tüm bunlara rağmen diplomatik çabalarının yanı sıra bölgenin statüsünün tanınması için de çalışmalar yürütüyor.
(ma)
ANHA