Irak’ta kriz derinleşiyor, eylemciler katlediliyor

Irak’ta protesto gösterileri üçüncü ayında devam ederken, son bir ayda “kimliği belirsiz” kişiler tarafından çok sayıda eylemci öldürüldü.

Irak’ta kriz derinleşiyor, eylemciler katlediliyor
23 Aralık 2019   11:55
HABER MERKEZİ

Irak’ın başkenti Bağdat başta olmak üzere Şii Arapların ağırlıkta yaşadıkları güneyinde yer alan Necef, Kerbela, Basra, Zikkar, Mussena, Missan, Divaniye, Nasrıyiye kentlerinde 1 Ekim’de başlayan hükümet karşıtı gösteriler 29 Kasım’da Başbakan Adıl Abdulmehdi’nin istifasına yol açtı. Ancak ülkede dinmeyen kriz yeni bir aşamaya geçti.

Üçüncü ayını doldurmak üzere olan eylemlere yönelik güvenlik güçlerinin müdahaleleri sonucu 500’e yakın kişi yaşamını yitirirken, 25 bine yakın kişi de yaralandı.

Aralık ayı başından itibaren gösterilere yönelik polis müdahaleleri yerine bu kez, öncülük ettiği ifade edilen kişiler tek tek hedef alınmaya başlandı. Saldırılar daha çok suikast biçiminde gerçekleşiyor.

26 EYLEMCİYE SUİKAST

Konuya ilişkin Irak Yüksek Bağımsız İnsan Hakları Komiserliği Üyesi Ali Bayatlı tarafından bir açıklama yapıldı. Bayatlı, 1 Ekim'den bu yana devam eden hükümet karşıtı gösterilere katılan 26 aktivistin suikast sonucu öldürüldüğünü duyurdu.

Bayatlı, başkent Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında, işsizlik, temel hizmet yetersizliği ve ülkenin içişlerine müdahaleye tepki göstermek için eylem yapan protestoculara yönelik ihlallere değindi. Bayatlı, suikastların 13'ünün başkentte, diğerlerinin ise güney vilayetlerinde yapıldığını söyledi.

Bayatlı, 3 aktiviste de suikast teşebbüsünde bulunulduğunu ifade ederek, Iraklı yetkililerin yaşananlara ilişkin henüz açıklama yapmadığını hatırlattı.

SALDIRILARIN ARKASINDA İRAN MI VAR?

Protestolar nedeniyle 29 Kasım'da istifa eden Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, daha önce yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerinin gösterilere müdahale sırasında gerçek mermi kullandığını itiraf etmişti.

Irak Savunma Bakanı Necah El Şammari, 15 Kasım'da yaptığı açıklamada, hükümet karşıtı protestolar sırasında bazı göstericilerin hayatını kaybetmesinden "üçüncü tarafı" sorumlu tutarak, isim vermeden İran’a işaret etmişti.

2003'te ABD’nin Irak’a müdahalesinden bu yana ülkenin içişlerine karıştığı iddia edilen İran'ın, Bağdat'taki mevcut siyasi yapıyı koruma adına gösterileri bastırmaya çalıştığı birçok kesim tarafından ileri sürülerken, gösterilere öncülük ettikleri iddia edilen kişilere yönelik suikastların de İran’a bağlı gizli birimler tarafından gerçekleştirildiği belirtiliyor.

ÖĞRENCİLER DE AYAKLANDI

Öte yandan Bağdat’taki Tahrir Meydanı’nda üç aydır devam eden protesto gösterilerine üniversite öğrencilerinden destek gelirken, ülkenin güneyindeki birçok ilde ise grev başlatıldı.

Arap Şiilerin kutsal kentlerinden biri sayılan ve Şii nüfusunun yoğun olduğu Necef kentinde gösterilere ve göstericilere destek vermek için alanlara çıkan öğrenciler grev başlatarak, üniversitenin kapısı önünde çadırlar kurdu. Ayrıca Necef’te bazı devlet dairelerinde mesai yapılmadı.

Genel grev ilan edilen Divaniye kentinde protestocuların sağlık hizmet kurumları dışındaki tüm devlet dairelerini kapattığı öğrenildi.

Geçtiğimiz ay en kanlı protestoların yaşandığı Zikar'da valilik, kentte meydana gelebilecek herhangi bir şiddet olayını önlemek amacıyla tatil ilan ettiğini duyurdu. Yapılan açıklamada, tatil kararının sağlık kurumlarını kapsamadığı vurgulandı.

Müsenna ve Kut kentlerinde grev çağrıları üzerine çok sayıda devlet kurumlarında mesai yapılmadı. Protestocular anayolları barikat kurup kapattı.

HÜKÜMET KRİZİ SÜRÜYOR

Protestoların ardından istifa eden Irak Başbakanı Adıl Abdulmehdi’nin yerine gelecek olan yeni başbakan da henüz belirlenemedi. Anayasa’nın tanıdığı süre 19 Aralık’ta doldu. Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, partiler, listeler ve koalisyonlar arasında bir uzlaşma sağlanmadığı için şu ana kadar herhangi bir görevlendirme yapamadı.

Görevlendirmeyi yapmayan Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in görevden alınması için çoğunluğu Bina Koalisyonu’ndan olan 50 parlamenterin imzaladığı bir önerge hazırlandığı belirtildi. Bu önergenin krizi daha da derinleştirme riskinin olduğu belirtiliyor.

Kaynak: ANF