Şêx Seid: İdamla bir halkın davasına engel olamazısınız

Şêx Seid’in mahkemede yaptığı açıklamada, “Bizi idam edip, öldürseniz de şunu bilmelisiniz ki, idamla bir halkın davasına engel olamazsınız” dedi.

Şêx Seid: İdamla bir halkın davasına engel olamazısınız
Şêx Seid: İdamla bir halkın davasına engel olamazısınız
29 Jun 2024   04:15
HABER MERKEZİ

Şêx Seîd ve 46 arkadaşının 29 Haziran 1925 tarihinde İstiklal Mahkemeleri tarafından Amed’de idam edildi. Kürtlere verilen sözlerin tutulmaması, baskı ve yok sayma politikalarına karşı 5 Şubat 1925’de başlatılan serhildan Mayıs ayında bastırıldı. İstiklal Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada 28 Haziran 1925’de idam kararı verildi. Karardan bir gün sonra ise Şêx Saîd ve arkadaşları, 29 Haziran’da Dağkapı Meydanı’nda idam edildi.

Şêx Seid’in idamının üzerinden 99 yıl geçse de o dönemde yaşananlar hala unutulmadı. Şêx Seid’in haksız idamı, yaşanan ihanetler ve devletin baskı politikaları hala günümüzde de çokça konuşuluyor. Şêx Seid ve Seid Riza gibi serhildanlara öncülük eden ve dar ağacına götürülürken, söyledikleri sözler bir asır geçse de unutulmadı. Amed 6'ncı Grup'un generali Şêx Seid'e ailesiyle ilgili vasiyetini sordu. General, vasiyetini yazması için Şêx Seid'e bir yaprak ve kalem verdi. Şêx Seid gülümseyerek şöyle diyor: "Gücümü bilmek istiyorsun ki ölüme bir adım daha yaklaştım."

ŞÊX SEİD'İN MAHKEMEDEKİ İFADESİ

Şêx Seid, 63 arkadaşıyla birlikte Mûş'un Gimgim ilçesinde Fırat Nehri üzerindeki Çarpux Köprüsü’nde yakalandı. Onları ziyaret etmek yasaktı. Şêx Seid ve arkadaşları 20'den fazla kez mahkemeye çıktılar ama kendilerini savunacak avukatları yoktu. Çünkü İstiklal Mahkemeleri, Şêx Seid serhildanın intikamını almak için devletin propagandasıyla onları karalamaya çalışıyordu.

Zaman ve Akis gazeteleri, bazı ifadelere yer vererek bu ifadelerin Şêx Seid’e ait olduğunu iddia etti. Şêx Seid, o dönem iddiaların bir kısmını yalanladı bir kısmını ise kabul etti.

Bu gazeteler Şêx Seid’in davanın son duruşmasında bazı ifadelerine yer verdi. Şêx Seid'in gazetede yayımlanan son ifadesi şöyle:

"Soru: Şêx Seid, bu serhildanı başlatanın sen olmadığını inkar edebilir misin?

Cevap: Neden ve niçin inkar edeyim? Geçmişte serhildana kalkanlar ve gelecekte de serhildana kalkacak olanlar gibiyim. Biz de tüm Kürt liderleri gibi bu serhildanla ayağa kalktık.

Soru: Konuşmanızda geçmişten ve gelecekten bahsettiniz. Anlamı ne?

Cevap: Demek istediğim; benden önce de bu hakları talep eden kişiler vardı. Benden sonra da bu hakları alana kadar talep edecek. Onun için beni burada görüyorsunuz.

Soru: Bir Şêx din adamı olarak Müslümanların kanını dökmeyi caiz görüyor musunuz?

Cevap: Siyasi haklarımızı tanımıyorsunuz. Dini neden kalkan olarak kullanıyorsunuz? Kürtler siyasi ve insani haklarını istiyor, siz ise onlara karşı katliamlar yapıyorsunuz. Biz kendimizi savunmak için savaşıyoruz, siz ise işgalci olarak savaşıyorsunuz. ‘Dine göre doğru mu yanlış mı?’ sorunuz üzerine, konu din açısından ölçülemez. Çünkü bu soru doğru bir soru değil.

Soru: Bazı direnişçi arkadaşlarınız kendilerine yöneltilen suçlamaları neden reddediyor?

Cevap: Belki sizden korkuyorlar ve meşru haklarını inkar ediyorlar. Ama sizden değil, tarih mahkemesinden ve halktan korkulmalı.

Soru: Elimizdeki bilgilere göre sizin yaptığınız İngilizlerin planıdır, İngilizler sizi destekledi mi?

Cevap: Susayan gidip suyu kendisi içer, kimseyi beklemez. Sizin yaptığınız propaganda ve kafa karışıklığı amaçlıdır.

Soru: Neden siz ve arkadaşlarınız mahkemeye gitmediniz, siyasi ve diplomatik yöntemlerle haklarınızı talep etmediniz de serhildana kalkıştınız?

Cevap: Askerlerimiz Anadolu'ya gitmedi ama siz seferberlik ilan ettiniz, ordunuzu bize karşı savaşmaya gönderdiniz, çocukları, kadınları herkesi katlettiniz. Öte yandan sizin yönetiminizde o yüksek ahlakı ve insanlığı hiç göremedik. Haklarımıza yönelik tüm bu komplolarınızı görürdük. Lozan Antlaşması'nda bunu gördük. Dolayısıyla halkın tamamının baskı altında olduğunu gördük. Haklar alınır, verilmez.

Soru: Elimizdeki bilgilere göre sizin yaptığınız İngilizlerin planıdır, İngilizler sizi destekledi mi?

Cevap: Susayan gidip suyu kendisi içer, kimseyi beklemez. Yaptığınız propaganda ve kafa karışıklığı amaçlıdır.

Sual: Cevaplarınızdan anlaşılıyor ki yaptıklarınızdan pişman değilsiniz?

Cevap: Hiçbir özgürlükçü şeref ve onur yolundan dönmemiştir, ben de dönmeyeceğim.

Mahkemenin kararı: İtiraflarınız, mahkemenin sizin ve 46 arkadaşınızın idamına karar vermesine olanak tanıyor. Eğer Kürtlerin ve Kürdistan'ın bağımsızlığını düşünüyorsanız bilin ki bunu darağacında göreceksiniz.

Şêx Seid’in cevabı: Eğer şimdi bizi idam edip, öldürseniz de şunu bilmelisiniz ki, idamla bir halkın davasına engel olamazsınız. Kanımız özgürlük bayrağını süsleyecek. Yaşasın kahraman Kürtler. Yaşasın Kürtler, yaşasın Kürdistan. Özgürlük şehitleri her yerde ölümsüzdür."

(ma)

ANHA