‘Göçmenlerin sesi uluslararası alana ulaştırılmalı’
Hukukçu Elaedîn El Xalid Kalo, Efrîn’de sömürge evlerinin inşa edilmesinin suç olduğu ve savaşla ilgili tüm protokollerde askeri gücün kabul edilemez olduğunu belirterek, “Göçmenlerin sesini uluslararası alana ulaştırın” dedi.
Hukukçu Elaedîn El Xalid Kalo, Faşist Türk ordusu ve çetelerinin işgal ettikleri bölgelerde işledikleri suçlara, uluslararası yasaları ihlal etmelerine ve hukukçuların bu suçlara karşı neler yapması gerektiğine ilişkin ANHA’ya değerlendirmede bulundu.
El Xalid Kalo, faşist şef Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki işgalci Türk devletinin Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı olduğuna ve her zaman “Kırmızı Kitap” yoluyla Osmanlı hilafetini yeniden kuracağıyla övündüğünü belirtti.
“Kırmızı Kitap” ya da gizli anayasa, işgalci Türk devletinin kuruluşundan sonra yayınlanmıştır. Kitap, kurul kararlarını yayınlayan, parlamento ve hükümetin bunları uyguladığı Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) siyasi bir belgesidir. Şimdiye kadar 7 kez değiştirilen kitabın amacı Osmanlı devletinin yeniden kurulmasıdır.
Kalo şöyle devam etti: “Kitaba göre Osmanlı devleti sınırları nereye kadar ulaşmışsa, orası Türkiye toprağıdır. Tarihe baktığımızda Türklerin bu bölgede olmadığını göreceğiz. Ancak işgalci Türk devleti, halkların soykırımı ve dökülen kanları temelinde kuruldu. Bu nedenle bu coğrafyanın asil sakinlerini yok etmeye başladı. Kürt halkı da bu halklardan biridir.”
Efrîn’in işgal edilmesinin Misak-ı Milli’nin bir parçası olduğuna dikkat çeken Kalo, “Türk yetkililerinin konuşmaları, bu, bölgenin demografik yapısını değiştirmenin, bölgenin asıl sakinlerini zorla göçertmenin ve bölgenin altyapısını değiştirme planlarının bir parçası olduğunun kanıtıdır. Bu toprakları uzun süreli işgali altında tutarak topraklarına katmaya çalışacak” diye belirtti.
İNKAR POLİTİKALARINA KARŞI HUKUKUÇULAR TAVIR ALMALI
Kalo, soykırım ve inkar politikalarına karşı durabilmek için hukukçuların tavır alması, hukuki, insani ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeleri, işlenen suçları belgelemeleri ve göçmenlerin sesini uluslararası arenada duyurmaları için bu belgeleri ilgili taraflara göndermeleri gerektiğini söyledi.
Kalo’ya göre işgalci Türk devletinin, Türk dili ve lirasını dayatarak bölgenin demografik yapısını değiştirdiğini, eğitim ve sağlık yoluyla köylerin isimlerini değiştirdiğini ve böylece Efrîn’i kendisine bağlı bir eyalet haline getirmek istediği açıkça ortaya konulmalıdır.
İşgalcilerin gerekçelerinin ellerinden alınması için işgal altındaki bölgelerde yurttaşlara, doğaya ve tarihi bölgelere yönelik işlenen tüm suçların açığa çıkarılması gerektiğini ifade eden Kalo, Uluslararası ilkelerin halkın pahasına kâr ve çıkara dayalı ikiyüzlü politikasını ve haklarının ihlal edilmesini eleştirdi.
Kalo konuşmasını, “Bu dosyanın tekrar gündeme girmesi ve meşru hakların talep edilmesi için özellikle Avrupa başta olmak üzere halk alanlara çıkmalı, uluslararası örgüt ve kurumlar ile BM ofislerinin önünde eylemler düzenlemeli” sözleriyle tamamladı.
(df)
ANHA
‘Göçmenlerin sesi uluslararası alana ulaştırılmalı’
Hukukçu Elaedîn El Xalid Kalo, Faşist Türk ordusu ve çetelerinin işgal ettikleri bölgelerde işledikleri suçlara, uluslararası yasaları ihlal etmelerine ve hukukçuların bu suçlara karşı neler yapması gerektiğine ilişkin ANHA’ya değerlendirmede bulundu.
El Xalid Kalo, faşist şef Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki işgalci Türk devletinin Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı olduğuna ve her zaman “Kırmızı Kitap” yoluyla Osmanlı hilafetini yeniden kuracağıyla övündüğünü belirtti.
“Kırmızı Kitap” ya da gizli anayasa, işgalci Türk devletinin kuruluşundan sonra yayınlanmıştır. Kitap, kurul kararlarını yayınlayan, parlamento ve hükümetin bunları uyguladığı Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) siyasi bir belgesidir. Şimdiye kadar 7 kez değiştirilen kitabın amacı Osmanlı devletinin yeniden kurulmasıdır.
Kalo şöyle devam etti: “Kitaba göre Osmanlı devleti sınırları nereye kadar ulaşmışsa, orası Türkiye toprağıdır. Tarihe baktığımızda Türklerin bu bölgede olmadığını göreceğiz. Ancak işgalci Türk devleti, halkların soykırımı ve dökülen kanları temelinde kuruldu. Bu nedenle bu coğrafyanın asil sakinlerini yok etmeye başladı. Kürt halkı da bu halklardan biridir.”
Efrîn’in işgal edilmesinin Misak-ı Milli’nin bir parçası olduğuna dikkat çeken Kalo, “Türk yetkililerinin konuşmaları, bu, bölgenin demografik yapısını değiştirmenin, bölgenin asıl sakinlerini zorla göçertmenin ve bölgenin altyapısını değiştirme planlarının bir parçası olduğunun kanıtıdır. Bu toprakları uzun süreli işgali altında tutarak topraklarına katmaya çalışacak” diye belirtti.
İNKAR POLİTİKALARINA KARŞI HUKUKUÇULAR TAVIR ALMALI
Kalo, soykırım ve inkar politikalarına karşı durabilmek için hukukçuların tavır alması, hukuki, insani ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeleri, işlenen suçları belgelemeleri ve göçmenlerin sesini uluslararası arenada duyurmaları için bu belgeleri ilgili taraflara göndermeleri gerektiğini söyledi.
Kalo’ya göre işgalci Türk devletinin, Türk dili ve lirasını dayatarak bölgenin demografik yapısını değiştirdiğini, eğitim ve sağlık yoluyla köylerin isimlerini değiştirdiğini ve böylece Efrîn’i kendisine bağlı bir eyalet haline getirmek istediği açıkça ortaya konulmalıdır.
İşgalcilerin gerekçelerinin ellerinden alınması için işgal altındaki bölgelerde yurttaşlara, doğaya ve tarihi bölgelere yönelik işlenen tüm suçların açığa çıkarılması gerektiğini ifade eden Kalo, Uluslararası ilkelerin halkın pahasına kâr ve çıkara dayalı ikiyüzlü politikasını ve haklarının ihlal edilmesini eleştirdi.
Kalo konuşmasını, “Bu dosyanın tekrar gündeme girmesi ve meşru hakların talep edilmesi için özellikle Avrupa başta olmak üzere halk alanlara çıkmalı, uluslararası örgüt ve kurumlar ile BM ofislerinin önünde eylemler düzenlemeli” sözleriyle tamamladı.
(df)
ANHA
