Özgürlük Yürüyüşü güneşin doğduğu topraklarda

Önder Abdullah Öcalan’a özgürlük ve Kürt sorununa siyasi çözüm talebiyle 1 Şubat’ta yola çıkan "Büyük Özgürlük Yürüyüşü", 15'nci gününde Abdullah Öcalan'ın doğduğu Xelfetî’ye ulaştı.

Özgürlük Yürüyüşü güneşin doğduğu topraklarda
15 Feb 2024   15:47
HABER MERKEZİ

Farklı kentlerden kollar halinde 1 Şubat'ta başlatılan "Büyük Özgürlük Yürüyüşü", Amed’de buluştuktan sonra, Önder Abdullah Öcalan'ın doğduğu topraklara ulaştı.

Xelfetî’de halk yürüyüşçüleri “Güneşin doğduğu topraklara hoş geldiniz” pankartı ile karşılarken, sık sık  “Selam, selam İmralı’ya bin selam”, “Kahrolsun 15 Şubat komplosu” sloganları yükseldi.

DEM Parti ilçe binasına ulaşan yürüyüşçüler, burada bir açıklama yaptı.

YÜRÜYÜŞ HALKIMIZIN BARIŞ TALEBİDİR

Açıklamayı yapan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, yürüyüş boyunca kendilerine destek veren herkese teşekkür etti.

Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Biz sadece bu yürüyüşü gerçekleştirenler yürümedik; binler, milyonlar yürüdü. Her yerde Kurdistan topraklarını, tarihini solduk. Yürüyüşümüzü kriminal hale getirenlere sesleniyoruz; bu yürüyüşün sahibi Kürt halkıdır, halkımızın barış talebidir. Yüzyıldır savaşın dayatıldığı bir coğrafyada barışın sesini yükseltmeye devam eden bir mücadele yürütüyoruz. 15 Şubat 1999 yılında Sayın Öcalan Türkiye’ye getirildi. Sayın Öcalan buraya getirilirken Kürt gerçekliğinin bitirilmesi olarak bu komplo tarif edildi. Ama bu komplo başarıya ulaşmadı” şeklinde konuştu.

TEK YOL ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ

Devlete seslenen Çiğdem Kılıçgün Uçar şunları ifade etti: “Kürt sorunu karşısında parmağını dahi kımıldatmayan ve polisi önümüze koyan devlete sesleniyoruz; Kürtler asla boyun eğmedi ve eğmeyecek. Kürt sorunun çözülmesi için herkesin gücünü birleştirmesi gerekiyor. Kürt sorunu çözülmeye muhtaç bir hakikattır. Savaş politikalarında ısrar edenlere sesleniyoruz; bu sorun çözülecek ve bu sorunun çözülmesinin tek yolu da Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır. Uluslararası komplodan sonra Türkiye devleti kendi hukukunu ve uluslararası hukuku ayaklar altına alan bir tecrit sistemi devam ettiriyor ama Kürtler taleplerinden vazgeçmiyor.”

Çiğdem Kılıçgün Uçar sözlerini şöyle tamamladı: “Kürtler, uluslararası komployu yapan hegemon güçlerin yarattığı IŞİD ile çok güçlü bir şekilde mücadele ettiler. Kürtler, Kürt kadınları Rojava’da yeni bir paradigmanın kapısını açtılar. Sayın Öcalan’ın paradigmasının bu coğrafyada mutlaka hayat bulması gerekiyor. Bu yürüyüşü burada bitireceğiz ama Sayın Öcalan’ın sesi herkese ulaşana ve Kürt sorunu çözülene kadar mücadele edeceğiz. Yürüyüş boyunca emek veren ve mücadele eden herkese teşekkür ediyoruz.”

Bu açıklama ardından yürüyüşçüler, Abdullah Öcalan’ın köyü olan Amara’ya gitmek için yola çıktı.