Îbrahîm Şêxo: Efrin’deki doğa katliamına son verilmeli
Ağaçların ve ormanların yakılması ve kesilmesi nedeniyle Efrin doğasının çöle dönüştüğünü belirten Îbrahîm Şêxo, doğa katliamına son verilmesi ve faillerin hesap vermesi gerektiğini belirtti.
Ocak 2018’den bu yana Türk devleti ve çetelerinin işgali altında olan Efrîn’de işlenen suçlar her gün bir yenisi eklenerek tam bir soykırım yaşanıyor. Çete aileleri başta olmak üzere, Suriye’nin başka bölgelerinden yerleştirmelerle demografik değişim tamamlanmak istenirken, insan kaçırma, tecavüz, doğa kıyımı, hırsızlık, talan ve cinayet gibi suçlar rutin hale gelerek işgalin boyutu gittikçe daha da ağırlaşıyor.
Öte yandan, altı yıldır işgal altındaki bu kentte Türk devletine bağlı çetelerin ağaçlık ve tarım alanlarında çıkardığı yangınlar, binlerce hektar araziyi etkilemiş; on binlerce ağaç küle dönmüştür. Aralarında zeytin ağaçlarının da bulunduğu milyonlarca meyve ağacı acımasızca kesilip satıldı.
Yerel kurumların verilerine göre, 2018-2019 yılları arasında 360 bin 270 ağaç işgalci Türk devleti çeteleri tarafından kesildi/yakıldı. 2020’de ise 72 bin ağaç kesilirken, Türkiye’nin Adana kenti ve Efrin’in Cindirês kenti arasında yol yapmak amaçlı yüzlerce ağaç kökünden söküldü. Ayrıca raporlara göre, 2021 yılında da 23 bin ağaç kesilip yakılırken, sömürge evlerin inşası için çok geniş alanlarda bulunan binlerce ağaç ve arazi yakıldı. 2022 yılında 36 bin meyve ağacı kesildi, 10 hektarlık arazi ise yakıldı. 2023 yılında da 16 bini aşkın ağaç yakılmış, bini aşkın kesilmiş, 70’i aşkın hektar ekim tarlası ise yakıldı. Yılın başından bu yana ise 2 bin 500’ü aşkın ağaç kesildi.
En son yine işgalci Türk devletine bağlı “Ceyş El Weteni” çeteleri ve onlarla birlikte bölgeye yerleştirilen şahıslar tarafından Raco kentinin Meydana ve Sêmalka köylerinde erik, zeytin ve kiraz ağaçlarının bulunduğu 372 hektar, Mabata kentinin Avraza köyünde 160, Raco’nun Hesen köyünde ise 40 hektarlık alan yakıldı. Meydana köyünden Sêmalka köyüne kadar yakılan ağaçların sayısı iki bin ve 3 bin 800 zeytin ağacı civarında.
Efrin-Suriye İnsan Hakları Örgütü üyesi Îbrahîm Şêxo ajansımıza konuştu.
“Efrin’de çıkan yangınların nedeninin yüksek sıcaklık olduğu söyleniyor, ancak Efrin’den yerel kaynaklarımızın verdiği bilgilere göre, yangının Türk devleti çetelerinin eliyle çıkarıldığı belirtiliyor” diyen Îbrahim Şêxo, "Bölgeden edinilen bilgiler ışığında, Hemza ve Sultan Sil^man Şah çete gruplarının işgalci altındaki Meydana, Hisê, Komreşê, Gemrokê ve Mabeta köylerinde, 7 kömür madeni bulunuyor. Kömürler Türkiye’ye göndererek, kilosu 8-9 dolardan satıyorlar” dedi.
Yakılan arazilerin Edama ve Meydan Ekbez köyleri arasındaki ova olduğunu belirten Şêxo, "Ağaçlar dışında 230 hektarlık araziyi yaktılar. Bilbilê ve Raco kentleri arasındaki Hawar dağında 250 hektarlık alanı yaktılar” diye belirtti.
Koselnî köyünde 2 bini aşkın zeytin ve fıstık ağacının yanı sıra Dîkê köyünde ise bini aşkın ağacın yakıldığına işaret eden Şêxo konuşmasının devamında, insan haklarının ve doğanın korunması çağrısında bulunan tüm kuruluşların Efrin'in doğasının yakılmasına karşı sessiz kaldığını vurgulayarak, “Efrin tüm dünya gözü önünde yakılıyor” dedi.
İşgalden bu yana Efrin’de, yarım milyon zeytin ağacının da aralarında bulunduğu toplamda 21 milyonu aşkın ağacın kesildiği, yakıldığı ve 39 bini aşkın hektarlık alanın ise yakıldığını hatırlatan Îbrahîm Şêxo, “Efrîn çöle dönüşüyor. Yurttaşlar kısıtlı imkanlarıyla yangını söndürmeye çalışıyor. 7 yıla yakındır devm eden Türk devletinin suçlarına müdahale edilmiyor ve tüm dünya bu suçlara karşı sessiz kalıyor. Faillerden hesap sorulmalı" diyerek tepkisini dile getirdi.
(rd)
ANHA
Îbrahîm Şêxo: Efrin’deki doğa katliamına son verilmeli
Ocak 2018’den bu yana Türk devleti ve çetelerinin işgali altında olan Efrîn’de işlenen suçlar her gün bir yenisi eklenerek tam bir soykırım yaşanıyor. Çete aileleri başta olmak üzere, Suriye’nin başka bölgelerinden yerleştirmelerle demografik değişim tamamlanmak istenirken, insan kaçırma, tecavüz, doğa kıyımı, hırsızlık, talan ve cinayet gibi suçlar rutin hale gelerek işgalin boyutu gittikçe daha da ağırlaşıyor.
Öte yandan, altı yıldır işgal altındaki bu kentte Türk devletine bağlı çetelerin ağaçlık ve tarım alanlarında çıkardığı yangınlar, binlerce hektar araziyi etkilemiş; on binlerce ağaç küle dönmüştür. Aralarında zeytin ağaçlarının da bulunduğu milyonlarca meyve ağacı acımasızca kesilip satıldı.
Yerel kurumların verilerine göre, 2018-2019 yılları arasında 360 bin 270 ağaç işgalci Türk devleti çeteleri tarafından kesildi/yakıldı. 2020’de ise 72 bin ağaç kesilirken, Türkiye’nin Adana kenti ve Efrin’in Cindirês kenti arasında yol yapmak amaçlı yüzlerce ağaç kökünden söküldü. Ayrıca raporlara göre, 2021 yılında da 23 bin ağaç kesilip yakılırken, sömürge evlerin inşası için çok geniş alanlarda bulunan binlerce ağaç ve arazi yakıldı. 2022 yılında 36 bin meyve ağacı kesildi, 10 hektarlık arazi ise yakıldı. 2023 yılında da 16 bini aşkın ağaç yakılmış, bini aşkın kesilmiş, 70’i aşkın hektar ekim tarlası ise yakıldı. Yılın başından bu yana ise 2 bin 500’ü aşkın ağaç kesildi.
En son yine işgalci Türk devletine bağlı “Ceyş El Weteni” çeteleri ve onlarla birlikte bölgeye yerleştirilen şahıslar tarafından Raco kentinin Meydana ve Sêmalka köylerinde erik, zeytin ve kiraz ağaçlarının bulunduğu 372 hektar, Mabata kentinin Avraza köyünde 160, Raco’nun Hesen köyünde ise 40 hektarlık alan yakıldı. Meydana köyünden Sêmalka köyüne kadar yakılan ağaçların sayısı iki bin ve 3 bin 800 zeytin ağacı civarında.
Efrin-Suriye İnsan Hakları Örgütü üyesi Îbrahîm Şêxo ajansımıza konuştu.
“Efrin’de çıkan yangınların nedeninin yüksek sıcaklık olduğu söyleniyor, ancak Efrin’den yerel kaynaklarımızın verdiği bilgilere göre, yangının Türk devleti çetelerinin eliyle çıkarıldığı belirtiliyor” diyen Îbrahim Şêxo, "Bölgeden edinilen bilgiler ışığında, Hemza ve Sultan Sil^man Şah çete gruplarının işgalci altındaki Meydana, Hisê, Komreşê, Gemrokê ve Mabeta köylerinde, 7 kömür madeni bulunuyor. Kömürler Türkiye’ye göndererek, kilosu 8-9 dolardan satıyorlar” dedi.
Yakılan arazilerin Edama ve Meydan Ekbez köyleri arasındaki ova olduğunu belirten Şêxo, "Ağaçlar dışında 230 hektarlık araziyi yaktılar. Bilbilê ve Raco kentleri arasındaki Hawar dağında 250 hektarlık alanı yaktılar” diye belirtti.
Koselnî köyünde 2 bini aşkın zeytin ve fıstık ağacının yanı sıra Dîkê köyünde ise bini aşkın ağacın yakıldığına işaret eden Şêxo konuşmasının devamında, insan haklarının ve doğanın korunması çağrısında bulunan tüm kuruluşların Efrin'in doğasının yakılmasına karşı sessiz kaldığını vurgulayarak, “Efrin tüm dünya gözü önünde yakılıyor” dedi.
İşgalden bu yana Efrin’de, yarım milyon zeytin ağacının da aralarında bulunduğu toplamda 21 milyonu aşkın ağacın kesildiği, yakıldığı ve 39 bini aşkın hektarlık alanın ise yakıldığını hatırlatan Îbrahîm Şêxo, “Efrîn çöle dönüşüyor. Yurttaşlar kısıtlı imkanlarıyla yangını söndürmeye çalışıyor. 7 yıla yakındır devm eden Türk devletinin suçlarına müdahale edilmiyor ve tüm dünya bu suçlara karşı sessiz kalıyor. Faillerden hesap sorulmalı" diyerek tepkisini dile getirdi.
(rd)
ANHA
