Êzidî fermanına yol açanlar Başur’u peşkeş çekiyor

Şengal’de Êzidîleri insanlıktan nasibini almamış DAIŞ çetelerinin insafına bırakarak katliama yol açan KDP, fermanın 10. yılında ise tüm Başûr’u ve değerlerini yok etme politikası izliyor. KDP’nin katliamın sorumlusu olduğuna dikkat çeken Cîhan Celo, “tehlike birçok yönden devam ediyor, bu nedenle tüm kesimler özerk yönetim etrafında kenetlenmelidir” dedi.

Êzidî fermanına yol açanlar Başur’u peşkeş çekiyor
Êzidî fermanına yol açanlar Başur’u peşkeş çekiyor
Êzidî fermanına yol açanlar Başur’u peşkeş çekiyor
3 Aug 2024   04:20
HABER MERKEZİ

2014 yılı 2 Ağustos'u 3 Ağustos'a bağlayan gece, saat 02.00; Şengal'in Til Izêr, Gerzik ve Cedala köylerinden yoğun silah sesleri geliyordu. Aynı saatlerde Siba Şêx Xidir köyünde yoğun sesler yükselmeye başlıyordu. 

Bölgenin ve insanlığın başına bela olan DAIŞ çeteleri büyük saldırı başlatmıştı. Saldırıdan birkaç gün önce saldırıların olacağı bilgisini alan köylüler, bölgeyi kontrolünde tutan KDP’ye bağlı peşmerge güçlerine başvurarak kendilerini savunmalarını, eğer bu olmuyorsa da kendilerini savunmak için silah vermelerini istemişti.

SÖZÜNÜ TUTMAYAN KDP HALKI KATLİAMLA YÜZYÜZE BIRAKTI

Köylülerin talebine üzerine KDP’li yetkililer, “Rahat olun, bir sorun yok, sizi koruyacağız” cevabını vererek onları geri göndermişti. Ancak çeteler saldırdığında köylüler etraflarında kendilerini koruyacak kimseyi görmemişti. Pêşmerge ve Irak ordusu bölgeyi terk etmişti. Verilen sözler havada kalmıştı.

Bir gün sonra ise KDP peşmergeleri tüm dünyanın gözleri önünde silahlarıyla birlikte araçlarına binerek Şengal bölgesinden Hewlêr’e doğru kaçıyordu. Katliam devam ederken, kamerasıyla kaçışın görüntülerini çeken Ronahi TV muhabirinin sorularını kimi peşmergeler cevapsız bırakırken, kimileri di talimatın yukarıdan geldiğini söylüyordu.   

İLK DİRENİŞ

KDP’nin savunmasız bıraktığı ve saldırıların ortasında kalan köylüler ise ellerinde ferdi silahlarla savunma yapıyordu. Yurttaşlar Şengal’in ilk direnişini başlatmıştı, ancak çetelerin büyük bir güç ve ağır silahlarla saldırması karşısında cephaneleri tükenince Şengal dağına doğru çekilmeye başlıyordu. İlk katliamlar da buralarda oluyordu.

80 TOPLU MEZAR

Saldırılarını Şengal merkezi ve tüm köylerine yayan çeteler büyük katliamlar gerçekleştirirken, binlerce çocuk, kadını kaçırıyordu. Yüzbinlerce insan da göç etmek zorunda kaldı. Resmi verilere göre, 3 bin 504 kadın, 869 erkek ve çok sayıda çocuk DAIŞ çeteleri tarafından kaçırıldı. Bölgenin özgürleştirilmesinin ardından yapılan araştırmalarda 80 toplu mezar bulundu.

GERİLLA VE SAVAŞÇILARIN MÜDAHALESİ, İNSANİ KORİDORUN AÇILMASI

KDP ve Irak ordusunun terk ettiği yüzbinlerce kişi çete saldırılarından korunmak için, kavurucu yaz sıcaklığında, aç ve susuz halde yönünü Şengal dağlarına vermiş, çetelerin saldırıları ise devam ediyordu. Bu sırada Kürdistan dağlarından inen HPG gerillaları, çetelere müdahalede bulunuyordu. Rojava’dan ise YPG ve YPJ savaşçıları Şengal'e doğru ilerliyordu. Büyük direnişin sonucunda çetelerin saldırıları kırılırken, Şengal ve Rojava arasında insani koridor açılarak yüzbinlerce insan alandan çıkarıldı. Onbinlerce kişi de gerilla ve savaşçıların kontrolünde bulunan Şengal dağına yerleşti.

ŞENGAL DİRENİŞ GÜÇLERİ

Özgürlük gerillası ve savaşçıların müdahalesi ile birlikte Şengalli gençler direnişe katılarak 4 Ağustos 2014'te Şengal Direniş Birlikleri’ni (YBŞ) kurdu. Direnişte büyük etkileri olan Êzidi kadınlar ise Şubat 2015'te Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) kurdu. Xanesor'dan Sinûnê, Şilo, Siba Şêx Xıdır, Dahola ve Şengal merkezine kadar her alanda gerilla ve savaşçıların yanında özgürleştirme hamlelerine katıla YBŞ ve YJŞ savaşçıları, Şengal’in temel savunma gücü haline geldi.

2015 Mart’ından yıl sonuna kadar Şengal köylerinin çoğu özgürleştirilirken, 14 Kasım 2015’te ise Şengal merkezi çetelerden temizlendi.

ÖZYÖNETİM İRADESİ

Fermanın ardından gösterilen direniş ile birlikte kendi güç ve iradeleri ile ayakta kalabilecekleri inancının geliştiği Şengal halkı, savunma güçlerinin ardından örgütlenme, siyasi ve diplomasi alanında da önemli adımlar attı. 

2015 yılında kurulan Êzidi Kurucu Meclisi, 2017 yılında Şengal Demokratik Özyönetim Meclisi adını alarak çalışma kapsamını geliştirdi.

Siyasi ve diplomasi alanında örgütlenmeye ağırlık veren Êzidîler, 2016 Haziran’ında Êzidî Özgürlük ve Demokrasi Partisi’ni (PADÊ) kurarak, Irak siyasi partiler yasasına göre temsil hakkı kazandı.

6 Temmuz 2016 tarihinde iç güvenlik güçleri olarak Êzidxan Asayişi kurulurken, 2016 Eylül’ünde Êzidî Kadınlar Meclisi ilan edildi. Çalışmalarını genişleten meclis daha sonra Êzidî Kadınları Özgürlük Hareketi (TAJÊ) adını aldı. Eğitim alanında ise okullar ve akademiler açılarak binlerce çocuk demokratik özerk sistem temelinde eğitimden geçirildi.

İŞGALCİLER VE KDP’NİN

DAIŞ çeteleri gösterilen büyük direnişle yenilgiye uğratılmış, bölge özgürleştirilmişti, ancak Êzidîleri fermanla yüz yüze bırakan destekçileri ve KDP’nin saldırıları devam etti. İşgalci Türk devletinin 25 Nisan 2017’de Şengal dağını bombalamasıyla başlayan saldırılar günümüze kadar silahlı insansız hava araçları (SİHA) ile devam ediyor. KDP ise bir yandan saldırıda bulunurken, bir yandan da Bağdat hükümeti ile Şengal iradesine karşı kirli planlar geliştirmeye çalıştı. 

İşgalci Türk devletinin eğittiği ve kendilerine ‘Roj Pêşmergeleri’ ismini veren KDP’ye bağlı çeteler 3 Mart 2017 tarihinde Şengal’in Xanesor beldesine saldırdı. Saldırıya karşı YBŞ ve Êzidxan Asayişi büyük direniş gösterirken, çeteleri karşı bölgenin savunması için alanda bulunan HPG gerillaları ise araya girerek saldırıyı önlemeye çalıştı. Çete saldırısında 5 YBŞ savaşçısı ve Asayiş üyesi ile görüşmelerle saldırıyı önlemeye çalışan 2 HPG gerillası şehit oldu.

Saldırıları takip eden gazeteci Nujiyan Erhan ise ağır yaralanırken, 19 gün sonra 22 Mart’ta (2017) şehitler kervanına katıldı.

GERİLLA SAVUNMA GÖREVİNİ DEVRETTİ

Bölgenin özgürleştirilmesinde ve savunması önemli çabası bulunan Halk Savunma Güçleri (HPG) Genel Komutanlığı 2018’yılının sonunda yaptığı açıklama ile Şengal güçlerinin bölgeyi savunacak seviyeye geldiğine dikkat çekerek, güçlerini çekeceğini açıkladı. Gerilla güçleri daha sonra gruplar halinde alandan çekildi.

ŞENGAL KARŞITI ANLAŞMA

Şengal iradesi karşı tahammülsüzlüğü bir üst düzeye çıkaran KDP ise, işgalci Türk devletinin de baskısıyla 9 Ekim 2020'de Bağdat hükümeti ile Şengal’e karşı anlaşma imzaladı. Antlaşmayla Şengal güvenlik güçlerinin ortadan kaldırılması, siyasi iradenin yok edilmesi ve bölgenin bir kez daha katilama yol açan KDP’ye teslim edilmesi amaçlanırken, işgalci ve işbirlikçilerinin gerçek yüzlerini gören Şengal halkı büyük bir direniş göstererek iradesini ortaya koydu. Şengal’den göç etmek zorunda kalan on binlerce kişi de geri dönüş yaptı.

BAŞÛR’UN TÜMÜNÜ PEŞKEŞ ÇEKME GAYRETLERİ 

Şengal’de hedeflerine ulaşamayan KDP ve destekçileri, direniş ve bedelle elde edilen kazanımlara karşı yeni kirli planlar geliştirirken, daha fazla bataklığın içine girdi. Şengal katliamının 10. yıldönümünde Başur’ê Kurdistan’ın tümü işgalci Türk devletine peşkeş çekmeye çalışılırken, 2024 yılının son birkaç ayında onlarca köy boşaltılarak, yakıldı. Boşaltılan yerlere işgalci Türk ordusu yerleştirilirken, Duhok ve Hewler’de ise MİT cirit atıyor. Kerkük valiliğinin Kürtlerin eline geçmemesi için ise KDP işgalci Türk devletine bağlı ırkçı Türkmen Cephesi ile anlaşma yaptı. 

‘KDP DOĞRUDAN SORUMLU’

Katliamın 10. yıldönümü nedeniyle ANHA’ya konuşan Şengal Demokratik Özerk Yönetim Meclisi Eş Başkanı Cihan Celo, Şengal’e DAIŞ çetelerin saldırdığını ancak destekçilerinin olduğunu hatırlatarak, “KDP katliamdan doğrudan sorumludur. Ona bağlı peşmergeler halkı katliamlar yüz yüze bırakırken, kaçırılan binlerce kadının durumu halen bilinmiyor” dedi.   

Yaşanan ihanetin ardından Êzidî halkının yeniden aynı akıbete uğramaması için savunma, eğitim, siyaset ve toplumsal alanda örgütlenmeye giderek iradesini ortaya çıkardığına dikkat çeken Cihan Celo, halkın yeni fermanlara izin vermeyeceğini söyledi.  

Ortaya çıkan halka iradesine karşı kirli planların devam ettiğine işaret eden Cîhan Celo, “Bu nedenle Şengal kazanımlarının korunması için mücadelenin yükseltilerek, özerk yönetim etrafında kenetlenme olmalı” dedi.

ANHA