Elî Rehmûn: Normalleşme Suriye halklarının beklentilerini karşılarsa yanında olacağız

İşgalci Türk devletinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 2 haftadır Şam hükümetiyle ilişkilerin yeniden onarılması ve Beşar Esad ile uzlaşma yönünde açıklamalar yapıyor. Geçtiğimiz günlerde Erdoğan, işgalci Türk devletinin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı Beşar Esad’la görüşme ayarlaması için görevlendirdi. Şam hükümeti, bu açıklamalara ilişkin yaptığı resmi açıklamada, Ankara ile ilişkilerin yeniden kurulmasının Türk devletinin Suriye’nin kuzeyindeki güçlerini çekmesi ve terör gruplarına verdiği desteğin kesilmesi şartına bağlı olması gerektiğini duyurdu. 

Bu kapsamda Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eş Başkan Yardımcısı Elî Rehmûn, MSD’nin resmi internet sitesinde yayınlanan toplantıda normalleşme çabalarına ilişkin konuştu. Rehmûn, konuşmasının başında Rusya, Türk devleti ve İran başta olmak üzere Suriye meselesinde aktif olan ülkelerin sponsorluğunda yürütülen Soçi görüşmelerinden bahsetti.

Suriye’de yaşanan siyasi ve askeri gelişmelerin ardından Türk devleti ve Şam hükümeti arasındaki normalleşme sürecinin durduğunu belirten Rehmûn, “Türkiye’deki mevcut siyasi ve ekonomik durum, Türk hükümetinin Rusya ve Irak devletlerinin arabuluculuğuyla bu noktaya geldi” dedi.

Yaşananların bir medya demogojisi olduğunu, Türkiye ve Rusya’nın çıkarlarının gerçekleşmesi için bir boşluk yaratılmak istendiğine dikkat çeken Rehmûn, “Normalleşme süreci Türkiye ve Rusya hükümetlerinin faydalandığı bir medya ve siyasi malzemedir” diye belirtti.

Anlaşma iradesi gösterildiğinde siyasi çözüme tam olarak destek vereceklerini ancak Suriye halkına rağmen görüşmeler yapıldığı taktirde kimseyi desteklemeyeceklerini belirten Elî Rehmûn, “Suriye'nin kuzeyinde yapılan protestolar, görüşmeler halkın aleyhine olduğunu gösterdi. Halk, Türk devletinin Suriye topraklarından çekilme konusunda ciddidir. Ancak şartlar pek buna uygun görünmüyor. Görüşmeler de sanıldığı kadar kolay değil.

Suriye'de siyasi çalışmalar giderek zorlaştı. Ne Türkiye ne de Suriye rejimi görüşme sürecini dayatmamalı. Suriye halkı, işgalin bitmesini ve cihatçı gruplardan kurtulma koşullarının yerine getirilmesini istiyor. Herkes Türkiye'nin işgal altındaki topraklardan çekilmesini istiyor. Herkes göçmen ve mültecilerin evlerine dönmesini istiyor. Peki Türk hükümeti bunu yapabilir mi? Türkiye’nin buradaki çıkarı nedir? Suriye rejimi bunun sonuçlarına katlanabilir mi? İkisi de buna hazır değil" dedi.

MSD'nin görüşmeler konusundaki tutumuna ilişkin MSD Eş Başkanı Eli Rahmun, Türkiye ile Suriye rejimleri arasındaki görüşmelerin Suriye halkının zararına olacağını belirterek, şöyle devam etti: "Siyasi çözüm ve anlaşma olduğunda biz de bunun bir parçasıyız. Özellikle mültecilerin ve göçmenlerin geri dönüşü ve Türkiye'nin işgal altındaki topraklardan çekilmesi için yapılan savaşlar halkın beklentilerine dayalıysa, biz de onun yanında olacağız. Mülteci ve göçmenlerin dönüşü ve Türkiye'nin işgal altındaki topraklardan çekilmesi için çalışma yürütülürse memnuniyetle karşılar ve destekleriz. Görüşmeler ve anlaşmalar insanların beklentisini karşılarsa biz de bunların yanında olacağız.

Son olarak, Şam hükümeti, mülteci ve göçmenlerin dönüşü konusunda gerçek çözümler sunması ve hızlı bir şekilde çözümü kavuşmak istiyorsa Suriye muhalefeti ile MSD'nin açıkladığı çözüm deklarasyonu esas alması gerekiyor. Böylece istikrar sağlanabilir.”

(ma-df)

ANHA