Arap gazetelerinde hafta boyunca öne çıkan gündemler

Arap gazeteleri geçen hafta, Türk devletinin Şam ile ilişkilerini, Şam hükümetinin parlamento seçimleri ve İsrail ile Filistin arasındaki savaşa ilişkin konuları haberleştirdi.

Arap gazetelerinde hafta boyunca öne çıkan gündemler
21 Jul 2024   07:40
HABER MERKEZİ

Arap gazeteleri geçen hafta gazeteleri bölgede yaşanan birçok önemli gündemi manşetlerine taşıdı. Gazeteler, geçen hafta, Türk devletinin Şam ile ilişkilerini, Şam hükümetinin parlamento seçimleri ve İsrail ile Filistin arasındaki savaşa ilişkin konuları gündeme getirdi. 

Londra merkezli El Ereb gazetesi, Şam hükümetinin bugün yapılan parlamento (Halk Meclisi) seçimleriyle ilgili "Suriye Seçimleri: Kapitalistler, Dijital Medya ve Kabileler baskın geliyor" başlığıyla haber yayınladı.

Haberde, Suriye'de Mart 2011'de başlayan çatışma sürecinden bu yana Şam hükümetinin parlamento seçimlerinin dördüncü kez yapıldığı belirtildi. Bu seferki seçim sahnelerinin diğer üç seferden farklı olduğu belirtildi. Haberde seçim programına dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi: "Seçim kampanyası ve adayların fotoğrafları artık eskisi gibi değil. Az sayıda aday kampanyaları sırasında kendi fotoğraflarını paylaştı. Şam ve diğer şehirlerin sokak ve meydanları adayların fotoğraflarıyla dolu değil ama medyanın, özellikle de bağımsız medyanın propaganda düzeyi düştü. Ancak iş insanlarının listesi oldukça güçlü görünüyor.”

ŞARKUL AVSAT: TÜRKİYE İLİŞKELERİ NORMALLEŞTİRMEDE ISRARLI

Şarkul Avsat gazetesi, Türk devletinin Şam hükümetiyle ilişkileri normale kavuşturma çabalarına dikkat çekti. Şam'ın, Türkiye'nin Suriye'den askeri olarak çekilmesi ve "terörist" gruplara verdiği desteğin durdurulması yönündeki şartlarına bağlı olmasına rağmen, Türkiye'nin Şam'la ilişkileri normalleştirme çabalarına devam etmesi yönünde yeni mesajlar verdiği belirtildi. Haberde, Erdoğan'ın normalleşmede ısrar ettiği belirtilerek, "Bölgenin kırmızı çizgide olduğu bir dönemde dış politikada yeni dengeler kurmak Türkiye için bir zorunluluktur" ifadeleri kullanıldı.

Şarkul Avsat gazetesi "Teknik bir sorun dünyada hayatı durdurdu" başlıklı bir haber yayınladı. "Dün teknik bir sorun nedeniyle yüzlerce uçuş iptal edildi, havaalanları, borsalar, bankalar ve iletişim kanalları durduruldu. ABD siber güvenlik grubu CrowdStrike'ın başkanı George Kurtz, 'X' ve ‘LinkedIn’ hesaplarında sorunu tarihin en büyük teknik sorunu olarak nitelendirdi. Kurtz, sorunun çözüldüğünü ancak bu sorun sonucunda CrowdStrike'ın borsadaki değerinin yüzde 17 oranında düştüğünü söyledi.

Iraklı yazar Mihemed El Seidi, Filistin'deki duruma ilişkin olarak Londra merkezli El Ereb gazetesine "Yeni Bir Şark" başlıklı bir makale yazdı.

Yazar El Seidi makalesinde şunlara yer verdi: "Bölge ülkelerindeki istikrarsızlıklar ve Gazze'de yaşanan olaylar nedeniyle bölge 2025 yılına kadar önemli ve büyük değişimlerle karşı karşıya. Durumla ilgili 3 olası senaryo var. Birinci senaryo, iki taraf arasındaki savaşın aynı kalması, ikinci senaryo ise Gazze'deki şiddetin artacağı, maddi ve siyasi yeniden yapılanma planının olduğu yönündedir. Gözlemciler ve yorumcular birinci senaryoyu tercih ediyor. Üçüncü senaryo henüz mümkün değil ama 2026'da gerçekleşebilir, özellikle de Gazze'deki savaş henüz bitmemişse ve Lübnan'da İsrail ile Hizbullah arasında yıkıcı bir savaş çıkması yönündeki tehditler artıyor."

El Seid'e göre; "Ortadoğu'da durum değişiyor. ABD ve İran'ın yeni hükümetleri tarafından yeniden açılması beklenen nükleer dosya başta olmak üzere en karmaşık dosyalar üzerinde barışa ve diyaloğa yol açabilir. Tüm bu olasılıklara rağmen sahadaki değişimler, geleceğin Ortadoğu'sunun daha istikrarlı hale geleceğini ve kalkınmaya doğru ilerleyeceğini açıkça gösteriyor.”

'FİLİSTİN OTORİTESİNİN MEWASİYE KATLİAMI KONUSUNDA TUTUMUNA KARŞI ÖFKE'

El Erebi El Cedid gazetesi, Filistin Yönetimi'nin Mewasiye katliamına yönelik tutumuna ilişkin bir haber yayınladı. Haberde, İsrail'in cumartesi günü Xan Yunus kentine bağlı Mewasiye'de katliam gerçekleştirdiği ve bunun sonucunda çoğu göçmen kadın ve çocuk olmak üzere 90 civarında Filistinlinin hayatını kaybettiğine dikkat çekildi.

Haberlerde Filistinlilerin soykırıma karşı Filistin yönetiminin tutumuna tepki gösterdiği söylendi. Pek çok kişinin cumhurbaşkanının bu tutumunu katliamı haklı çıkarmak ve kurbanları kınamak olarak değerlendirdiği belirtildi.

EL QUDS EL EREBİ: 'TEMMUZ' SAVAŞI TEHLİKELERİ

Suriyeli araştırmacı Muhsin El Mistefa, El Quds El Erebi gazetesinde yayınladığı yazısında, temmuz ayında savaş çıkma ihtimaline ve bunun Suriye'deki duruma yönelik tehlikelerine dikkat çekti. El Mistefa yazısında şöyle diyor: "Asıl tehlike, eğer bir savaş olursa yüzbinlerce Lübnanlının Hizbullah ve İran güçlerinin kontrolündeki ortamdan göç etmesidir. Binlerce evin yıkıldığı doğrudur. Rejimin, İran'ın ve Hizbullah'ın eylemleri var ama Suriyelilerin yerinden edildiği başka alanlar da var. Bu bölgelerde bile hizmetlerin yoğunlaşması ve altyapının zayıf olmasına rağmen İsrail'in yıkıcı bombardımanı altındaki yerlerden daha iyi durumdadır. İsrail'in Gazze’yi viran etmesi, özellikle partinin kalesi olan ve nüfusu bir milyondan fazla olan Beyrut'un güney banliyölerinde daha büyük yıkımlara yol açacağını gösteriyor."

Yazar El Mistefa’ya göre Lübnan'ın 7 Ekim öncesindeki duruma döndürülmesi konusunda bir anlaşma varsa ve BM'nin 1701 kararından daha ileri bir anlaşma varsa o zaman savaş ihtimali var. El Mistefa, "İsrail, 'bölgesel güvenliğini' güvence altına almak amacıyla askeri operasyon yapmak için ABD'den ve Avrupa Birliği ülkelerinin çoğundan izin aldı. Ancak bu izin, bölgede yeni insani çatışmalara da dönüşebilir. Bunun bedelini sadece topluluklar ödemeyecek, aynı zamanda toplum ve batılı devletler de ödeyecek” ifadelerini kullandı.

El EREBİ EL CEDİD: TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİ MÜLTECİLERİN TRAJEDİSİ

Suriyeli şair ve yazar Beşir El Bekir, Türkiye'deki Suriyeli mülteciler hakkında El Erebi El Cedid gazetesine bir makale yazdı. Beşir El-Bekir, Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı politikalara dikkat çekerek, "Son üç yılda ırkçılık dalgası arttı. Bunun nedeni ise 2019 belediye seçimlerinden bu yana AKP'nin İstanbul ve Ankara belediyelerini kazanamamasıdır. Bu nedenle mülteci meselesi siyasallaştırılıyor” ifadelerini kullandı.

El Bekir, bu konuyu ilk gündeme getiren ve şiddet kullanan muhalefet partisi CHP olmasına rağmen, AKP'nin şiddete güçlü bir şekilde direnmek yerine muhaliflerinin siyasi şantaj ve pazarlıklarına boyun eğdiğini belirtti. Makalenin devamında, “Sonuç olarak durum kontrolden çıktı ve genel bir Arap nefretine dönüştü. Bu aynı zamanda Türkiye'nin ve ekonomisinin itibarına da zarar verdi” denildi.

Yazar El Bekir, Türk hükümetini mültecilerin canından ve malından sorumlu olarak göstererek,  "Gerginlik ne kadar yüksek olursa olsun, akılcı çözümler bulmak için harekete geçme ihtiyacı da artıyor. Hızla büyüyen bir kartopu gibi Türkiye'nin birçok şehrinde son dönemde Suriyelilere ve mülklerine yönelik artan saldırılar ve Türklerin Suriye'nin kuzeybatısındaki varlığına gösterilen tepkiler, acil müdahale edilmesi ve engellenmesi gerektiğini gösteriyor” yorumunda bulundu.

ANHA