11. yıldönümünde 19 Temmuz Devrimi-6

11. yıldönümünde 19 Temmuz Devrimi-6
20 Jul 2023   00:45
HABER MERKEZİ- EHMED SEMÎR

En önemli başarısı Özerk Yönetim olan Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi’nin başlamasından 11 yıl sonra, birçok yerel, bölgesel ve uluslararası tarafın devrime yönelik saldırıları artıyor.

19 Temmuz 2012 Devrimi ileriye dönük bir adım attığı zaman, devrimi yenilgiye uğratma ve yok etme saldırıları da artıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’de devrim kıvılcımının yakılmasıyla birlikte, düşman güçler dişlerini bileyerek, devrime ve kazanımlarına karşı siyasi, fikri, askeri, kültürel ve ekonomik olarak saldırıya geçtiler.

Aynı güçler, 10 Mart 2012’de yani 19 Temmuz Devrimi’nin ilanından birkaç ay önce Şêxmeqsûd Mahallesi’ne saldırdı. Bu saldırılarda Star Birliği (Kongra Star) üyesi ve Halk Meclisi üyesi Gulê Selmo şehit oldu.

İşgalci Türk devleti, 2012 yılının sonlarında kendi sınırından çete gruplarını Serêkaniyê şehrine geçirdi.

İşgalci Türk devletine bağlı çete grupları, 2013’te art arda Efrîn Kantonu’na saldırarak bölgeyi işgal etmeye çalıştı.

ÜRDÜN TOPLANTISI VE MUSUL’UN DAIŞ’E TESLİM EDİLMESİ

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesûd Barzanî, Cizre, Kobanê ve Efrîn kantonlarında demokratik özerk yönetimlerinin Ocak 2014’teki ilanlarından sonra “Rojava’da devrim yok” açıklamasında bulundu. Barzanî bununla da kalmayarak, iş makinalarını getirerek Rojava ve Başûrê Kurdistan arasında hendek kazdı. Aynı yılın Haziran ayında Ürdün’de bir toplantı gerçekleşti ve KDP, Türk devleti ile uluslararası taraflar bu toplantıya katıldı.

Toplantının ardından DAIŞ kuruldu. Bundan birkaç gün sonra Irak ordusu, direnmeden, tek kurşun bile atmadan elindeki tüm ağır ve hafif silahları bırakarak Musul şehrini DAIŞ çetelerine teslim etti.

DAIŞ’İN ŞENGAL’E SALDIRMASI

DAIŞ çeteleri, bu silahlarla 3 Ağustos 2014’te Şengal’e saldırdı. Şengalli binlerce yurttaş katledildi, kadınlara tecavüz edildi ve binlerce kadın kaçırıldı. Çeteler saldırmadan önce KDP güçleri ve Irak ordusu bölgeden kaçtı.

İşgalci Türk devleti, 15 Eylül 2014’te sözde “rejimi yıkmak” için kurduğu DAIŞ çetelerini Özerk Yönetim ile savaşması için Kobanê yönlendirdi.

Kobanê’de 134 gün boyunca büyüyerek devam eden direniş tüm dünyada yankı buldu. Bütün dünya Kürtleri destekledi. Kobanê direnişi DAIŞ çetelerine karşı zaferle taçlandı.

QSD’NİN KURULMASI

Ardından 10 Ekim 2015’te Demokratik Suriye Güçleri (QSD) kuruldu ve tüm Suriyelilerin gücü haline geldi. QSD Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Çeçen Türkmen ve Çerkez bileşenlerden gençleri kucaklayarak kurtarma hamlelerine başladı.

DAIŞ çetelerinin 2016’da Minbic’te yenilgiye uğratılmasının ardından (15 Ağustos 2016) işgalci Türk devleti, 24 Ağustos’ta uluslararası onayla Bab’tan başlayarak Suriye topraklarını işgal etmeye başladı.

Türk devletinin işgalinden bir gün önce KDP yetkilileri Türkiye’deydi.

REQA’NIN DÜŞMESİ VE İŞGALCİ TÜRK DEVLETİNİN İLK HAVA SALDIRISI

QSD savaşçılarını 2017’de Reqa ve Tebqa şehirlerini kurtarmaları için harekete geçirdiği zaman ve sözde “İslam hilafetinin” başkenti düşmek üzereyken işgalci Türk devleti ilk kez bölgeye yönelik hava saldırısını gerçekleştirdi ve 25 Nisan 2017’de Qereçox’u bombaladı. O dönem Kuzey ve Doğu Suriye hava sahasının ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’un denetiminde olduğu biliniyor.

Herkesin gözünün Reqa’da olduğu ve DAIŞ çetelerinin yenilgisini beklediği bir dönemde KDP, 25 Eylül 2017’de bağımsızlık referandumu yaptı. Bunun sonucunda 10 Ekim 2017’de Kerkük şehrini kaybetti.

EFRÎN VE DEVAMINDAKİ İŞGAL SALDIRILARI

Rusya, DAIŞ çetelerinin Reqa’da yenilgiye uğratılmasından sonra (20 Ekim 2017) Efrîn’den güçlerini çekti. 20 Ocak 2018'de Türk devleti Efrîn’e yönelik bir saldırı başlattı. Efrîn, 58 günlük efsanevi bir direnişin ardından 18 Mart 2018'de işgal edildi.

İşgalci Türk ordusu, Önder Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun yıl dönümüyle aynı gün olan 9 Ekim 2019’da ve ABD güçlerinin üslerinden çekilmesinin ardından Serêkaniyê ve Girê Spî kentlerine saldırdı. Saldırılar, iki kentin işgaliyle devam etti.

Saldırılar sadece askeri değil, aynı zamanda DAIŞ çetelerinin hakimiyeti döneminde açık olan Suriye-Türkiye sınır kapıları, bölgenin çetelerden kurtarılmasının ardından kapatıldı.

Sadece Türk devleti bölgeye abluka uygulamadı, Şam hükümeti ve KDP de, Kuzey ve Doğu Suriye’yi sıkıştırmak için ablukayı bir silah olarak kullandı.

Uluslararası alanda da bölgeye abluka uygulandı. Suriye-Irak sınırındaki Til Koçer Sınır Kapısı, uluslararası insani yardımların geçişi öncesi Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi toplantısında Rusya ve Çin’in vetosu nedeniyle kapatıldı (2020)

Öte taraftan cihatçı ve “terör listesinde” olan grupların kontrolündeki kapıları açık bıraktılar.

KDP VE ENKS’NİN DÜŞMANLA İŞBİRLİĞİ

Ekonomik ablukanın yanı sıra KDP ve halefi (ENKS), Özerk Yönetim’i teşhir etmeye çalıştı ve birçok defa Özerk Yönetim aleyhine açıklamalarda bulundular.

ENKS, tüm Kürt ulusal birliği çabalarını boşa çıkardı. Eş Başkanlık sisteminin iptal edilmesi, Özerk Yönetim eğitim materyalleri yerine Baas rejiminin eğitim materyallerinin okutulması için mücadele etti.

KDP ve ENKS bununla da yetinmeyerek, son yıllarda Türk devletinin Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’deki işgalini meşrulaştırmaya çalıştı. ENKS yöneticileri birçok açıklama yaptı ve bu bölgelerden gelen göçmenlerin geri dönmesi için çağrıda bulundu. Barzani Yardım Derneği de Efrîn'de şube açtı.

Bu saldırılar bugün dahil devam ediyor. Şam hükümeti, Özerk Yönetim ile diyalog kurmayı reddediyor, işgalci Türk devleti de kara ve hava saldırılarını durdurmadığı gibi uluslararası alanda daha geniş saldırılar düzenleme pazarlığını yürütüyor.

KDP, Özerk Yönetim ve Kürt hareketine karşı planlar kurmak için Türk devletini ziyaret etmekten bir gün bile geri kalmadı.

(df)

ANHA