‘Bê serok jiyan nabe’ Zîlan özgür yaşam felsefesini şöyle inşa etti-Hêvîdar XALID

‘Bê serok jiyan nabe’ Zîlan özgür yaşam felsefesini şöyle inşa etti-Hêvîdar XALID
30 Jun 2023   00:21

Bê serok jiyan nabe…! Eğer bir yaşam olacaksa Önderlikle olsun, onun dışında yaşam tüm anlamlarından koparılmış ve hiçbir anmalı yoktur. Başta özgürlük davasına inananlar, adalet ve eşitlik mücadelesi veren her Kürt içinde özgürlük için mücadele eden bir Kürt kadını içinde anlamsızdır.

Evet, Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin savaşçılarının dünyanın hegemonik güçlerinin politikalarına ve oyunlarına karşı attıkları slogan, “Bê serok jiyan nabe” sloganıdır. Hegemonik güçleri 20 yıl önce Önder Abdullah Öcalan’a karşı kirli bir uluslararası komplo gerçekleştirdi. Bu slogan daha sonra Kürdistan’da özgür yaşam felsefesine dönüşerek tüm hak ve hakikat araştırmacılarının izlediği yöntem haline geldi ve tarih boyunca yüzlerce insan bu uğurda canını feda etti.

Küresel rejimin Kürt halkına, davasına ve önderlerine yönelik politikaları amansız bir baskı, katliam ve zulümdür. Kürt halkı inkar, yerinden edilme, Türkleştirilme politikalarının uygulanması ve demografik yapısının değiştirilmesi yoluyla tüm ihlal, tecrit politikaları ve özgürlük mücadelesinin yok edilmesi planlarından geçiyor. Bunun yanında Önder Abdullah Öcalan üzerinde hukuka aykırı ve ahlaki açıdan kabul edilemez bir şekilde ağır tecrit politikaları uygulanmakta. Tartışmasız Kürt halkına karşı uygulanan tüm ihlaller ve politikalar küresel hegemonik rejimin stratejileridir. Kürt siyasetçiler ve aktivistler Türk rejimi tarafından tutuklanıyor, nerede olurlarsa olsunlar hedef alınıyorlar. Artık Kürtler başta işgalci Türk devleti başta olmak üzere düşmanın ana hedefi haline gelmiş bulunmakta.

Bunun nedeni Kürt halkının özgür ve güçlü bir iradeye sahip olmasıdır. Dolayısıyla düşmanları bu iradeye darbe vurmaya, ideolojik örgütlenmesini ve bölgedeki bütün meseleleri çözmeye yönelik meşru projesini yok etmeye çalışıyor. Çünkü o proje insanlığın iktidarların eliyle yapılan katliamlardan kurtulması için tek umuttur.

Bu kirli komplolara cevap vermek için; Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin yüzlerce savaşçısı ve kahramanı, Kürdistan ve ötesindeki tüm mücadele alanlarında Kürtlerin ve Önder Abdullah Öcalan’ın varlığına yönelik bu politikalara ve saldırılara karşı büyük fedakarlıklarda bulunarak yanıt verdi. “Bê serok jiyan nabe” sloganını insanlığın güvenliği ve barış içinde yaşayabilmesi için düşmanın tüm ucuz taleplerine boyun eğmemek ve yaşamın amacı olarak benimsedi.

Zeynep Kınacı (Zîlan) arkadaş, dünya emperyalizminin Önder Apo şahsında Kürt halkını ve tüm insanlık sevdalılarını hedef alan politikalarına karşı özgür yaşam mücadelesi verme kararı almış öncülerden biridir. Zîlan arkadaş, 30 Haziran 1996’da Bakûrê Kurdistan’ın Dêrsim ilinde bir fedai eylem gerçekleştirerek düşmana ve faşist zihniyetine ağır bir darbe indirdi. Çünkü düşman, Kürtleri yenmeye, onların tarihsel mücadelesini ve kurtuluşunu yok etmeye çalışıyordu. Bununla Kürdistan'da özgürlüğün ve yaşamın mimarı Önder Abdullah Öcalan hedef alındı. Düşmanın kalbinde gerçekleştirdiği fedai eylemiyle Zîlan, Önder Apo’nun özgürlüğüne ve kurtuluş mücadelesine olan bağlılığını gösterdi. Düşmanın eylemlerine ve katliamlarına şiddetli ve açık bir yanıttır. Cevap teslim olmak değil, bedeli değerli canımız olsa bile düşmana evinde karşı durmaktır.

Zîlan, fedai eylemiyle dünyada ses getirdi ve o dönemde kamuoyunda ve medyada büyük yer aldı. Zîlan arkadaş irade, ısrar ve devrimci ruhu, Önder Apo’nun analiz ve felsefesinden aldığı düşünce ve ideoloji derinliği sayesinde düşmanın kalbine korku saldı. Ayrıca özgür yaşam ve özgür bireyin kavramını ve rolünü topluma ulaştırdı. Zîlan arkadaş, Kürt davasına yönelik faşist hegemonya ve kapitalist rejimlere karşı Kürdistan mücadelesinde yeni bir aşama başlattı.

Kürt ncü Zîlan, Kürt kadını hakkındaki tüm teorileri yıktı, kadınların kölelikten kurtulması inançlı, ısrarlı ve güçlü bir mücadelenin yürütülmesi için fikri ve örgütsel mücadelesiyle dünyaya açık ve güçlü bir mesaj verdi.

Zîlan mektubundaki en önemli cümlelerinden şöyle diyor: “Kadınları köleleştirmeye çalışan emperyalist politikaya karşı halkımın özgürlük arzusunu gerçekleştirmek istiyorum. Kürt kadınının sembolü olması ve büyük öfkemi göstermek için kendimi bir mayın gibi patlamak istiyorum.” Bu kısa sözlerle Kürdistan'da, Ortadoğu'da ve dünyada kadına yönelik kölelik ve zulmün kabul edilmemesi gerektiğini ilişkin bize bir mektup gönderiyor. Özgürlük yaşı da kıymetlidir ve bazen canımızı feda etmemiz istenir.

Zîlan, hedefini belirlerken ve planlarken Kürt kadınının gücünü güçlü bir şekilde kanıtladı ve her kadının bir ordu olup düşmana karşı savaşabileceğini ortaya koydu. Eğer kadın siyasi süreci iyi okursa, düşmana şaşırtmak ve korkutmak için enerjisini nasıl organize edeceğini biliyorsa bu mümkündür.

Bugün hassas ve zor bir süreçten geçiyoruz; Türk devletinin dört parça Kürdistan'da halkımıza yönelik saldırıları devam ediyor, mücadelemizde Zîlan ruhu ve onun düşmana ve Kürt halkını ötekileştirmeye çalışan, kadınları hedef alan zihniyetlere karşı kahramanca olmalı ve sahip çıkmalıyız. Zîlan’ın fedai eyleminin üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen Zîlan’ın ruhu ve eylemin etkisi herkesin zihnindedir. Kürdistan’da özgür yaşam için bir manifesto oldu ve mücadele mirasına yeni bir miras ekledi.

Zîlan arkadaş şöyle diyor; Özgür bir yaşam Önder Abdullah Öcalan'ın fiziksel özgürlüğü ile mümkündür ve onsuz mümkün değildir. Bu nedenle Kürt halkına yönelik tüm siyasi soykırım planlarına karşı en zor koşullarda mücadeleye ve fedakarlığa ihtiyaç vardır.

(df)

ANHA