​​​​​​​Zeyneb Mihemed: Tüm kadınları özgür olmaya çağırıyoruz

Kongra Star Halkla İlişkiler ve Demokratik Uzlaşı Bürosu Üyesi Zeynep Mihemed, iki cephede savaştıklarını altını çizerek, “Bir taraftan Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik aralıksız saldırılarla, diğer taraftanda 5 bin yıllık eril egemen zihniyete karşı mücade ediyoruz” dedi.

​​​​​​​Zeyneb Mihemed: Tüm kadınları özgür olmaya çağırıyoruz
19 OCAK 2022   04:25
QAMIŞLO - SILAVA EBDUREHMAN

Kongra Star 17 yıldır, bölgede ezilen, yok sayılan özellikle de Türk devletinin işgal ettiği bölgelerdeki kadınlara ulaşmak için çok zor koşullarda mücadele etmeye devam ediyor. Kadınları korumak için ellerinden geleni yapıyor. Yaptıkları çalışmalar salt bilgilendirmek değil, kadınların yaşam içerisinde karşılaştıkları sorunları çözmeleri için de yol ve yöntem öneriyor.

Kongra Star çalışmalarını özellikle bölgesel ve uluslararası alanlarda genişletti. Kadın örgütleriyle birlikte kadın konulu kongreler düzenleyip ve ziyaretler gerçekleştirerek ilişkilerini daha da güçlendirmeye yönelik çalışmayı hedefliyor. Konuyla ilgili olarak ajansımız Kongra Star Halkla İlişkiler ve Demokratik Uzlaşı Bürosu Üyesi Zeynep Mihemed’le bir röportaj yaptı.

*Kongra Star Halkla İlişkiler ve Demokratik Uzlaşı Bürosu, kuruluşundan bu yana nasıl bir rol üstlendi, dünyadaki kadın kuruluşların ilgisini çekebildi mi?

Öncelikle, Kongra Star’ın 17’nci Kuruluş yıl dönümünü ahlaki-politik bir toplumun inşası için mücadele eden, toplumların özgürlüğü için direnen tüm kadınlara kutlu olsun. Sürmekte olan mücadelesiyle demokratik ve ahlaki bir toplum inşa etmeye çalışan Kogra Star, toplumdaki tüm bireylerin çıkarları için mücedele ediyor.

Kongra Star Halkla İlişkiler ve Demokratik Uzlaşı Komisyonu’nun çalışmaları aralıksız devam ediyor. Kadınlar toplumda emeklerini ve mücadelelerini örgütleyerek, kadınları yoksaymaya çalışan eril egemen zihniyete karşı devrimci mücadele ruhunu daha da büyütebilirdi. Bu nedenle de başta Kürt kadınları olmak üzere kadınların eril egemen zihniyete karşı sesini yükseltmesi için direndik. Devrimimizle kadın emeğine ayna olmaya çalıştık. Önder Öcalan’ın deyimiyle; "21. yüzyıl, kadınların özgürlük yüzyılı olacak. Kadınların özgürlüklerini ve gerçek tarihini kendi kalemiyle yeniden yazmaya başladığı yüzyıldır.”

Kongra Star, kadınların korunması ve geliştirilmesi için çalışan, kadınların emeklerine sahip çıkıp, her alanda onları güçlendiren ve kadınları bir karar mekanizması haline getirmek için mücadele ediyor. Rojava ve Suriye’nin tamamına yayılan Kongra Star, Şam ve Halep kadınları başta olmak üzre tüm kadınları kucaklayarak çalışma alanını genişletti. Bugün, tüm halklardan kadınları kapsayan, haklarını ve onurlu bir yaşam isteklerini savunan aktif bir kadın örgütü haline geldi. Örgütlenmesinin ilk yıllarında birçok engel ve zorluklarla karşılaşmasına rağmen, tüm kadın örgütlerinin kendisine katıldığı ve örgütlenmelerinin kaynağı haline geldiği bir aşamada. Suriye Kadın Birliği, Suriye Kadın Meclisi ve diğer kadın hareketleri bunun en somut örnekleri.

Baas rejimi döneminde bu kadar geniş ilişki ağına sahip değildik. Çünkü Yekitiya Star üzerinde oldukça baskılar vardı. Ancak 19 Temmuz Devrimi'nin başlamasıyla birlikte Yekitiya Star yerine Kongra Star olarak sahaya çıkıp, bu şekilde çalışmalarımızı daha da genişlettik.

Kongra Star, başta Rojava'daki kadınlar olmak üzere tüm Kürt kadınlarının sesini dünyaya ve tüm Ortadoğu’ya yayarak, kadınların haklarını savundu. Böylece kadınların sesi duyuldu ve toplumda önemli bir yer tutu. Savaş meydanlarında Rojava topraklarını savunan YPJ’li kadınlar aracılığıyla mücadelelerini, güç ve cesaretini tüm dünyaya gösterdi. Ayrıca DAİŞ çetelerine karşı verdikleri muazzam mücadeleyle destan yazdı.

*Rojavalı kadınların mücadelesinin, dünya devletleri ve kamuoyu üzerinde nasıl bir etkisi oluyor?

Son yıllarda DAİŞ çetelerine karşı mücadelede kadınların rolünün ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Ancak DAİŞ çetelerine karşı verilen mücadelenin yanı sıra örgütsel, siyasi, ekonomik, sosyal alanda kadın gerçeğini ortaya koyduk ki tüm Ortadoğu kadınların sesini duysun. Bu da Kuzey ve Doğu Suriye’nin yapacağı diplomatik ilişkilerle dahada görünür kılanacak. Ayrıca Kongra Star ve özgün kadın örgütlerinden bir çok heyet, Arap ülkesi ve Avrupa’ya ziyaretlerde bulundu. Görüşmeleri yaptığımız bu devletler Rojavalı kadınları tanımaktan gurur duydular, çalışmalarımızı, ve örgütlenmemizi merak ediyorlardı.

Ataerkil otoriteyle binlerce yıldır varlığını sürdüren, halka ve özellikle de kadınlara karşı dayatılan örf ve adetlerin mevcut olduğu bir toplumu değiştirmek, dönüştürmek ve ikna etmek kolay değil. Ancak kadının mücadelesiyle ve toplumun bakış açısını değiştirme konusundaki ısrarıyla bu yönde büyük adımlar atılmıştır. Dolayısıyla tüm bu ziyaretler ve temaslar, Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınların gerçekliğine dair bilgilere dayanıyordu. Bu nedenle son yıllarda birçok bölge ve ülkede Kongra Star ofisleri açmaya çalıştık. Başûrê Kürdistan, Lübnan, Avrupa'da ofislerimiz var. Yani kadınların baskıcı, iktidar zihniyetine mağruz kaldığı her yerde ofislerimizi açmaya özen gösterdik.

Öte yandan 9 Ekim 2019'da Serêkaniyê ve Girê Spî'nin işgalinden sonra "Kadınlar Rojava’yı Savunuyor" başlıklı bir platform kurduk. İspanya, İngiltere, Almanya, Katalonya, Fransa gibi birçok Avrupa ülkesinde aktif hale getirdik. Bu platform Kürtler ve Kürdistanlı  kadınlardan oluşuyor. Bu platform, özellikle Kuzey ve Doğu Suriye'nin işgal altındaki bölgelerinde, işgalci Türk devleti ve çetelerinin Rojavalı kadınlara karşı işlediği suçları  ifşa etmek için Avrupa ülkelerinde önemli bir rol oynamaktadır.

*Bugüne kadar karşılaştığınız engeller nelerdi, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu engelleri nasıl aşacaksınız?

Yapılan her çalışma, ister kamu hizmeti alanında olsun, isterse de kadınlar için yapılanı olsun, elbette birçok engelle karşılaşılır. Ancak bu çalışma sözkonusu bir kadın çalışmasıysa, eril egemen zihniyetin engelleriyle karşılaşır. Birçok devlette güya uluslararası anlaşmalarla kadın hakları korunuyor, fakat buralarda kadınlarlar her türlü şiddete ve yoksayılmayla yüzyüze kalıyor. Erkek aklının siyasetine baktığımızda erkek iktidar olmak istediğinde önce kadını yok sayıp hedefine alıyor. Bizler de diyoruz ki şayet bir toplumu inşa etmek istiyorsan önce kadınlar özgürleştirilmeli. İster Ortadağu ister dünyadaki kadınlar için olsun bizler bu ilke üzerinde çalışmak istiyoruz. Kadın çalışmalarını bu örgütlülük temelinde ele alıyoruz ve bu şekilde tanıtmak istiyoruz.

Erkeklerin kadınlara büyük bir şiddet uyguladığını belirtiyoruz fakat maalesef kadın henüz “bu şiddeti hayatımda istemiyorum” deme aşamasına gelebilmiş değil. Kadın hayatında güçlü ve temel çıkışlar yapmak zorunda. Bu değşimi önce kendinde başlatmalı sonra da tüm topluma yaymalı. Bu nedenle toplumun zihniyetinin değişmesi gerektiğini söylediğimizde önce kendimizden başlamalıyız. Kendimizde değişiklik yaptığımız oranda çevremizi değiştirebiliriz.

Fakat bir taraftan değimeyen erkek zihniyetinin zorluklarıyla, diğer taraftan da gelenekçi, klasik kadın zihniyetinin zorluklarıyla karşılaşıyoruz. Bu sadece Rojava’daki kadınlarla ilgili bir durum değil. Yıllardır mücadele ediyoruz, bu konuda büyük ilerlemeler de elde ettik. Ancak gerek Suriyeli kadınlarda gerekse de Ortadoğu ve dünyadaki kadınlarda bu inanç hala da yerleşebilmiş değil.

Kongra Star stratejik bir aşamaya ulaşmaya çalışıyor ve bu temelde mücadele ediyor. Kadınlar yıllardır özgürlükleri için mücadele ediyor. Bizler de kadınların özgürlüğü için mücadele ediyoruz. Afganistan örneğine baktığımızda, ABD'nin Afganistan'dan çekilmesiyle kadınlar fiilen şiddete maruz kaldı. Bu durumdan sonra Afganlı kadınların gözleri bizim üzerimizdeydi ve bizim mücadelemiz onları da umutlandırmıştı. Bizimle diyaloğa geçip, gücümüzü sizden alıyroz dediler, ‘Siz bize ne kadar destek olursanız, biz o kadar güçlü oluruz’ dediler. Mücadelemiz dünyadaki tüm ezilen kadınlara bir ilham kaynağı.

Kadınlarla ilgili olmak üzere ulaşmak istediğimiz bir çok konunun öyle çok kolay olmadığının farkındayız. Çünkü güç, azim, ısrar ve mücadele gerektirir. Bu nedenle tüm kadın örgütlerine ulaşmak için mücadelemizi daha da büyütmeliyiz. 2021'de Corona salgını beraberinde birçok sorunu da getirdi. Bunlardan bir tanesi de yapacağımız diplomatik faaliyetlerinin durdurulmasıydı. Ancak buna rağmen Kongra Star’dan bir heyet, Tunus'u ziyaret ederek kadın örgütleriyle bir araya geldi ve ilişkilerin güçlendirilmesi temelinde ikili görüşmeler yapıldı.

6 Mart'ta kadınların ortak çalışmasının bir parçası olarak Afganistan, İran, Arap ve Kürt kadınları çevrimiçi ortak bir kongre düzenledi ve kongre kararlarını açıkladı. Bu kongre ulaşamadığımız devletlerdeki kadınlara büyük umutlar verdi. Konuşup tanıştığımız kadınlarla Önder Öcalan’ın fikir ve felsefesini tanıdılar ve daha yakından tanımak istediler.

*Kongra Star kadın örgütleriyle görüşmelerini bölgesel düzeyde devam ediyor. Yaptığınız çalışmaları açıklayabilir misiniz, bu ziyaretlerden neler kazandınız ve nereye ulaştınız?

Son birkaç yılda diplomasi alanında ciddi ve büyük adımlar attığımızı söyleyebiliriz ancak bu adımlar yeterli değildir, çalışmaları genişletmek için mücadeleyi hızlandırmalı ve hedeflerimize ulaşmaya çalışmalıyız.

Kongra Star, ziyaretleri esnasında birçok parlamenter, siyasi kişi ve kadın örgütüyle bir araya geldi. Kadın kurtuluş ideolojisini, Rojava Devrimini, Kuzey ve Doğu Suriye'yi tanıttı. Bu süreçte Katalonya, Özerk Yönetimi tanıdı. Yapılan görüşmelerin diplomatik açıdan başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

Kongra Star’ın Demokratik İlişkiler ve Anlaşmaları, Rojava devrimini  tam olarak yansıtacak düzeyde olmasa da bundan sonraki aşamada Rojava’da mücadele eden tüm kadınların sesini duyurmak için daha çok çabalayacağız.

*Rojava'daki kadın örgütlülüğü hakkında neler düşünüyorsunuz ve mevcut mücadelesi ne düzeyde?

Kongra Star'da çalışan kadınlar hayatın her alanında aktif rol oynamış, siyasi ve diplomatik alanda örgütlenmiş, tüm kurumlarda komitelerini oluşturmuş durumdalar. YPJ’ye de katılarak topraklarını savunmuş ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getiriyor. Kadınların kurtuluşu, toplum ve toplumun ilerlemesi için gereken fedakarlığı yapıyorlar.

İşgalci Türk devletinin suçlarıyla karşı karşıya kalan tüm kadınların kurtarılması gerekiyor. Kongra Star'da mücadele eden kadılar genelde hedef alınıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’deki son saldırılarda çocukların ve kadınların özellikle hedef alındığını gördük. Bu da işgalci Türk devletinin bölgedeki halkların mücadelesi ve gücünden korktuğunun göstergesidir.

Biz diplomatik ilişkilerin işgalci Türk devletinin saldırıları karşısında durmasını, saldırılara bir cevap olmasını istiyoruz. Çünkü Kuzey ve Doğu Suriye halkı Türk devleti ve çete grupları tarafından hedef alınıyor. Demokratik ulus projesi de hedef alınıyor. Bu şekilde bölgelerimize karşı her türlü şiddet, özel savaş ve askeri yöntemleri kullanarak bu projeye büyük zararlar veriyor.

Kongra Star’dan Kuzey ve Doğu Suriye başta olmak üzere tüm bölgelerde güçlenmesi isteniyor. Kongra Star olarak, Ortadoğu ve dünyadaki kadın örgütleri arasındaki ilişkilerde çalışmalarımızı yoğunlaştırmamız gerekiyor ki her kadının sesi olabilelim.

*Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınlar her türlü şiddet ve baskıya karşı mücadele ediyor ama yine de "namus" gerekçesiyle katlediliyor tacize uğruyor ve öldürülüyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kongra Star’ kadınlara karşı işlenen bu suçlara karşı nasıl bir duruşa sahip?

“Namus” kavramı adı altında yıllardır kadınlar suçlu gösterilip katledildi. Bu toplum yıllardır bu zihniyetin tahakkümü altında ve bu anlayıştan kurtulmak için uzun bir mücadele gerekir.

Eril zihniyet kendini hep de bunun üzerinde var etti. Mücadele sayesinde bu zihniyet giderek azalsa da tamamen bittiğini söyleyemeyiz. Bu kavramın toplumdan silinmesi gerekir. Bu kavramın ve arkasındaki zihniyeti teşhir etmek için çaba ve mücadelemiz devam etmektedir. Önder Abdullah Öcalan, özgür eşyaşam üzerine çözümlemeler yaptı. Kadın ve erkek arasındaki ilişki ortak bir eşyaşama doğru evrildiğinde, haklar ve sorumluluklar da eşitlenir.

Bizler Kuzey ve Doğu Suriye’de aynı anda iki cephede savaşıyoruz. Bir yandan Türk işgali ve çetelerinin bölgelerimize yönelik tehditleri ve aralıksız saldırılarına karşı mücadele ederken, diğer yandan 5 bin yıldır devam eden ataerkil zihniyetle mücadele ediyoruz. Elbet öyle 1 yılda ortadan kaldırılabilecek bir zihniyet değil.  Ama sürekli mücadele, azim ve inançla, direnişle bu ortadan kaldırılır. Kadınların hak ve özgürlüklerine kavuşması da çok çalışmaktan ve mücadele etmekten geçer.

Kongra Star'ın çalışmaları, toplumun gelişmesi için özellikle de erkeklere verilen eğitimler yoluyla gelişti. Bu değişim de kadının mücadelesi ve direnmesi sayesinde oldu.

*Kadınların ihtiyaç duyduğu bölgelerde diplomatik ofisler açmayı planlıyor musunuz?

Başûrê Kürdistan, Lübnan ve Avrupa gibi önemli yerlerde kapsamlı çalışmalar gerçekleştirdik. Ayrıca Belçika'da bir ofis açtık. Başlangıçta Avrupa sahasında tek kişi çalışmalarda yer alıyorken şuan orda ofisimiz var. Aynı şekilde Güney Lübnan’da ofis açtık.

Arap ülkelerinde ofis, merkez veya temsilcilik açmaya çalışıyoruz. Bu yıl için planımız bu. İşgalci Türk devletinin Arap devletlerine yaptığı müdahaleler nedeniyle henüz açamadık.

Ayrıca Kongra Star'ı bağımsız kişiler ve Kongra Star üyeleri aracılığıyla birçok Avrupa ülkesinde etkinleştirmeye ve tanıtmaya çalışıyoruz.

*Son olarak tüm kadınlara mesajınız nedir?

Dünyadaki tüm kadınlara özgürlük ve mücadele zamanının geldiğini, tüm kadınların bu mücadeleye göğüs germesi ve hakları için mücadele etmesi gerektiğini söylüyoruz. Kadınların birlik olma ve birbirini destekleme zamanıdır.

Bizler biz kez daha Kongra Star’ın kuruluşunu başta Önder Abdullah Öcalan’a ve tüm kadınlara kutlu olsun diyoruz. Tüm kadınları özgür olmaya çağırıyoruz.

ANHA