​​​​​​​Özerk Yönetim: Türk devleti olduğu sürece Suriye’de istikrar sağlanamaz

Türk devletinin, Suriye topraklarını işgal etmesinin ve kendine muhalif diyen güçlerin çetelere verdiği destekle Suriye’yi zehirlediğini belirten Özerk Yönetim, Türk devletinin Suriye’den çıkması dışında hiçbir seçeneğin Suriye’de istikrarı sağlamayacağını vurguladı.

​​​​​​​Özerk Yönetim: Türk devleti olduğu sürece Suriye’de istikrar sağlanamaz
18 OCAK 2022   21:20
HABER MERKEZİ

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Türk devleti tarafından Efrîn’e işgal saldırılarının başlatılmasının 4’üncü yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklama şöyle:

“20 Ocak, Türk devletinin Efrin'e yönelik saldırılarının 4. yıl dönümü. 4 yıldır ahlaki veya vicdani standartlarla ilgisi olmayan en iğrenç suçlar işleniyor. Türkiye'den destek alan ve doğrudan Türkiye tarafından kontrol edilen aşırılıkçı grup ve çeteler bölgenin güvenliğini sarstı. Halk, vahşi saldırılar ve işgalin ardından Efrin'den göç etti. Efrîn işgal edilmeden önce Suriye'deki savaşın acısından kaçan 180 binden fazla insan için güvenli bir sığınaktı.

Çetelerin işgali altındaki topraklardaki suçları dört yıldır devam ediyor. Türkiye'nin kirli niyetleri bölgelerimizi istikrarsızlaştırmaya, halkımızın demokratik deneyimini baltalamaya ve Suriye'nin uzlaşmasını engellemeye yöneliktir. Ayrıca, Türkiye'nin Suriye'yi işgalini ve bölünmesini uygulamaya yönelik köklü projesini de netleştiriyor. Bugün gerçekleşen eylemler bölünme ve işgal durumunu teyit etmektedir. Saldırının Suriye'nin genel coğrafyası üzerinde büyük etkisi var. Bizler ve yurtsever, milli duygulara sahip herkes için; Suriye'nin bir bölümünün işgali, tüm Suriye'nin işgalidir. Dolayısıyla bu bölgelerin özgürleştirilmesi için ortak bir mücadeleye ihtiyaç vardır.

TÜRK DEVLETİNİN DAİŞ’İ CANLANDIRMAK İÇİN PLANLARI ÇOK

İşgalci Türk devleti Suriye'yi yıkmaya ve toplumumuzu parçalamaya devam ediyor. Türkiye ve çetelerinin işgal altındaki topraklardaki eylemleri, Türkiye'nin Suriye'nin çıkarına olmayan politikalarını sürdürdüğünü bir kez daha kanıtlıyor. Bu özellikle uluslararası güçlerin, BM kurumlarının, Uluslararası Koalisyonun, Rusya'nın ve Şam hükümetinin sessizliği önünde gerçekleşiyor. Türkiye'nin ulusal güvenliğini koruduğu, Suriye'nin istikrarını desteklediği yalandır. Suriye'deki sözde Suriye muhalefeti güçlerinin Suriye'deki düşmanca eylemleri ve kirli niyetleri Türk devletini haklı çıkarma amacıyla yapılıyor.

Tüm Suriye ulusal güçleri ve uluslararası toplum, Suriye halkına karşı yürütülen bu tehlikeli planlara karşı dikkakli olmalıdır. Suriye'den kaçan, Türkiye'de ağırlanan ve "Milli Ordu" adı altında örgütlenen binlerce DAİŞ çetesi bulunuyor. DAİŞ’i yeniden canlandırmak için Türk devletinin daha çok projesi var.

İŞGAL VE ÇETELER SORUNU ÇÖZÜLMEDEN SURİYE’DE İSTİKRAR SAĞLANMAZ

Efrîn’e yönelik Türk saldırılarının 4. yıl dönümünde, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak, Türkiye'nin Suriye topraklarındaki varlığının, Suriye muhalefeti adına teröristlere ve güçlere verdiği desteğin Suriye'de zehirli bir silah olduğunu bir kez daha teyit ediyoruz. Türkiye'nin Suriye'yi işgali ve çetelerinin eylemleri sorunu çözülmeden Suriye'de istikrar olmaz.

Türk devleti, demografik değişim ve halkımızın bölgelerinden zorunlu göç politikalarıyla Suriye'yi istikrarsızlaştırmayı, toplumu ve coğrafyayı bölmeyi amaçlayan yeni bir Türkleştirme projesi inşa ediyor.

Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Uluslararası Koalisyon, Rusya ve Suriye hükümeti olmak üzere tüm kurumlarıyla uluslararası toplumu, Türkiye'nin Suriye'deki politikalarının tehdit düzeyini tanımaya çağırıyoruz.

BAŞARIYA ULAŞANA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak, işgal altındaki tüm bölgeler özgürleştirilene kadar bölgelerinden zorla çıkarılan göçmenlerin yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Başta Serêkaniyê, Girê Spî ve Efrîn olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye halkımıza bölge özgürleşene kadar onlarla birlikte savaşmaya devam edeceğimize söz veriyoruz.

Bu nedenle Türk ordusuna ve çetelerine karşı kahramanca savaşan kahraman şehitlerimizi ve yaralılarımızı anıyoruz. Halkımızın özgürlüğüne, değerlerine ve başarılarına olan mutlak güvenimizle, başarı elde edilene, halkımızın amaç ve özlemleri karşılanana ve demokratik devrim başarıya ulaşana kadar onların takipçisi olacağımızın sözünü yineliyoruz."

(rr)

ANHA