‘Büyükelçiliğin ve sınır kapısının açılması normalleşme değil’

Şam hükümeti ve Arap devletleri arasında son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Semir Ezam, “Büyükelçiliğin ve Ürdün’e olan sınır kapısının yeniden açılması normalleşme olarak değerlendirilemez” dedi.

‘Büyükelçiliğin ve sınır kapısının açılması normalleşme değil’
8 OCAK 2022   03:20
HABER MERKEZİ - YEHYA EL-HEBÎB

Suriye krizinin başlamasıyla birlikte Şam hükümetiyle olan ilişkilerini kesen körfez ülkeleri son dönemde yeniden ilişki geliştirme için girişimlerde bulundu. 30 Aralık 2021’de Bahreyn, Şam’da yeniden büyükelçi görevlendirdiğini açıkladı. Amman da geçen sene Şam büyükelçiliğine atama yapmıştı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şêx Abdullah Bin Zayid Al Nehyan da Şam’a ziyaretlerde bulunarak Beşar Esad ile görüşme gerçekleştirdi.

Arap dünyasının Suriye siyasetinin değiştirilmesine Ürdün öncülük ediyor. Şam hükümeti ile Amman arasındaki görüşmeler devlet başkanlıkları düzeyinde gerçekleşmişti.

Geçtiğimiz yıl Şarkul Avsat gazetesinde yayımlanan bir belgede Arap devletleri ile Şam hükümeti arasında ilişkilerin düzeltilmesi için girişimlerde bulunulacağına yer veriliyordu. Belgede Şam hükümetiyle ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlayan Arap devletlerin, 2011 sonrasında Suriye’ye geçen silahlı tüm yabancı güçlerin Suriye’den çıkması için girişimlerde bulunacağına yer verildi. ABD ve Koalisyon Güçleri de dahil olmak üzere Suriye’ye müdahale eden tüm güçlerin Söz konusu belgeye göre Tenef üssü de dahil olmak üzere yabancı güçlerin ülkeden tamamen çekilmesi isteniyor.

Ürdün merkezli bir gazeteye göre bu plan aylar önce hazırlandı. Ürdün Kralı Ebdullah El Sani ABD ziyaretinde bu planı ABD Başkanı Joe Biden ile görüştü. Ebdullah El Sani, bu planı bazı kişiler üzerinden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e de anlattı.

Belgede Suriye’de son 10 yılda yaşanan gelişmeler de değerlendirildi.

ŞAM İÇİN ASKERİ STRATEJİ

Yorumcular Suriye krizinin 2018 yılından sonra Şam hükümetinin çıkarlarına uygun bir şekilde askeri bir stratejiye dönüştüğünü söylüyor. Çete gruplarının başkent Şam ve Dera gibi yerlerden çıkarılması bu stratejinin bir parçası olarak görülüyor.

Arap hükümetlerinin desteği ve Ürdün’ün öncülüğünde bu konu Arap Birliği gündemine de getirildi. Arap devletlerin Şam hükümetine olan yaklaşımının değişmesi 2017 yılında başladı. Halep’te çete gruplarının Şam hükümetine teslim olması son olarak Türk devletinin talebiyle Dera’da çete gruplarının Şam hükümetine silahlarını teslim etmesi Suriye’de siyasi haritanın değişmesine neden oldu.

ANHA’ya konuşan Suriyeli muhalif Semir Ezam’a göre ise Arap devletlerinin Şam hükümetiyle olan ilişkilerinin değişmesinin temel nedeni Suriye muhalefetinin tamamen Türkiye’yi temsil edecek şekilde hareket etmesidir.

ÜRDÜN VE LÜBNAN’IN EKONOMİK ÇIKARI

Uzmanlar Ürdün’ün ülkedeki Suriyeli mülteciler nedeniyle büyük bir ekonomik krizle yüz yüze kaldığı görüşünde. Suriye krizinin başlamasıyla birlikte Körfez ülkelerinin Avrupa’ya Suriye üzerinden giden ticaret yolları da kapandı. Bu durum Körfez ülkelerini de ekonomik olarak olumsuz etkiledi.

Son dönemde Suriye ve Ürdün arasındaki sınır kapılarının tamamı açıldı. Bu kapıların açılması Şam ve Amman arasındaki üst düzey temaslar ve Esad ile Ürdün kralının görüşmesi öncülük etti.

Ürdün’ün diplomatik ilişkileri sonucu Suriye-Ürdün arasındaki Nesib Sınır Kapısı’nın açıldığını söyleyen Semîr Ezam, bunun ABD’nin onayıyla gerçekleştiğini belirtti.

Uzmanlar ilişkilerin yeniden geliştirilmesinin siyasi nedenlerinin de olduğunu söylüyor. Özellikle İran’ın Suriye’deki hegemonyasını genişletmeye çalışmasına karşın Arap devletleri, yeniden Şam hükümetiyle ilişkileri güçlendirerek, İran’a genişleme alanı bırakmamaya çalışıyor.

ŞAM’IN ARAP DEVLETLERİYLE İLİŞKİSİ ÜRDÜN’LE GELİŞMEYE BAŞLADI

Şam’ın Arap devletleriyle ilişkilerinin düzelmeye başlaması Ürdün’le başladı. Bu iyileşme süreci Şam’ın 4’üncü Tugay güçleriyle Dera’ya saldırmasıyla gelişti. Dera’daki saldırılara İran da destek veriyordu. Aynı dönemde Rusya ve ABD ile Suriye krizini görüşen Ürdün Kralı, Şam hükümet güçlerinin Rusya’nın desteğiyle Dera’ya girmesini önerdi.

Bu durum ABD’nin Şam’a yönelik yeni politikasının da sonucudur. Birçok yorumcuya göre ABD’nin yeni siyaseti tehdit etmek yerine şirinlik göstererek istediği sonucu elde etmektir.

ARAPLARIN TALEPLERİ GERÇEKLEŞİR Mİ?

Uzmanlara göre Arap devletlerinin aldıkları tedbirlerin amacı Türkiye ve İran’ın Suriye’deki hegemonyasına son vermek ve Şam’ın yeniden Arap dünyasına dönmesini sağlamak. Görünen o ki Arap devletlerinin bu siyaseti çok yüzeysel ve sağlam temellere dayanmıyor. Suriye krizinin başlamasının ardından krize bağlı olan her şey Türk devletinin eline geçti.

Bu siyasetin başarısız olacağına olan inancın başlıca nedenleri var. En önemlisi Şam hükümetinin ilişkilerin düzeltilmesi çalışmalarının hepsini aynı şekilde görmesi. Diğer yandan İran’ın hegemonyasını sınırlandırma konusunda yapılan tartışmalar çok fazla sonuç vermiyor. İran hegemonyası Suriye’nin tüm önemli noktalarını kuşatmış durumda.

Türkiye’nin Suriye’deki varlığı İran için büyük kaygı uyandırıyor. İşgalini kalıcılaştırmak isteyen Türk devleti, Suriye topraklarından çekilmeye yanaşmıyor.

İLİŞKİLER NASIL SEYREDER?

Suudi Arabistan Şam ile ilişkileri düzeltmeye kapıları kapattı. Suudi Dışişleri Bakanı Feysel Bin Ferhan, ülkesinin Şam ile ilişkileri güçlendirmeyi düşünmediğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Sözcüsü, Washington’un Bahreyn’in Şam hükümeti ile ilişkileri düzelme kararına destek vermediğini açıkladı. Sözcü, El Hura kanalına verdiği demeçte, “Dışişleri Bakanı Anthony Blinken önceki açıklamalarında Esad’ın kalması yönündeki girişimleri desteklemediklerini söyledi” ifadelerine yer vermişti.

Şam’a yönelik yaptırımları kaldırmayı düşünmediklerini dile getiren ABD’li sözcü, “ABD Şam rejimi ile diplomatik ilişkileri düzeltmeyi amaçlayan adımları desteklemiyor. Şam hükümetine uyguladığımız yaptırımları kaldırmayı düşünmüyoruz. Siyasi çözüm konusunda önemli bir gelişme yaşanmadığı takdirde biz de bu konudaki tavrımızı değiştirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Moskova, ABD ve batılı devletlerin Şam hükümetini tanımasını istiyor. ABD ve batılı devletlerin Suriye’deki Rusya varlığını meşrulaştıran açıklamalarına rağmen bunun Suriye’nin dışındaki çıkar çatışmalarından kaynaklandığı tahmin ediliyor.

Şam hükümetinin yakın zamanda istediği noktaya ulaşamayacağını vurgulayan Semir Ezam, bir süre daha bulunduğu konumda devam edeceğini öngördü.

Semir Ezam şunları söyledi: “Suriye krizinin çözümü konusunda son sözünü söyleyen batılı devletler ve İsrail’in açıklamaları krizin çözümü için ipucu veriyor. Bu güçler Suriye’deki iç savaşı batılı güçlerin düşmanlarının çatışması olarak görüyor. Büyükelçiliklerin yeniden açılması ve Ürdün’e olan bir sınır kapısının açılması normalleşme olarak görülemez. Çünkü ABD’nin tutumunda halen bir değişiklik yok.”

(rr)

ANHA