Til Koçer Sınır Kapısı’nın kapalı olması göçmenleri olumsuz etkiliyor
Til Koçer Sınır Kapısı’nın kapalı olması, bölgeye insani yardımların yapılmaması ve Şam hükümetinin ambargosu Minbic’deki kamplarda kalan göçmenlerin yaşadığı zorlukları arttırıyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, göçmenlerin kaldığı kamplarda yaşam şartlarını imkanları dahilinde iyileştirmeye çalışıyor. Fakat başta Til Koçer Sınır Kapısı’nın kapalı olması, insani yardımların ulaşamaması ve Şam hükümetinin ambargosu göçmenlerin yaşadığı zorlukları daha da arttırıyor.
TİL KOÇER SINIR KAPISININ KAPATILMASI DURUMU ZORLAŞTIRIYOR
Bileşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Suriye’ye insani yardımları ilk defa 2014 yılında sınırdan ulaştırıldığını duyurdu. Kuzey ve Doğu Suriye bölgede olan göçmenler için yardım payını Til Koçer Sınır Kapısı’ndan aldı.
Rusya ve Çin’in vetosundan dolayı iki yıldır Til Koçer Sınır Kapısı’ndan Kuzey ve Doğu Suriye’ye insani yardımlar geçmiyor, dahası geçtiğimiz Temmuz ayında BMGK toplantısında insani yardımların bir yıl boyunca sadece Bab El-Hewa Sınır Kapısı’ndan geçmesi kararı alındı.
Suriye’deki sınır kapısı sorunu ABD, Rusya ve Türkiye arasında pazarlık konusu olurken, bu durum aynı zamanda başta Hol Kampı olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerindeki bütün kamplara olumsuz etki etti.
KRİZİN SESİ MİNBİCTEN YÜKSELİYOR
Demokratik Sivil Yönetim, 15 Mart 2017’de Kuzey ve Doğu Suriye’deki Minbic şehrinin 6 kilometre doğusunda kalan Resem El-Exder köyünde, Suriye’nin farklı bölgelerinden 651 göçmen ailesinin (3 bin 820 kişi) kaldığı bir kamp kurdu.
Resem El-Exder Kampı’nda kalan Halepli göçmen Ziyab El Ziyab (60) kampta yaşadığı zorlukları şöyle anlatıyor: “Kanalizasyon sorunu, hastalıkların yaygınlaşması ve çöplerden dolayı zorluk çekiyoruz. Büyük bir tehlikeyle yüz yüzeyiz.”
“Çocukların ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyoruz. Çadırlarda soba olmamasından dolayı çocuklar hastalanıyor” diyen El-Ziyab kamplarda en büyük zorluğun çocukların yaşadığını ve çadırların kış şartlarına uygun olmadığını hatırlatıyor.
Minbic Yönetimi ekmek ve yakıt gibi temel yaşam ihtiyaçlarını her ne kadar düşük fiyata vermiş olsa da ambargonun devam etmesi ve uluslararası yardımların kesilmesi, göçmenlere daha iyi hizmet vermeyi olumsuz yönde etkiliyor.
5 yıl önce Şam hükümeti ve DAİŞ çeteleri arasındaki çatışmalardan dolayı güvenli tek yer olan Minbic’e göç etmek zorunda kaldığını belirten Helepli Welîda El-Elî (47), kışın gelmesiyle birlikte yaşanan zorlukları şöyle anlatıyor: “Yağmurun yağmasıyla çadırımıza su dolduğundan dolayı zor şartlarda yaşıyoruz. Her ne kadar çaba göstersek de fayda etmiyor.”
Çocukların okul ve giyim ihtiyacı olduğunu belirten Welîda El-Elî, kamp yönetiminin imkanları dahilinde yardım ettiğini fakat şu an yeni çadırlara ihtiyaçları olduğunu kaydetti.
Welîda El-Elî konuşmasının sonunda uluslararası örgütlere insani yardımlar yapmasını, çadır ve yakıt ihtiyaçlarını karşılamaları çağrısında bulundu.
(ah/ff)
ANHA
Til Koçer Sınır Kapısı’nın kapalı olması göçmenleri olumsuz etkiliyor
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, göçmenlerin kaldığı kamplarda yaşam şartlarını imkanları dahilinde iyileştirmeye çalışıyor. Fakat başta Til Koçer Sınır Kapısı’nın kapalı olması, insani yardımların ulaşamaması ve Şam hükümetinin ambargosu göçmenlerin yaşadığı zorlukları daha da arttırıyor.
TİL KOÇER SINIR KAPISININ KAPATILMASI DURUMU ZORLAŞTIRIYOR
Bileşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Suriye’ye insani yardımları ilk defa 2014 yılında sınırdan ulaştırıldığını duyurdu. Kuzey ve Doğu Suriye bölgede olan göçmenler için yardım payını Til Koçer Sınır Kapısı’ndan aldı.
Rusya ve Çin’in vetosundan dolayı iki yıldır Til Koçer Sınır Kapısı’ndan Kuzey ve Doğu Suriye’ye insani yardımlar geçmiyor, dahası geçtiğimiz Temmuz ayında BMGK toplantısında insani yardımların bir yıl boyunca sadece Bab El-Hewa Sınır Kapısı’ndan geçmesi kararı alındı.
Suriye’deki sınır kapısı sorunu ABD, Rusya ve Türkiye arasında pazarlık konusu olurken, bu durum aynı zamanda başta Hol Kampı olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerindeki bütün kamplara olumsuz etki etti.
KRİZİN SESİ MİNBİCTEN YÜKSELİYOR
Demokratik Sivil Yönetim, 15 Mart 2017’de Kuzey ve Doğu Suriye’deki Minbic şehrinin 6 kilometre doğusunda kalan Resem El-Exder köyünde, Suriye’nin farklı bölgelerinden 651 göçmen ailesinin (3 bin 820 kişi) kaldığı bir kamp kurdu.
Resem El-Exder Kampı’nda kalan Halepli göçmen Ziyab El Ziyab (60) kampta yaşadığı zorlukları şöyle anlatıyor: “Kanalizasyon sorunu, hastalıkların yaygınlaşması ve çöplerden dolayı zorluk çekiyoruz. Büyük bir tehlikeyle yüz yüzeyiz.”
“Çocukların ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyoruz. Çadırlarda soba olmamasından dolayı çocuklar hastalanıyor” diyen El-Ziyab kamplarda en büyük zorluğun çocukların yaşadığını ve çadırların kış şartlarına uygun olmadığını hatırlatıyor.
Minbic Yönetimi ekmek ve yakıt gibi temel yaşam ihtiyaçlarını her ne kadar düşük fiyata vermiş olsa da ambargonun devam etmesi ve uluslararası yardımların kesilmesi, göçmenlere daha iyi hizmet vermeyi olumsuz yönde etkiliyor.
5 yıl önce Şam hükümeti ve DAİŞ çeteleri arasındaki çatışmalardan dolayı güvenli tek yer olan Minbic’e göç etmek zorunda kaldığını belirten Helepli Welîda El-Elî (47), kışın gelmesiyle birlikte yaşanan zorlukları şöyle anlatıyor: “Yağmurun yağmasıyla çadırımıza su dolduğundan dolayı zor şartlarda yaşıyoruz. Her ne kadar çaba göstersek de fayda etmiyor.”
Çocukların okul ve giyim ihtiyacı olduğunu belirten Welîda El-Elî, kamp yönetiminin imkanları dahilinde yardım ettiğini fakat şu an yeni çadırlara ihtiyaçları olduğunu kaydetti.
Welîda El-Elî konuşmasının sonunda uluslararası örgütlere insani yardımlar yapmasını, çadır ve yakıt ihtiyaçlarını karşılamaları çağrısında bulundu.
(ah/ff)
ANHA
