Maya yerli halkı: Önder Öcalan’ın fikirleri tüm insanlık için ışıktır

“Önder Öcalan’ın toplumsal mücadelesini esaretle durduramayacaklar” diyen Maya yerli halkı esaretle halkların da yıldırılamayacağını söyledi.

Maya yerli halkı: Önder Öcalan’ın fikirleri tüm insanlık için ışıktır
12 Oct 2021   00:52
HABER MERKEZİ – CİHAN BİLGİN

Yazılı tarihe göre Mayaların Orta Amerika ve Yucatan Yarımadası’ndaki varlığı MÖ 1800’lü yıllara dayanıyor. Bugün 7 milyon nüfusu olan ve birçok saldırı, işgal ile ayırıma maruz kalmalarına rağmen Maya yerli halkı direnişlerini sürdürüyor. Mücadelelerinde Önder Abdullah Öcalan’ın Demokratik-Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü Toplum Paradigmasına yer veren ve üzerinde yoğunlaşan Maya yerli halkı, uluslararası komplo ve devam eden ağırlaştırılmış tecridi kınadı.

Zindanların mücadeleye engel teşkil edemeyeceğini kaydeden Latin Amerika Guatemala’daki Maya yerli halkı, daha adil bir dünya için hep birlikte mücadeleyi daha da büyüteceklerinin altını çizdi.

ANHA’ya konuşan Maya yerli halkı Önder Abdullah Öcalan’a dönük esaret ve mutlak tecrit durumunu kınayarak, Önder Abdullah Öcalan’a selamlarını yolladı.

‘DERHAL SERBEST BIRAKILMALI’

2020 yılında Joyabaj belediyesindeki yolsuzluğu ortaya çıkardığı için Guatemala devleti tarafından hapis cezası ve baskılara maruz kalan gazeteci Anastasia Mejia, Tiriquiz tecridi kınayarak Önder Abdullah Öcalan’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Anastasia Mejia Önder Öcalan’ın toplumsal mücadelesini kendisini esaret altına alarak durduramayacaklarını belirterek, şunları söyledi: “Bu esaret halkları yıldıramayacak. Mücadelemiz gün geçtikçe ilerlemeye devam ediyor. Önder Öcalan’ın derhal fiziki özgürlüğüne kavuşması gerekir. Kürdistan halkına ve özgürlük mücadelesine de selamlarımı iletiyorum.”

‘ZİNDANLAR MÜCADELEMİZİ DURDURAMAZ’

2019 yılında Guatemala polisi tarafından Palas Luin’i hidroelektrik santral projesi Ecoener Hidralia’ya karşı geliştirilen direnişin lideri olma suçlamasıyla tutuklanan Palas Luin,  “Kürt halkının koruyucusu, lideri ve Kürdistan İşçi Partisi’nin kurucusu sayın Abdullah Öcalan’ın esareti ve tecridi bir insanlık utancıdır. Kendisinin derhal serbest bırakılmasını talep ediyor ve bugün yaşam bulan paradigmasını savunuyor ve saygı duyuyorum. Yaşamın yegane kaynağı olan topraklarını savunan Kürdistan halkına saygılarımı sunuyorum. Mücadelemize hep birlikte devam etme çağrısı yapıyorum. Zindanlar yerli halklar olarak mücadelemizi durduramaz. Q’anjobal yerlilerinin topraklarından, daha iyi ve daha adil bir dünya için birlikte mücadeleyi daha da büyüteceğiz mesajımı iletiyorum” dedi.

‘TOPLUMSAL MÜCADELESİNE İNANIYORUZ’

1982 Guatemala katliamını yaşayan ve avukat Isabel Solis ise, “Maya vatanından, yanımdaki diğer siyasi tutsaklarla beraber onurlu Kürdistan halkına selamlarımı yolluyorum” diyerek, Önder Öcalan’ın esaret alınmasını ve kendisine uygulanan işkence koşullarını kınadı.

Isabel Solis, “Önder Abdullah Öcalan’ın fikirleri tüm insanlık için bir umuttur” şöyle konuştu, “Kendisinin özgürlüğünü ve insan haklarına saygı duyulması talebinde bulunuyoruz. Önder Öcalan’ın fikirleri ve önerileri tüm insanlık için bir ışıktır. Yerli halklar olarak, insanlık için yeni yaşam yollarının inşası ve halklarımıza dayatılan devlet ve sistemin şiddet ve baskısının mücadeleyle son bulacağına inanıyoruz. Dünyanın pek çok yerinde yerli halklar mücadeleye devam ediyorlar. Kadınlar halkımızın yaşadığı her bir kasabada mücadeleye devam ediyorlar. Kürdistan’daki kadınların mücadelesini selamlıyoruz” ifadelerini kullandı.

ANHA