23 yıldır yılmayan güçlü irade

Kürdistan Özgürlük Hareketinin kurucusu Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar siyah kıyafet giymeye söz vermiş anneler Erdoğan faşizmine karşı büyük bir direniş örneği sergilemeye devam ediyor.

23 yıldır yılmayan güçlü irade
11 Oct 2021   06:28
QAMIŞLO – SILAVA EBDUREHMAN

Önder Öcalan’ın uluslararası komplo sonucu Türkiye’ye getirildiği geceden bu yana siyah kıyafetler giyen anneler 23 yıldır yılmayan eşsiz bir direniş sergilemeye devam ediyor. Siyah kıyafetleri üzerinden çıkarmayan anneler bir yandan üzüntülerini bu kıyafetlerle belirtirken diğer yandan komplocu güçlere karşı verecekleri kararlı mücadelenin mesajını veriyor.

SİYAH KIYAFETİN HİKAYESİ

Önder Öcalan’a uygulanan uluslararası komplo sonucu zindanlarda açlık grevi başlatıldı. Anneler de komplonun ardından çeşitli mücadele yöntemleri geliştirdi. Önderliğin esir alınmasının üzüntüsünü yaşayan anneler siyah kıyafetler giydi. Siyah kıyafetlerini giydikleri günden bu yana Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için mücadele ediyorlar.

Girkê Legê’de yaşayan 50 yaşındaki Eyhan Mûrad, 1998’de tanıdığı Kürdistan Özgürlük Hareketi için 23 yıldır mücadele ediyor. Önder Öcalan’a uygulanan komployu reddeden Eyhan Mûrad, 23 yıldır siyah kıyafetler giyiyor. Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne hayatını adayan Eyhan Mûrad, Önder Öcalan için düzenlenen seminerlere katılımın artması için tanıtımlar yapıyor.

Erkek egemen zihniyete karşı da eşsiz bir mücadele veren Eyhan Mûrad, kadın erkek eşitliğinin Önder Öcalan’ın fikirleri temelinde sağlanması için uğraşıyor. Önder Öcalan’ın Demokratik Uygarlık Manifestosu’nun 5’inci cildinde bahsettiği eş yaşam modelini esas alan Eyhan Mûrad, “Özgürlük Mücadelesi kadını esir olmaktan kurtarıyor. Özgürlük mücadelesine olan inancımla siyah kıyafetleri giydim. Bundaki amacım Önder Öcalan üzerindeki ağır tecridi parçalamak ve fiziki özgürlüğünü sağlamak için mücadele edeceğimin mesajını vermektir. Önder Öcalan esir alındığı günden beri siyah kıyafetler giyiyoruz. Özgürlüğünü sağlayana kadar da bu kıyafetleri çıkarmayacağız. Siyah kıyafetleri ilk giydiğimizde Şam hükümeti bunu Önder Öcalan’a uygulanan komployu kınamak için giydiğimizi biliyordu. Bu nedenle bize zorluklar çıkarıyordu. Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için eylemler düzenlediğimizde bizi gözaltına alıyordu” ifadelerini kullandı.

Önder Öcalan’ın devrimini diğer Kürt devrimlerinden ayıran ve bugüne kadar devam etmesini sağlayan, önder kişiliği, bilgisi, demokratik ulus projesi, Ortadoğu'daki tüm mazlum halklar, tüm mezhepler ve ırklar için verdiği çabalar ve  savaştır. Şehit Mahsum Korkmaz Akademisi'nde Filistin halkının yanında yer aldı ve o dönemde pek çok şehit verildi. Bu, kapitalist moderniteye tehdit oluşturan doğrudan nedenler oldu.

Türk devletinin zihniyetini DAİŞ zihniyetine benzeten Eyhan Mûrad, “Türk devleti ve DAİŞ aynı paranın farklı yüzleri gibidir. 90’lı yıllarda faşist Türk devleti esir aldığı gerillaların başını kesiyordu. Kestiği başları meydanlarda sergileyerek gerillaların arasına korku salmaya çalışıyordu. Aynı zamanda bağımsızlık isteyen her Kürt’ün sonunun böyle olacağının mesajını veriyordu” dedi.

Önder Öcalan’ın fikirlerinden büyük bir güç aldığını dile getiren Eyhan Mûrad, “Önder Öcalan sadece Kürt halkı için değil devrimci tüm halklar için büyük bir ilham kaynağı oldu. Önder Öcalan’ın fikirleri ve derin analizleri halklara siyasi, toplumsal, fikri ve kültürel alanda yol gösterdi” şeklinde konuştu.

Tecrit kırılana kadar mücadele etmekten geri durmayacaklarının altını çizen Eyhan Mûrad, tecride sessiz kalmayacaklarını dile getirdi.

35 yıldır Kürdistan Özgürlük Hareketi içerisinde mücadele yürüten Qamişlo’da yaşayan Hecîma Temo, 90’lı yıllarda iki defa gittiği Mahsum Korkmaz Akademisi’nde Önder Öcalan ile görüşme şansı da buldu.

Hecima Temo da 22 yıldır siyah kıyafetler giyiyor ve Önder Öcalan’ın fikirleri çerçevesinde mücadele yürütüyor. Önderliği hep neşeli hatırladığını söyleyen Hecima Temo, Önder Öcalan özgürleşene kadar siyah kıyafetlerini çıkarmayacağını belirtti.

Mahsum Korkmaz Akademisi’nde Önder Öcalan ile yaptığı görüşmelere ilişkin konuşan Hecima Temo, “İki defa Önder Öcalan ile görüşme şansı buldum. 1993’te ilk defa 1996’da ikinci defa görüştüm. Görüşmelerde bize kadının maruz kaldığı haksızlıkları ve kadın mücadelesinin nasıl olması gerektiğini hep anlattı. Kadınların erkek egemen zihniyete karşı başkaldırması gerektiğini ve haklarını mücadele ile elde edebileceğini bize öğretti” dedi.

Önder Öcalan 1998’de Suriye’den çıktığında Qamişlo’nun Enteriye Mahallesi’nde çadır eylemi başlatıldı. Bu çadırda ölüm orucu eylemi yapıldı. Hecima Temo da bu eylemde yer almıştı. Ölüm orucu eylemi Şam hükümetinin tüm baskılarına rağmen 15 gün sürmüştü.

Tüm kadınlara çağrıda bulunan Hecima Temo, Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için kadınların alanları terk etmemesi gerektiğini söyledi.

(rr)

ANHA