Kürt halkına adanmış bir yaşam: Osman Sebrî

Şêx Said ve Agirî isyanına desteğinden Xoybun Cemiyeti üyeliğine, siyasi tutsaklıktan Hawar dergisine katkılarına, Kürtçe alfabe kitabı hazırlamasından Suriye’deki ilk Kürt partisini kurmasına kadar Osman Sebrî son nefesini verene kadar Kürt halkının özgürlüğü için mücadele etti.

Kürt halkına adanmış bir yaşam: Osman Sebrî
10 Oct 2021   23:54
HABER MERKEZİ-SÎMA BIROKÊ

Kürt Edebiyatçı Prof. Qanatê Kurdo, Kürt Edebiyatı Tarihi adlı kitabında Kürt yazar ve siyasetçi Osman Sebrî’yi şu şekilde tanıtıyor: “Cegerxwîn'den sonra Kürt dağlarının ikinci aslanı Osman Sebrî’dir. Kürtlerin aydınlanmasında ve kendilerini tanıma savaşında çok sayıda gün ve ağır geçecek yıllar önünde duruyordu. Ama o mücadele ettiği yoldan dönmedi, Kürt ulusunun bağımsızlığı ve özgürlüğü için çalıştı ve savaştı.”

Ünlü Kürt siyasetçi, yazar ve şair Osman Sebrî, 27 yıl önce bugün yaşamını yitirdi. Osman Sebrî, arkadaşları ve halk tarafından “Apê Osman” olarak biliniyordu. Ömrünün 70 yılını halkının ve vatanının hizmetinde geçirdi.

1905 yılında Bakûr Kurdistan’da bulunan Semsûr’un (Adıyaman) Narince köyünde dünyaya geldi. 1922 yılında okulu bıraktı ama okumaya devam etti.

ŞÊX SAİD İSYANINA KATILDI

Osman Sebrî, 1926 yılında ailesiyle birlikte Şêx Said isyanına katıldı, ardından iki amcasıyla birlikte yakalanarak Amed cezaevinde gönderildi. İki amcası cezaevinde idam edilirken Osman Sebrî 1928 yılındaki genel af kararıyla serbest kaldı.

1929 yılında 26 yurtsever Kürt ile birlikte tekrar tutuklandı ve aynı yıl serbest kaldı.

Osman Sebrî 1929 yılında Suriye’ye geçerek Şêx Said ayaklanmasından sonra 1926’da kurulan Xoybûn cemiyetine üye oldu.

OSMAN SEBRÎ VE AGİRÎ İSYANI

Osman Sebrî, İhsan Nuri paşa önderliğinde gerçekleşen Agirî (Ağrı) isyanından Kürtleri haberdar etmek için 1930’da tekrardan Bakûrê Kurdistan’a geçti.

Siyasi çalışmalarından dolayı Mayıs 1931’de Irak hükümeti tarafından tutuklandı. 

EDEBİYAT ÇALIŞMALARI

1938 yılında Suriye’nin başkenti Şam’a dönen Osman Sebrî, burada Kürt çocuklarına anadillerini öğretti. Aynı zamanda 1942-1943 yılları arasında Mîr Celadet Elî Bedirxan ile birlikte Hawar dergisinde çalıştı. Anadil için çok emek verdi ve Kürtçe alfabe kitabını hazırladı.

Osman Sebrî şiirin yanı sıra pek çok öykü, makale ve siyasi yazılar da yazdı. Bu öykü, makale, yazı ve şiirlerin çoğu Hawar dergisinde sonra da diğer Kürtçe dergilerde yayınlandı.

Osman Sebrî, şairliğine ilişkin şöyle diyor: “Şiir ve öyküler halkın uyanması için yazılıyorsa, demokratik kurtuluş hareketindeki yerini alacak ve ilerici rolünü oynayacaktır. Ben de bu rolün oynanması için bütün eserlerimi yazdım.”

SURİYE’DEKİ İLK KÜRT PARTİSİNİ KURDU

Osman Sebrî 1957’de yurtsever arkadaşlarıyla birlikte Suriye’de kurulan ilk Kürt partisi olan, Suriye Kürdistanı Demokrat Partisi’ni kurdu. 1960 yılında Şam Hükümeti tarafından arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alınarak iki yıl tutuklu kaldı. En son 1972-1973 yılında Şam Hükümeti tarafından tutuklanarak vefat edene kadar gözetim altında tutuldu.

1965 yılında Osman Sebrî’yle tanışan Suriye Demokrat Sol Parti Sekreteri Salih Gedo, arkadaşı hakkında şunları söylüyor, “Osman Sebrî, devrimci ve emekçi bir Kürt gibi ömrünü hapishanelerde ve en zor işte geçirdi.”

‘TÜRK DEVLETİNİN KÜRT HALKINA ZULÜM YAPTIĞINI BİLİYORDU’

Osman Sebrî’nin halk arasında çok tanındığını belirten Salih Gedo, “Bakûr, Başûr ve Rojava’da tutuklandı ve yaşamının 19 yılını hapishanelerde geçirdi. Osman Sebrî, düşman tarafından en çok zarar gören Kürt siyasetçilerindendi. Apê Osman devrimci bir düşünceye sahipti ve düşmana karşı direniş ve mücadele ile karşı koyabileceğini görüyordu” diye konuştu.

Osman Sebrî’nin yakalandığında düşmana karşı devrimci tavır aldığını söyleyenSalih Gedo, “1969’da siyasi çalışmaları bıraktı, ama Kürt halkının durumunu Özellikle de içinde kalan dertten dolayı Bakûrê Kurdistan’ı takip ediyordu. Türk devletinin Kürt halkına ne kadar zulüm ettiğini biliyordu” ifadelerini kullandı.

APÊ OSMAN: PKK’NİN KÜRDİSTAN’I KURTARACAĞINDAN UMUTLUYUM

Osman Sebrî’nin 1980’den sonra PKK ile ilişkisinin başladığını kaydeden Salih Gedo, “Osman Sebrî PKK’ye, Kürdistan’ı kurtaracak umuduyla bakıyordu. Osman Sebrî ve Önder Öcalan’ın ilişkileri özeldi. Öcalan’ı ileride halkının lideri olacak bir önder olarak, aynı zamanda bir milleti kurtaracak lider olarak görüyordu” şeklinde konuştu.

‘TÜRK DEVLETİ FAŞİSTTİR’

Osman Sebrî’nin Türk devletine bakışına ilişkin ise, Salih Gedo şu değerlendirmeyi yapıyor, “Türk devletinin Kürt halkına yaptığı zulme şahit olduğu için ‘Bakûrê Kurdistan’da sadece direniş ve başkaldırıyla Kürdistan’ın kurtuluşunu sağlayabiliriz’ diyordu. Osman Sebrî, Türk devletini faşist bir devlet olarak görüyordu ve bu faşizm asla Kürtlerin hakkını tanımaz diyordu.”

Osman Sebrî 1993’te geçirdiği hastalık sonucu Şam’da vefat etti ve Rojava’da toprağa verildi.

(mt/rr)

ANHA