Xelifan’ın hesabını sormak-HALİT ERMİŞ

HALİT ERMİŞ

HPG dün, KDP tarafından 28 Ağustos gecesi pusuya düşürülen gerilla grubunun şehit düşürüldüğünü açıkladı. KDP’nin bu ihanetini ortaya çıkaran ise pusudan sağ kurtulan bir gerilla. Durum netleştiğine göre, KDP şimdiye kadar Kürt halkı ve hareketinin akıbetlerinin açıklanmasını istediği bu gerilla grubuna, artık neden saldırdığının ve şehit düşürdüğünün hesabını vermek durumundadır.

Gerillaya dönük bu saldırı ve katliam KDP’nin Türk devletinin Kürt soykırımının bir parçası olduğunu net şekilde ortaya koymuştur. KDP artık sadece istihbarat ve lojistik destek sunan değil, düşmanın safında özgür Kürde silah sıkan pozisyondadır. Belli ki bu saf tutuş bununla da sınırlı kalmayacaktır.

O halde şimdiye kadar KDP için, ihanetçi, tanımı kullanıldığında tepki gösterenlere sormak gerekir; Ömrünün yarısından fazlasını sadece Kürtlerin özgürlük mücadelesine vermiş gerillaları katletmenin, hem de bunu düşmanının hesabına yapmanın tarifi, tanımı, izahı nedir?

Eğer bir oluşum ya da hareket gerçekten Kürtler adına hareket ettiği iddiasında ise, nasıl olur da kendi soyundan ve kendisinin de özgürlüğü için tüm hayatını hem de en zorlu savaş şartlarına rağmen mücadeleye adamış bu gencecik insanları şehit düşürür?

KDP içinden ya da dışında olup da bir şekilde KDP’nin Kürtlerin özgürlüğü için mücadele ettiğine inananlar, en azından kendisini böyle tanımlayanlar, sizlerin bu ihanet ve şehadetler karşısındaki tutumunuz nedir?

Yine aynı şekilde sizler KDP’den bu ihaneti açıklamasını, hangi hesaplar uğruna yaptığını, gerillayı şehit düşürmenin karşılığında soykırımcı Türk devleti ile ne tür bir pazarlık içine girdiğini soracak mısınız?

KDP yönetiminde, askeri komutasında olanlar hepinizin bu ihanet olayından haberi var mıdır? Gerillaya karşı savaşmak KDP’nin merkezi bir kararı mı, yoksa size rağmen alınan ve KDP içinde bir grubun inisiyatifiyle aldığı ve uyguladığı bir karar mı? Eğer siz de içinde yer almışsanız bu durumda hepiniz Kürt halkına karşı suçlusunuz demektir. Yok eğer içinde yer almadıysanız ve tasvip de etmiyorsanız, o halde size düşen bunu Kürt halkıyla paylaşmak ve KDP içinde bunun kararını alanlardan hesabını sormaktır.

Ve tabi en önemlisi, çok iyi niyetli olarak, sürekli PKK ile KDP’ye ‘sorunlarınızı aranızda çözün’ şeklinde çağrı yapan aydınlar, sanatçılar, siyasetçiler, aktivistler ve diğer herkes; artık gerçekten direkt KDP’ye bu ihanetten vazgeçme çağrısı yapmanızın, gerçekleri Kürt halkıyla daha açıktan konuşmanızın zamanı gelmedi mi?

Açıktır ki, KDP içine girdiği bu ihanet ve gerilla şehadetleri karşısında Kürt halkının, toplumunun vicdanında bir kez daha mahkum olmuştur. Kürdistan’ın her tarafında soykırım saldırılarını gerçekleştiren Türk devleti safında yer aldığını, tam bir işbirliği halinde hareket ettiğini ortaya koymuştur. Öyle algı operasyonlarıyla, afaki durumlar yaratarak gerillanın güya peşmergeye şurada burada saldırdığı yalanlarını yayacak, bu kirli işlerini ve ilişkilerini de gizleyecek durumda değildir.

KDP oluşturduğu paramiliter özel vurucu güçlerle Kürdistan’da son derece kirli işler yürütmektedir. Oluşturduğu paramiliter yapılara peşmerge ismini vermekle tam bir algı yanılsaması yapmaktadır. Kürt gençlerini birbirine öldürterek siyasal rant ve iktidar devşirmektedir. Xelifan’da içine girdiği ihanet bunun açık kanıtı niteliğindedir.

Bir yandan gerillayı şehit düşürürken, diğer yandan Avrupa’da ülke ülke gezerek Türk devletinin Kürt soykırımına meşruiyet kılıfı oluşturmaktadır. Zaman zaman PKK karşıtı yaptığı açıklamalar ve kullandığı dil, üslup Türk devletinin bin yıl da geçse oluşturamayacağı algıyı bizzat KDP’nin kendisi yapmaktadır.

Ancak Xelifan’da yaşananlar gizlenmek istenen gerçeğin üstündeki perdeyi bir kez daha kaldırmış ve Kürt halkının vicdanında bu ihaneti mahkum etmiştir. Vicdanlı her Kürt de bu soykırıma karşı ayağa kalkmalı ve hesap sormalıdır. Aksi, yeni ve daha büyük Kürt katliamına alan açmak demektir.

Dolayısıyla muhataplar yukarıda sıraladığımız ve daha da çoğaltılabilecek soruları cevaplamak ve ona göre de tutum belirlemek zorundadırlar. Yeni bir Xelifan Kürt halkına önü alınamaz büyük acılar ve kayıplar yaşatma potansiyelini taşımaktadır. Sessiz kalmak ise tarihe ve halka karşı suçlu konumuna düşmektir.