Şehit aileleri: Sözümüz var geri adım atmayacağız
Şükrü Serhat’ın (Yasin Bulut) şehit düşürülmesine tepki gösteren şehit aileleri, saldırının şehit aileleri kurumlarına yapıldığını, geri adım atmayacaklarını vurguladı.
Qamişlo ve Amûdêli şehit aileleri, Şükrü Serhat’ın işgalci Türk devletine bağlı ajan ağı MİT tarafından Süleymaniye’de katledilmesine tepki gösterdi.
Saldırının Süleymaniye’de yapılmasının Kürt halkına ve güçlerine karşı bir komplonun parçası olduğunu belirten şehit aileleri, Türk devletinin özel savaşına karşı mücadelelerinin devam edeceğini söyledi.
‘SALDIRI İLK DEĞİL’
Saldırıyı kınayan Qamişlo Şehit Aileleri Meclisi Üyesi Delal Bedûr, “Türk devletinin devrim öncülerimize yönelik saldırılarını kınıyorum. Bu saldırılar ilk değildir, daha kuruluşundan beri düşmanın PKK’ye karşı uyguladığı bir savaş yöntemidir. Biz, insanlık için mücadele eden bir hareketiz. Uluslararası toplum, bunu bilerek hareket etmeli ve Türk devletinin Kürt halkına ve öncülerine yönelik saldırılarına karşı durmalıdır” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Delal Bedûr, Türk devletinin halk öncülerini hedef alarak halkların iradesini darbeleme amacında olduğunu belirterek, “Şehit aileleri olarak mücadelemizden vazgeçmeyecek ve saldırılara karşı durmaya devam edeceğiz. PKK, halkını ve ülkesini savunan bir güç olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Bu nedenle demokrasi mücadelesi veren tüm uluslararası kurumlar PKK’nin yanında olmalıdır” dedi.
Şehit annesi Delal Bedûr, son olarak, “Bu tür saldırı ve katliamların önüne geçmek için Başûrê Kurdistan hükümetini ciddi bir şekilde ulusal birlik çalışmalarına katılmaya davet ediyorum” diyerek çağrı yaptı.
‘HEZİMETİN ÖFKESİNDEN SİVİLLERİ HEDEF ALIYORLAR’
Şehit Rubar Levend’in babası, Qamişlo Şehit Aileleri Meclisi Üyesi Kamuran Levend de işgalci Türk devletinin Gerilla karşısında yaşadığı hezimet nedeniyle bu tür saldırılara yöneldiğine dikkat çekerek, “Faşist Türk devleti, uzun zamandır Başûrê Kurdistan’da Gerillayı imha planını devreye koymuş ancak tüm askerî teknolojisine rağmen Gerilla karşısında başarılı olamamıştır. Bu başarısızlığın öfkesini devrimcilere ve sivil insanlarımıza saldırarak gizlemeye çalışmaktadır. Bu saldırılarında da kendini düşmana satmış ihanetçileri kullanmaktadır” diye konuştu.
‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
Sözlerine mücadele vurgusu yaparak devam eden Kamuran Levend, şöyle konuştu: “Yıllarını halkı için mücadeleye vermiş, fedakâr, devrimci ve yıllarını şehit aileleri için mücadeleye adamış bir öncümüz şehit edilmiştir. Saldırı, Şehit Şükrü Serhat şahsında Kürdistan genelindeki tüm şehit aileleri ve kurumlarına yapılmış, Kürdistan genelinde özgürlük düşünce ve mücadelesini yok etmek istediklerini göstermişlerdir. Sözümüz olsun ki ne yaparlarsa yapsınlar mücadele ve direniş bayrağını her zaman dalgalandıracak, geri adım atmayacağız.”
‘SALDIRININ AMACI BELLİ’
Kamuran Levend, saldırının Süleymaniye’de yapılmasının nedenine ilişkin ise şunları söyledi: “KDP’nin ihanetçi çizgisini 7’den 70’e herkes biliyor. YNK’nin tutumunun KDP’den farklı olduğunu belirtebiliriz. Saldırıyı Süleymaniye’de yaparak PKK ile YNK karşı karşıya getirmek, Kürt Ulusal Kongresi çalışmalarına da darbe vurmak istenmiştir. Yani Heval Şükrü’yü katlederek Kürt halkının umutlarını da yok etmeyi amaçladılar. Bu, birinci derece Türk devletinin gayesi olduğu kendini Türk devletine satan ihanetçilerin de başlıca isteğidir.”
NEDEN SÜLEYMANİYE?
Amûdê Şehit Aileleri Meclisi Eş Başkanı Ziver Ali de Türk devletinin sadece Başûr’da değil, Kürdistan genelinde yoğun bir özel savaş yürüttüğünün altını çizerek şunları dile getirdi: “Şükrü Serhat’ın Süleymaniye gibi güvenliği YNK kontrolünde olan bir kentte hedef alınıp katledilmesi, Türk devletinin PKK ile YNK arasında çelişki çıkarmak istediğini gösteriyor. Arkadaşımız, Türk devletine karşı savaşta yer almış biri değildi, şehit aileleri için çalışıyordu. Yani sivil toplum çalışması yürütüyordu.”
‘SORUMLU KURUMLAR AÇIKLAMA YAPMALI’
MİT’in Başûr’da yoğun bir şekilde ajan faaliyeti yürüttüğüne dikkat çeken Ziver Ali, Kürt güçlerinin birlik olmadığı takdirde yeni saldırıların da olası olduğunu belirterek, “Başûrê Kurdistan’ın güvenliğinden sorumlu birimler ve peşmerge vardır. Bu güçler Başur’da çalışma yürüten bütün siyasî partilerin üyelerine karşı bu sorumluluğunu yerine getirmelidir. Böyle bir saldırı sonrası peşmerge ve Başur’da güvenlikten sorumlu kurumlar, tutumlarını ortaya koyan açıklamalarda bulunmalı, yaşanan güvenlik sorununun nedenini açıklamalıdır” sözleriyle saldırının aydınlatılması çağrısında bulundu.
(cj)
ANHA
Şehit aileleri: Sözümüz var geri adım atmayacağız
Qamişlo ve Amûdêli şehit aileleri, Şükrü Serhat’ın işgalci Türk devletine bağlı ajan ağı MİT tarafından Süleymaniye’de katledilmesine tepki gösterdi.
Saldırının Süleymaniye’de yapılmasının Kürt halkına ve güçlerine karşı bir komplonun parçası olduğunu belirten şehit aileleri, Türk devletinin özel savaşına karşı mücadelelerinin devam edeceğini söyledi.
‘SALDIRI İLK DEĞİL’
Saldırıyı kınayan Qamişlo Şehit Aileleri Meclisi Üyesi Delal Bedûr, “Türk devletinin devrim öncülerimize yönelik saldırılarını kınıyorum. Bu saldırılar ilk değildir, daha kuruluşundan beri düşmanın PKK’ye karşı uyguladığı bir savaş yöntemidir. Biz, insanlık için mücadele eden bir hareketiz. Uluslararası toplum, bunu bilerek hareket etmeli ve Türk devletinin Kürt halkına ve öncülerine yönelik saldırılarına karşı durmalıdır” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Delal Bedûr, Türk devletinin halk öncülerini hedef alarak halkların iradesini darbeleme amacında olduğunu belirterek, “Şehit aileleri olarak mücadelemizden vazgeçmeyecek ve saldırılara karşı durmaya devam edeceğiz. PKK, halkını ve ülkesini savunan bir güç olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Bu nedenle demokrasi mücadelesi veren tüm uluslararası kurumlar PKK’nin yanında olmalıdır” dedi.
Şehit annesi Delal Bedûr, son olarak, “Bu tür saldırı ve katliamların önüne geçmek için Başûrê Kurdistan hükümetini ciddi bir şekilde ulusal birlik çalışmalarına katılmaya davet ediyorum” diyerek çağrı yaptı.
‘HEZİMETİN ÖFKESİNDEN SİVİLLERİ HEDEF ALIYORLAR’
Şehit Rubar Levend’in babası, Qamişlo Şehit Aileleri Meclisi Üyesi Kamuran Levend de işgalci Türk devletinin Gerilla karşısında yaşadığı hezimet nedeniyle bu tür saldırılara yöneldiğine dikkat çekerek, “Faşist Türk devleti, uzun zamandır Başûrê Kurdistan’da Gerillayı imha planını devreye koymuş ancak tüm askerî teknolojisine rağmen Gerilla karşısında başarılı olamamıştır. Bu başarısızlığın öfkesini devrimcilere ve sivil insanlarımıza saldırarak gizlemeye çalışmaktadır. Bu saldırılarında da kendini düşmana satmış ihanetçileri kullanmaktadır” diye konuştu.
‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
Sözlerine mücadele vurgusu yaparak devam eden Kamuran Levend, şöyle konuştu: “Yıllarını halkı için mücadeleye vermiş, fedakâr, devrimci ve yıllarını şehit aileleri için mücadeleye adamış bir öncümüz şehit edilmiştir. Saldırı, Şehit Şükrü Serhat şahsında Kürdistan genelindeki tüm şehit aileleri ve kurumlarına yapılmış, Kürdistan genelinde özgürlük düşünce ve mücadelesini yok etmek istediklerini göstermişlerdir. Sözümüz olsun ki ne yaparlarsa yapsınlar mücadele ve direniş bayrağını her zaman dalgalandıracak, geri adım atmayacağız.”
‘SALDIRININ AMACI BELLİ’
Kamuran Levend, saldırının Süleymaniye’de yapılmasının nedenine ilişkin ise şunları söyledi: “KDP’nin ihanetçi çizgisini 7’den 70’e herkes biliyor. YNK’nin tutumunun KDP’den farklı olduğunu belirtebiliriz. Saldırıyı Süleymaniye’de yaparak PKK ile YNK karşı karşıya getirmek, Kürt Ulusal Kongresi çalışmalarına da darbe vurmak istenmiştir. Yani Heval Şükrü’yü katlederek Kürt halkının umutlarını da yok etmeyi amaçladılar. Bu, birinci derece Türk devletinin gayesi olduğu kendini Türk devletine satan ihanetçilerin de başlıca isteğidir.”
NEDEN SÜLEYMANİYE?
Amûdê Şehit Aileleri Meclisi Eş Başkanı Ziver Ali de Türk devletinin sadece Başûr’da değil, Kürdistan genelinde yoğun bir özel savaş yürüttüğünün altını çizerek şunları dile getirdi: “Şükrü Serhat’ın Süleymaniye gibi güvenliği YNK kontrolünde olan bir kentte hedef alınıp katledilmesi, Türk devletinin PKK ile YNK arasında çelişki çıkarmak istediğini gösteriyor. Arkadaşımız, Türk devletine karşı savaşta yer almış biri değildi, şehit aileleri için çalışıyordu. Yani sivil toplum çalışması yürütüyordu.”
‘SORUMLU KURUMLAR AÇIKLAMA YAPMALI’
MİT’in Başûr’da yoğun bir şekilde ajan faaliyeti yürüttüğüne dikkat çeken Ziver Ali, Kürt güçlerinin birlik olmadığı takdirde yeni saldırıların da olası olduğunu belirterek, “Başûrê Kurdistan’ın güvenliğinden sorumlu birimler ve peşmerge vardır. Bu güçler Başur’da çalışma yürüten bütün siyasî partilerin üyelerine karşı bu sorumluluğunu yerine getirmelidir. Böyle bir saldırı sonrası peşmerge ve Başur’da güvenlikten sorumlu kurumlar, tutumlarını ortaya koyan açıklamalarda bulunmalı, yaşanan güvenlik sorununun nedenini açıklamalıdır” sözleriyle saldırının aydınlatılması çağrısında bulundu.
(cj)
ANHA
