Doğa tahribatına karşı ekolojik mücadele

Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da yaz aylarında yaşanan yangınların iktidarın doğaya tahakkümünden kaynaklandığını söyleyen Mezopotamya Ekoloji Hareketi Aktivisti Vahap Işıklı,  “Doğayı talan eden kapitalist moderniteye karşı ekolojik toplumun inşası doğa tahribatını durduracak tek güçtür” dedi.

Doğa tahribatına karşı ekolojik mücadele
12 Sep 2021   23:48
HABER MERKEZİ-ZANA DENİZ

Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da yaşanan orman yangınların kapitalist modernitenin doğa tahribatının sonucu olduğunu söyleyen, Mezopotamya Ekoloji Hareketi aktivisti Vahap Işıklı, iklim krizinin yangınlarda etkin olduğunu ifade ederek, Bakurê Kurdistan’da meydana gelen yangınların ise, TSK’nın operasyonlarından kaynaklandığını söyledi.

Vahap Işıklı; “Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da yaşanan yangınları birbiriyle kıyaslamak yanlıştır. Son yangınlar her ne kadar iklim kriziyle bağlantılıysa da, Türkiye’deki yangınların kapistalist modernitenin kar hırsı ve doğa talanından kaynaklanıyor. Kürdistan’da yaşanan yangınlar ise, savaşın ortaya çıkarttığı doğa tahribatıdır. Özellikle bölgede gerçekleştirilen askeri operasyonların yangınlarda etkili olduğunu söylemek mümkün” diye kaydetti.

‘ORMAN YANGINLARIYLA YENİ BİR IRKÇILIK BAŞLATILMAK İSTENDİ’

Yangınlarla, Kürt halkına karşı yeni bir ırkçılığın iktidar eliyle gerçekleştirildiğini ifade eden Vahap Işıklı, “Orman yangınlarını, ırkçılık yaparak Kürtlere ve Kürt özgürlük hareketine mal etmeye çalıştılar. Fakat yangınların daha sonra iktidara yakın kişiler tarafından çıkartıldığı tespit edildi. Türkiye’de yangınların çıktığı yerlerde kapitalistler hızlıca otel ve rezidanslar inşa ederken, birçok alan maden işletmelerine devredildi. Kürdistan’da durum Türkiye’dekinden biraz daha farklı. 45 yıldır sömürgeci iktidarlar değişse bile Kürdistan’da hükümetlerin operasyonları hep sürmüş ve bu operasyonlardan kaynaklı ormanlar yakılmış köyler boşaltılmıştır” değerlendirmesini yaptı.

Vahap Işıklı; “Hozat’ta 18 Ağustos’ta bombardımandan kaynaklı çıkan yangına 12 gün kimse müdahale edemedi. Diğer yandan benzeri yangınlar Besta ve Cudi’de yaşandı. Operasyonlardan kaynaklı buralarda çıkan yangınların söndürülmesine izin verilmedi. Artan tepkiler üzerine yangını söndürmek zorunda kaldılar” dedi.

‘KÜRDİSTAN’DA ORMAN YANGINLARI OPERASYONLARDAN KAYNAKLI ÇIKARTILIYOR’

“Bakurê Kurdistan’da meydana gelen yangınlara, Türkiye’deki kimi çevrelerin güvenlik olayı olarak yaklaştığından kaynaklı ses çıkartmıyor” diyen Vahap Işıklı, Bu konuda halkların vicdanlı bir tutum sergilemesi gerektiğinin önemine dikkat çekti.

Vahap Işıklı, “Kimi çevreler Bakurê Kurdistan’da askeri operasyonlardan kaynaklı çıkan yangınları doğal karşılıyorlar. Ama Türkiyeli Ekoloji hareketleri yangınların söndürülmesinde büyük bir çaba içerisinde oldular. Ayrıca bu orman yangınlarının yaşandığı yerlerde köylerde güvenlik gerekçesiyle boşaltılıyor. Boşaltılan köylerde hızlıca güvenlik gerekçesiyle kalekollar inşa ediliyor. Köyde yaşayan yurttaşlar kalekolların kurulmasından kaynaklı köylerden göç ediyor. Bu durum bize 90’lı yıllarda yaşananları anımsatıyor” dedi.

CPT’nin Başûrê Kurdistan’da Türk devletinin sürdürdüğü operasyonlara ilişkin yayınladığı rapora da dikkat çeken Vahap Işıklı, “CPT raporunda Türk devletinin Başûrê Kurdistan’da birçok toprağı ele geçirdiğini belirtiyor. Bunları Bakurê Kurdistan’da yapılmakta olan HES ve baraj projeleriyle birleştirdiğimizde bu sayılar çok fazla. Botan’da yapılan baraj projesinden kaynaklı yüzden fazla köy boşaltıldı. Yine Genç ve Lice sınırlarındaki Sarım havzasında yapılacak HES projesi ile 118 köy sular altında kalacak. Bakurê Kurdistan’da doğanın tahribatından kaynaklı yapılan köy boşaltmaların hükümetlerin yeni asimilasyon politikası olarak değerlendirmek gerekir” diye konuştu.

‘SAVAŞLAR DOĞANIN TALANINI İÇİNE ALARAK SÜRDÜRÜLÜYOR’

Ortadoğu’da üçüncü dünya savaşıyla birlikte savaşların, doğanın talanını da içine alarak sürdüğünü dile getiren Vahap Işıklı, “Bugün Kürdistan’ın doğasına karşı gerçekleştirilen bir savaş ile karşı karşıyayız. Bakurê Kurdistan’da doğa savaşın bir aracı olarak kullanılıyor. Doğanın yok edilmesi aslında insanlığın yok edilmesidir. Yeni dönemde kapitalist sistemlerde savaşlarla doğanın yıkımı sağlanarak karşıdaki zayıflatılmak isteniyor” diye kaydetti.

Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da çıkan orman yangınlarına muhalefetin istenen oranda müdahale edemediği söyleyen Vahap Işıklı, Bakurê Kurdistan’da onlarca ormanın yanmasına ve HES’ten dolayı köylerin boşaltılmasına rağmen muhalefet bu konuda tekbir çalışma yürütmüş değil. Türkiye’de muhalefette olan partinin kazandığı belediyelerin çalışmalarına bakıldığında da ne kadar ekolojist oldukları ortadadır. Türkiye’de muhalefette olan partide mesele Kürdistan’ın doğası olunca gözünü her şeye kapatıyor. Bütün bu yaşananlara sessizlikleriyle ortak oluyorlar.”

Doğanın talanına ve yok edilmesine karşı üçüncü bir hattan toplumsal ekoloji mücadelesinin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Vahap Işıklı, “Muhalefetten ve iktidarın ekolojiye dair politikalarından medet ummamak gerekiyor. Buna karşı halk ekoloji hareketleriyle birlikte doğanın talanını destekleyen iktidarlara karşı mücadelesini Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da ortaklaştırarak sürdürmelidir” diye belirtti.

‘İKLİM KRİZİ EKOLOJİK TOPLUMUN İNŞASIYLA SONA ERDİRİLİR’

Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da son dönemde yaşanan orman yangınlarının ekolojik mücadelenin önemini gözler önüne serdiğine dikkat çeken Vahap Işıklı, ekolojik toplumun inşasıyla ancak bu doğa tahribatı sona erdirilir. Yüzlerce yıldır toplumu etkisi altına almaya çalışan kapitalist moderniteye karşı ekolojik toplumun inşası mümkün. Ekolojik mücadele aynı zamanda insanın zihninde yeni devrimin gerçekleştirilmesinin de önünü açacaktır” diye konuştu.

Dünya genelinde yaşanan iklim krizinin var olan kapitalist sistemin kar hırsından kaynaklandığına dikkat çeken Vahap Işıklı, “Yaşanan iklim krizi nedeniyle Avrupa’nın batısında yaşanan doğa felaketlerinde binlerce kişi yaşamlarını yitirdi. Yerleşim yerleri yerle bir oldu. Bugünde bu durumun benzerleri Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da iktidarın projeleri kapsamında halklara yaşatılmak isteniyor. Kürdistan’da ve Türkiye’de kimi çıkan orman yangınların son dönemde gündeme gelen iklim kriziyle ilişkisi olduğunu söylemek mümkün. Bu kapitalist moderniteyle birlikte gelişen iklim krizine karşı mücadele etmek bütün insanlığın görevi ve sorumluluğundadır” dedi.

ANHA

<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/muaO2Vh5-JQ" title="YouTube video player" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe>