​​​​​​​Kuzey Suriye’de uygarlıklar savaşı yaşanıyor

Ortadoğu’da bulunan hegemon güçler varlıklarını kalıcı hale getirmek için bölgedeki kadim uygarlıkları birbirine düşürüyor ve bölge için yeni bir tarih yazmaya çalışıyor.

​​​​​​​Kuzey Suriye’de uygarlıklar savaşı yaşanıyor
12 Sep 2021   09:04
KOBANÊ-NÎHAD KERHO

Ünlü filozof Walter Benedix şöyle diyor: “Tarihi kazananlar yazar ve kazananlar uygarlığını yok olmaktan kurtarır. İnsan tarihini tanımak istediğinde öncelikle uygarlığının bıraktığı miraslara bakmalıdır.”

İçinde bulunduğumuz yüzyılda Ortadoğu’da büyük savaşlar yaşanıyor. Ortadoğu’yu işgal etmeye çalışan Türk devleti, bölgedeki uygarlık mirası olan tarihi eserleri yok ediyor. Uygarlık izlerini yok ederek işgalini kalıcı hale getirmek istiyor.

Suriye’de başlayan savaş Türk devletinin amaçlarını gerçekleştirmek için altın bir fırsat oldu. Suriye’nin kuzey sınırlarını işgal eden Türk devleti, kullandığı çeteler eliyle ilk olarak tarihi mekanları talan etti. Bunların başında Efrîn’de yaşananları örnek göstermek mümkündür.

Fırat bölgesi Tarihi Mekanlar Müdürlüğü Eş Başkanı Ali Silêman, “Tarihi eserlerin korunması halkların kültürünün korunmasıdır. Bölgenin tarihini değiştirmeyi ve çıkarına göre bir tarih oluşturmayı amaçlayan güçler tarihi eserleri yok ediyor” dedi.

Ali Silêman sözlerini şöyle sürdürdü: “İçinde bulunduğumuz yüzyılda insanlık mirası üzerindeki en büyük tehdidi Türk devleti oluşturuyor. Efrîn’de yaşananları buna örnek gösterebiliriz. Efrîn’de bulunan tarihi eserler Türkiye’ye kaçırıldı. Halen Efrîn’in demografik yapısı değiştiriliyor. Bu politikaları Türk devletinin bölge halklarından nefret ettiğini gösteriyor” diye konuştu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) 2020 yılında yayınladığı bir rapora göre Türk devleti Efrîn’de 25’ten fazla tarihi mekanı talan etti. Türk devleti Kuzey Suriye’de işgal ettiği kentleri sömürgecilik merkezlerine dönüştürdü. Efrîn’deki en önemli uygarlık mirası olan Eyn Dara’da yaşananlar Türk devletinin vahşetini gözler önüne serdi.

Türk devleti tarihi eserleri çeteler eliyle çalmakla sınırlı kalmadı. Çetelerin onlarca suçu işlemesine de göz yumdu. UNESCO başta olmak üzere tarihi eserlerin korunmasından sorumlu olan hiçbir kurum bu suçları durdurmadı.

Ali Silêman, Suriye’nin kuzeyinde yapılan bu tarihi talanın bölgenin uygarlık mirasını yok etmeyi amaçladığını vurgulayarak, özellikle Kürt halkının bölgenin tarihindeki rolünün ortadan kaldırılmaya çalışıldığını ifade etti.

Dünyadaki güçlerin tarihi eserleri korumak yerine çıkarlarını korumaya çalıştığını söyleyen Ali Silêman, “Tarihi eserleri korumakla görevli kurumlar, bağlı oldukları devletlerin çıkarlarını korumaya çalışıyor. Milattan öncesine kadar dayanan tarihi eserler yok edilerek yerine yeni bir tarih yazılmak isteniyor. Ortadoğu’nun kadim halklarından biri olan Kürtlere bu tarihte yer verilmek istenmiyor. Çünkü Kürt halkı işgalcilere karşı en güçlü direnişi verdi” ifadelerini kullandı.

Tarihin yok edilmesine yardım edenlerin işlenen suça ortak olduğunu söyleyen Ali Silêman, halkın tarihi eserlerin korunması konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Basın kuruluşlarının da tarihi eserlerin korunmasında önemli rol alabileceğini vurgulayan Ali Silêman, basının bölgedeki tarihi eserleri belgeleyecek yayınlar yapmasının önemine dikkat çekti.

(rr)

ANHA

<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/yoSvzFW2kb0" title="YouTube video player" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe>