HPG, Gabar ve Herekol’da şehit düşen 3 gerillanın kimliğini açıkladı

HPG Basın İrtibat Merkezi (HPG-BİM), Mayıs ve Ağustos aylarında Türk devletinin Gabar ve Herekol’da düzenlediği hava saldırılarında şehit düşen üç gerillanın kimlik bilgilerini açıkladı.

HPG, Gabar ve Herekol’da şehit düşen 3 gerillanın kimliğini açıkladı
7 Sep 2021   08:47
HABER MERKEZİ

HPG-BİM yaptığı yazılı açıklamada “17 Mayıs ve 3 Ağustos günlerinde Botan bölgesine bağlı Gabar ve Herekol alanlarında işgalci Türk ordusunun gerçekleştirdiği bombardımanlarda halkımızın yiğit evlatları, kahraman yoldaşlarımız Agîd, Adil ve Munzur yoldaşlarımız şehadete ulaşmıştır” dedi.

Şehit düşen gerillaların kimlik bilgileri şöyle açıklandı:

Kod Adı: Agîd Timok
Adı Soyadı: Kahraman Sunar
Doğum Yeri: Êlih
Anne – Baba Adı: Fatma – Bedrettin
Şehadet Tarihi ve Yeri: 11 Mayıs 2021 / Gabar
Kod Adı: Adil Botan
Adı Soyadı: Metin Tetik
Doğum Yeri: Şirnex
Anne – Baba Adı: Nebahat – İdris
Şehadet Tarihi ve Yeri: 3 Ağustos 2021 / Herekol
Kod Adı: Munzur Serhat Çirav
Adı Soyadı: Serhat Esen
Doğum Yeri: Sêrt
Anne – Baba Adı: Hakime – Ahmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 3 Ağustos 2021 / Herekol

Açıklamada gerillalara ilişkin ayrıca şu ifadeler yer aldı: “Agîd yoldaşımız Êlih’de yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Düşmanın özel savaş politikalarını yoğun bir şekilde uyguladığı Êlih’de, sömürgeci Türk devletinin soykırımcı gerçekliğini tanımıştır. Türk devletinin halkımızı sömürge statüsünde bile tanımadığını bilince çıkarmıştır. Halkımıza dayatılan bu yok sayma politikası hiçbir zaman kabul etmeyerek mücadele içerisine girmiştir. Kürdistan şartlarında sömürgeciliğe ve soykırım siyasetine karşı partimiz PKK öncülüğünde yürütülen mücadele ile düşmanın yenilgiye uğratılabileceğine inanmıştır. PKK’de bu mücadele zeminini gördüğü ve eşit, özgür bir toplumsal yapının ancak Önder Apo’nun felsefesi ile mümkün olabileceğine inandığı için Agîd yoldaşımız gerilla saflarına katılmıştır.

Gerilla saflarına katıldıktan sonra kendisini yeniden doğmuş gibi hisseden Agîd yoldaşımız kapitalist sistemin kişiliği üzerinde yarattığı tahribatları bilince çıkarmış, adım adım özgür bir birey olma yoluna girmiştir. Aldığı Önderlik eğitimleri ile tarihini dolayısıyla kendisini yeniden bulmuştur. Agîd yoldaşımız kendisini buldukça, tarihin dehlizlerinde saklanmış öz tarihini öğrendikçe bunu daha fazla mücadele gerekçesi haline getirmiş ve düşmana olan kinini ve öfkesini daha da bilemiştir. Bunun için ideolojik ve askeri eğitimlerine büyük önem vermiş, Yeni Dönemin Zafer Gerillası olma yolunda önemli bir emek ve çabanın sahibi olmuştur. Agîd yoldaşımız Önderliğin, şehitlerin ve halkımızın Kürdistan Özgürlük Gerillasından beklentilerinin farkında olmuş, her zaman taşıdığı sorumluluğun ağırlığının bilincinde olmuştur. Bu beklentilere cevap olabilmek için bir Önderlik tarzı olan atılımcı kişiliği kendisinde geliştirmiştir. Yaşam tarzından savaş tarzına kadar bu özelliği hep ön planda olmuştur. Agîd yoldaşımız ancak Önderlik tarzının esas alınmasıyla halkımızın ve Önderliğimizin özgürleştirilebileceğini inanmıştır. Son nefesine kadar Apocu militan özelliklerden bir an bile taviz vermeyen Agîd yoldaşımız; samimi yoldaşlığı ve yüzünden hiçbir zaman eksiltmediği doğal gülüşüyle yoldaşlarınca her zaman hatırlanacaktır.

Adil yoldaşımız, soykırımcı Türk devletinin tüm insanlık dışı uygulamalarına rağmen direnişçi özelliğinden hiçbir zaman taviz vermeyen ve bu uğurda ağır bedeller veren Cizîr’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Kürdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında aile çevresinden şehitler olması mücadeleye sempati ve ilgi duymasına neden olmuştur. DAİŞ çetelerinin Kobanî’de halkımıza karşı geliştirdiği saldırılarda halkımızın savunmasını yapmak için gerilla saflarına katılmıştır.

Gerillaya katıldığı andan itibaren düşmanın halkımıza reva gördüğü katliamların hesabını sormak için askeri ve ideolojik olarak kendisini sürekli geliştirme çabası içerisinde olmuştur. Bu temelde Yeni Dönem Gerillacılığının ilkelerini özümsemek ve uzman bir gerilla olabilmek askeri sanat derslerine yoğun bir ilgisi olmuştur. Adil yoldaşımız aldığı temel eğitimler sonucunda kendi gerçekliğini daha iyi anlama imkanına kavuşmuştur. Kendisini tanıdıkça halk gerçekliğimizi, halkımızın özgürlüğe olan inancını tanımış, anlamıştır. Halkımızın özgürlük istemini, özgürlüğe olan ihtiyacını karşılamak için daha fazla mücadele etmesi gerektiğini bilincine varmıştır. Bunun da ancak Kürdistan Özgürlük Gerillası öncülüğünde mümkün olduğunun farkında olmuştur. Bu öncülük görevini en iyi bir şekilde yürütebilmesi için kendisini her anlamıyla donatmıştır. Yetkin bir gerilla olarak döndüğü Botan bölgesinde soykırımcı Türk devletinin Özyönetim Direnişleri sürecinde başta Cizîr olmak üzere birçok yerde halkımızı katliamdan geçirmesinin intikamını almak için sürekli arayış içerisinde olmuştur. Bu temelde özellikle 2020 yılında Herekol alanında gerçekleşen birçok eyleme aktif katılmış, düşmana olan kinini ve öfkesini en sonuç alıcı bir biçimde açığa çıkarmıştır. Sade, özlü ve emekçi özellikleriyle tüm yoldaşlarının sevgisini ve saygısını kazanmasını bilen Adil yoldaşımız savaş alanındaki gözüpekliğiyle de yeni dönemin gerilla çizgisinin önemli bir temsilcisi olmayı başarmıştır.

Munzur yoldaşımız Sêrt’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Tüm Kürt gençleri gibi soykırımcı Türk devletinin halkımız üzerinde sürdürdüğü asimilasyon ve soykırım politikalarını kabul etmemiştir. Bunun için daha genç yaşından itibaren mücadeleye atılmış, halkımızın yaşadığı varlık ve özgürlük sorunlarına cevap olma çabası içerisinde olmuştur. Bu istemini en iyi PKK saflarında gerçekleştirebileceğine inanarak 2015 yılında gerilla saflarına katılmıştır.

Munzur yoldaşımız Kürdistan Özgürlük Gerillasının soykırımcı Türk devletine karşı geliştirdiği savaş temposundan ve düzeyinden etkilenerek yetkin bir gerilla olabilmek için var gücüyle çaba harcamıştır. Sömürgecilere karşı olan kinini ve öfkesini bu şekilde bilince çıkarmış, her an düşmana darbe vurabilmek için kendisini hazırlamıştır. Gerillaya katılım ile birlikte başladığı yeni yaşamını daha anlamlı yaşamak için Önderlik felsefesini öğrenmek ve buna denk bir yaşamın sahibi olabilmek için sürekli araştırmalar yapan, ulaştığı sonuçları yoldaşlarıyla paylaşan Munzur yoldaşımız kişiliğinde devrim üstüne devrim gerçekleştirmiştir. Böylece örnek bir Demokratik Modernite Gerillası olarak tüm yoldaşlarını etkilemesini bilmiştir. Kişiliğinde yarattığı yenilikleri ve gerillacılık ile ilgili edindiği teorik ve pratik tecrübelerini halkımızın özgürlük kavgasına aktarmak ve düşmanı ülkemiz Kürdistan’dan kovmak için sürekli olarak Kuzey Kürdistan’da pratik yürütme arayışında olmuştur. Düşmanın halkımıza yönelik soykırım politikalarının kırılması için Kuzey Kürdistan’da yürütülen savaş düzeyinin daha da yükseltilmesi gerektiğine inanarak Botan alanına geçmiştir. Burada düşmana karşı geliştirilen başarılı eylemlere katılarak üstlendiği görev ve sorumlulukları yerine getirme çabası içerisinde olmuştur.

Gerilla mücadelemizin önemli merkezlerinden olan Botan bölgesi mücadele tarihimiz içerisinde bu rolünü layıkıyla oynamıştır. Düşmanın tüm yönelimlerine karşı bu bölgedeki mevzilerini koruyan Kürdistan Özgürlük Gerillası aynı zamanda düşmana ağır darbelerin vurulduğu bir alan da olmuştur. Kuşkusuz bu direniş süreçleri kahraman şehitlerimiz öncülüğünde gelişmiştir. Agîd, Adil ve Munzur yoldaşlarımız da bu direniş süreçlerinin önemli halkalarını oluşturarak özgürlük tarihimizdeki yerlerini almışlardır. Agîd, Adil ve Munzur yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever halkımıza başsağlığı diliyoruz.”