Ayşe Hiso: Türkleştirme siyaseti Suriye krizinin ömrünü uzatıyor

Türk devletinin işgal ettiği yerlerde izlediği Türkleştirme politikalarını değerlendiren Ayşe Hiso, bu politikanın Suriye krizinin ömrünü uzattığını ifade etti.

Ayşe Hiso: Türkleştirme siyaseti Suriye krizinin ömrünü uzatıyor
16 Feb 2021   00:33
MIHEMED EBDO – HALEP

İşgalci Türk devleti Suriye’de işgal ettiği bölgeleri Türkleştirmeye devam ediyor. Türk sembollerini işgal ettiği yerlerde her tarafa vuran işgalciler, bir yandan da bölgenin demografik yapısını değiştiriyor.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Ayşe Hiso, Türkleştirme politikalarının Suriye krizini uzattığını ifade etti.

Suriye krizinin çözümü için gerçekleştirilen Astana ve Cenevre görüşmelerini hatırlatan Ayşe, Astana’da yer alan devletlerin Suriye’deki çatışmaları kalıcı hale getiren adımlar attığını ifade etti. Türk devletinin Suriye krizine dahil olması sürecine dikkat çeken Ayşe, “Türk devleti ilk günden Suriye muhalefetini yanına çekmeye çalıştı. Bunun bir nedeni vardı. İşgale zemin hazırlamanın ilk adımıydı” dedi.

TÜRKLEŞTİRME SİYASETİ

Türk devletinin Suriye’de izlediği siyaseti değerlendiren Ayşe, “Bab, Ezaz, İdlib ve Cerablus’un durumunu görüyoruz. Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê’de de durum farklı değil. Bütün bunlar Türk devletinin yayılmacı politikalarının sonucudur. Kendi sınırlarını aşarak Osmanlı sınırlarına ulaşmaya çalışıyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan, bu planları bizzat yönetiyor” ifadelerini kullandı.

Türk devletinin işgal ettiği yerlerde yaptığı Türkleştirme pratiklerini sıralayan Ayşe, bunların asimilasyon politikası olduğunun altını çizdi. Suriye’de Türk üniversitelerine bağlı yerleşkelerin kurulmasını da hatırlatan Ayşe, “Türk devletinin Suriye krizini çözmek gibi bir derdi yoktur. Onlar sadece bölgenin Türkleşmesini istiyorlar. Muhaliflere destek vermelerinin nedeni de budur” dedi.

Efrîn’de demografik değişimin tehlikeli bir noktaya ulaştığını belirten Ayşe, “Suriye’deki sürece dahil olan devletlerin siyaseti konusunda dikkatli olmalıyız. İlk günden beri işgalciliğe hayır diyerek mücadele yürüttük. Demografik değişimin hep karşısında durduk” dedi.

PYD’nin Şam hükümeti ve muhaliflerden farklı olarak sürekli demokratik siyaset yaptığına dikkat çeken Ayşe, “Demokratik siyaseti temsil ettiğimiz için her taraftan saldırıya uğradık. Cenevre ve Astana sürecine dahil edilmediğimiz için bu süreçler başarısız oldu” dedi.

‘GERÇEK TEMSİLCİLERİN OLMADIĞI DİYALOG MASASI KABUL EDİLEMEZ’

Suriye krizinin çözümü için gerçekleştirilen kongrelere değinen Ayşe, gerçek temsilcilerin yer almadığı diyalog masalarının kabule edilemez olduğunu ifade etti. Krizin çözümü için masaya oturanların kendi çıkarlarını gerçekleştirmeye çalıştığını ifade eden Ayşe, “Bazı çevreler Suriye krizinden faydalanmaya çalışıyor. Krizin uzaması onların işine geliyor” şeklinde konuştu.

İdlib’de devam eden krize de dikkat çeken Ayşe, Türk devletinin bölgeye yaptığı askeri sevkiyatların çatışmaları sürdürdüğünü ifade etti. İdlib’de yaşananların Astana tiyatrosunun devamı olduğunu dile getiren Ayşe, “İdlib’de mevcut süreç diğer tarafları razı etme üzerine ilerliyor. Türk devleti, 2021’de büyük bir çıkmazın içerisine girdi. Ne Rusya ile olan ilişkilerini bitirebiliyor. Ne de NATO’dan vazgeçebiliyor. Türkiye’de içeride de büyük bir karışıklık ve kaos hakim. Kendi sorunlarından kaçmak için İdlib’e kaçıyor” diye konuştu.

Suriye halklarının her şeyin farkında olduğunu vurgulayan Ayşe, Türk devletinin işgal siyasetinin Suriye halkları tarafından reddedildiğini ifade etti. Efrîn’de başlayan direnişin Şehba’da Serêkaniyê direnişinin Waşûkani Kampı’nda sürdüğünü vurgulayan Ayşe, her alanda Türk devletine karşı direnişin süreceğini kaydetti.

(rr)

ANHA

<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/6nnjyTOeC5A" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe>