Garê’ye işgal saldırılarının zeminini kimler nasıl hazırladı?

Türk devleti, Garê’ye yönelik işgal saldırılarına tek başına girişmediği aşikâr. Peki Başurê Kurdistan’da TC’nin eli kolu olarak görev yapan güçler kimdi? TC’nin Kürt halkına yönelik soykırım planları ve Kürt Özgürlük Hareketi’ne saldırılarını hangi yapılar meşru göstermeye çalışıyor?

Garê’ye işgal saldırılarının zeminini kimler nasıl hazırladı?
12 Feb 2021   06:06
HABER MERKEZİ – EKREM BEREKAT

10 Şubat sabahı Türk devleti, Medya Savunma Alanları’na bağlı Garê bölgesine yoğun işgal saldırısı başlattı. Saldırılarda 50 savaş uçağı ve çok sayıda helikopter havalandıran TC, Gerilla’nın direnişine çarptı. HPG Gerillaları, TC askerlerinin Siyanê ve Meyrokê bölgelerini ilk elden denetime alm girişimlerini boşa çıkardı.

HPG Basın İrtibat Merkezi, işgal saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada Türk devletine ait skorsky ve kobra helikopterlerin Bakur’dan değil, Başur’dan geldiğini belirterek TC askerlerinin ilk kez Başur topraklarından Medya Savunma Alanlarına saldırı gerçekleştirdiğini kaydetti.

Garê’ye yönelik TC saldırıları, bölgesel ve uluslararası güçlerin kapsamlı işgal ve soykırım planlarının bir parçasıydı. 16 Haziran 2020’de Heftanîn’e başlatılan işgal saldırıları, 9 Ekim 2020’de (Önder Abdullah Öcalan’a yönelik komplonun 22’nci yılı) Irak hükümeti ve KDP arasında varılan Şengal’e dönük komplo anlaşması ve 23 Ocak’ta Türk devletinin Dêrik ve Şengal’e saldırı planının ortaya çıkması, Garê’ye saldırıyı sürpriz olmaktan çıkardı.

Türkiye’nin “ulusal güvenliği tehdit” bahanesine yer bırakmayacak kadar sınırdan uzak olan Garê’ye işgal saldırılarının arka planında kimlerin olduğunu anlamak için biraz geriye gidelim.

4 Eylül 2020’de Başurê Kurdistan bölgesinin başkanı olan Nêçîrvan Barzanî; Fewzî El Herîrî, Kerîm Şengalî, Sevîn Dizyî ve Felah Mustafa’dan oluşan heyetle Türkiye’ye gelerek işgalci devletinin dışişleri bakanı Mevlut Çavuşoğlu ve TC’nin faşist şefi Erdoğan ile bir araya geldi. Görüşme sonrası Çavuşoğlu, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada görüşmenin PKK’ye karşı savaş amaçlı gerçekleştiğini belirtti.

TC yetkilileriyle yapılan görüşme sonrası KDP, 25 Kasım 2020’de Mesrur Barzani’ye bağlı özel kuvvetler (Gulan) ve Roj çetelerini ağır silahlarıyla Garê ve Metina alanlarına konuşlandırdı. Dikkat çeken nokta ise, bu güçlerin Başur’daki Peşmerge Bakanlığı’na değil, doğrudan KDP’ye bağlı olmasıydı.

KDP güçlerinin Garê bölgesine konuşlanmasının ardından işgalci Türk askerlerine istihbarat bilgileri vermesi sonucu çok sayıda gerilla şehit düştü. KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, 29 Ocak’ta Medya Haber TV’ye verdiği röportajda, KDP’ye bağlı istihbarat yapılanması PARASTIN’ın, MİT’e verdiği bilgiler nedeniyle yüzlerce gerilla’nın şehit düştüğünü hatırlattı.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık da 27 Ocak’ta Stêrk TV’de yayınlanan özel programdaki konuşmasında KDP’ye, Türk devletine ajanlık yapmamaları, soykırım siyasetine hizmet etmemeleri çağrısında bulunmuştu. 

Bayık’ın bu çağrısına KDP tarafından verilen yanıt, Türk devletinin önünü açarak Garê’ye işgal saldırılarına kolaylık sağlamak oldu. Öte yandan edinilen bilgilere göre Garê’ye işgal saldırıları, Barzanilerin doğum yeri olan Selahaddin kentinin Mesihi köyünden yönetiliyor.

İşgal saldırısının başlamasından saatler sonra basın toplantısı düzenleyen Başur hükümetinin Başbakanı Mesrur Barzani de yine şaşırtmadı ve Türk devletinin saldırılarını meşrulaştırma telaşına girdi. Öyle ki, basın toplantısında Türk medyasından bir muhabirin, TC’nin saldırılarının Irak’ın egemenliğine ihlal olup olmadığı sorusuna ise, “Türk ordusunun hedef aldığı bölgelerde PKK bulunduğu için herhangi bir ihlal yoktur” sözleriyle karşılık verdi.

KDP’li Başbakan bu sözleri söylerken HPG Gerillalarının Şengal ve Mexmûr’da DAİŞ’e karşı gösterdiği kahramanlığa övgü yaptığı zamanları unuttuğu ya da hatırlamak istemediği ortaya çıkıyor.

Yapılan bu açıklamalar ve KDP’nin işgali meşrulaştırma çabaları da Garê’ye saldırı planlarının kimler tarafından tezgahlandığını açıkça gösteriyor. 

(rr)

ANHA