Varşova Gettolarından Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî` ye güncellenen soykırım

Soykırım, asimilasyon, femisid ve jenosid. Kürt halkına uygulanan bu sistematik uygulamalar tarihte Yahudilere uygulanan ve günümüzde Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî için devam ettirilen getto vahşetinin 21’inci yüzyıl versiyonu

Varşova Gettolarından Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî` ye güncellenen soykırım
28 OCAK 2021   05:55
HABER MERKEZİ  – CİHAN BİLGİN

Nazi zulmünün en yoğun yaşandığı yerlerden biri olarak tarih sayfalarında yerini alan Varşova Gettosu, günümüzde Türk devleti ve ona bağlı çetelerin işgal ettiği yerlerde devam ediyor. 1940-1943 yılları arasında Varşova gettosundan 2.500 çocuğu kurtaran İrena Krzyżanowska şu cümleleriyle gettoların tarih sayfalarına gömülmediğini açıklıyordu “İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra insanlığın bazı şeylerin farkına vardığını ve bir daha asla yaşanmayacağını düşünmüştük. Oysa hiçbir şeyin farkına varılmamış.” Zamanın izlerine, ilhak, gettolaştırma ve etnosidiye bu çağın insanları tanık, öyle ki bir tanığın tanıklığı herkesi tanık yapıyordu.

EN BÜYÜK GETTO: VARŞOVA GETTOSU

1939 yılında Almanya’nın  Polonya’yı işgalinden sonra, iki milyondan fazla Polonya Yahudi’si Alman kontrolü altına girdi. Almanya savaş sonrasında Yahudilerin dış dünyayla bağlantısını koparmak ve onları sistematik soykırımdan geçirmek için getto adı verilen şehirler kurdu. İşgal altındaki topraklarda toplamda en az 1.000 getto oluşturdu. En büyük getto, Polonya’nın başkenti olan ve neredeyse yarım milyon Yahudi’nin hapsedildiği Varşova’daydı.

Gettoların çoğu dikenli tellerle ya da duvarlarla çevrili, giriş kapıları yerel polis ve Alman polisi ile SS üyeleri tarafından korunuyordu. Gettoda toplumun geri kalanından tamamen izole edilen yüzbinlerce Yahudi için bir ölüm kalım mücadelesi başlar. Küçücük bir alana yerleştirilen yüz binlerce Yahudi; açlıktan, salgın hastalıklardan ve Nazi kurşunlarından yaşamını yitirdi. 

13.000 YAHUDİ KATLEDİLDİ

Toplamda 400 bine yakın Yahudi'nin Nazilerin kurşunları, açlık, salgın hastalıklar ve toplama kamplarına gönderilerek öldüğü Varşova Gettosu, tarihin en vahşi katliamlarından biri. Nazi Almanya’sının bu politikalarına yönelik gettolardaki Yahudiler ayaklanmaya başladı. Ayaklanma gaddarca bastırıldı 13.000 Yahudi katledilmiş ve ilave 50.000 Yahudi de ele geçirilip Nazi ölüm kamplarına yollanmıştı.

ULUSALARARASI HOLOKOST GÜNÜ

Varşova Gettosu, Yahudi gençlerin gerçekleştirmiş olduğu direniş hareketine, Yahudi tarihinin en önemli isyanına tanıklık etti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 27 Ocak 2005’te bu isyanın başlangıç gününü uluslararası Holokost günü olarak kabul etti.

‘Holokost’ Yunan kökenli bir sözcük olup, ‘ateş başında kurban etme’ anlamına gelir. Çağdaş dillere çevirisinde ise daha çok “felaket” anlamına gelen farklı kelimeler kullanılıyor. Tarih gerçekliğiyle Holokost, Nazi rejimi ve işbirlikçileri tarafından sistemli, yaklaşık altı milyon Yahudi'nin hapsedilmesi ve öldürülmesidir. Öyle ki Holokost sırasında gettolar, Nazilerin Yahudileri kontrol altına alma, insanlıktan çıkartma ve kitlesel olarak katletme sürecinde merkezi bir aşamaydı.

HOLOKOSTUN DEVAMI: EFRÎN SERÊKANIYÊ VE GIRÊ SPΠ              

Efrin işgalinde bir annenin çığlıklarına tüm dünya tanıklık etti: “Neden dünya bu kadar sessiz. Kimse bunların yaptıklarına ses çıkarmayacak mı? Dünya bu yaralanmaları ve ölümleri görmeli. Tüm dünya bu alçaklığı görmeli.” Varşova Gettolarından 80 yıl sonra aynı zihniyetin, politikanın ürünü olan vahşet Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî işgaliyle beraber orda kalan halka özellikle kadınlara yaşatılan zulüm, işkence, tecavüz, soykırım, jenosayd ve femisid Varşova Gettolarından farksız değildi. 21 yüzyılın Nazi versiyonu Türk devleti ve ona bağlı çeteler, Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî’yi işgal ederek gettolaştırdı. Bölgeye çete ailelerini yerleştirdi, Kürt diline ait her şey yasaklandı, demografi değiştirildi ve bununla yetinilmedi bölge kadınlarını başka devletlere, çetelere sattı.

İŞLENEN SUÇLARIN BİLANÇOSU

Açlığa karşı sokağa çıkanlar fişlendi. Ev baskınlarında katliamlar yapıldı. Cenazeler sınır hatlarına atıldı. Çocuklara tecavüz edildi, yaşları 5 ve 17 arasında değişen çocuklara okullarda bomba eğitimi verildi. Eğitim kurumları askeri üslere ve karargahlara dönüştürüldü. Yurttaşların organları satıldı. Devşirilme amaçlı onlarca çocuk kaçırıldı. Kadınların tırnakları penseyle çekildi, onlara çarşaf giydirildi. binlercesi kaçırıldı. Çoğundan hala haber alınamıyor. Üç şehre DAIŞ bayrakları asıldı ve daha birçok vahşi suç işlendi.

3 ŞEHİR GETTOLAŞTIRILDI

Yaşanan dramı ne kitaplar anlatabilir ne de filmler. Filmlerde bile sansürlenen vahşet sahneleri Efîn’de çocukların gözleri önünde yapıldı ve tüm dünya bu vahşeti seyretti. Üstelik hala “Hiçbir şey yokmuş gibi normal bir yaşam süren 3 şehir” profili verilmeye çalışılıyor. Yaşanılan gerçekleri duyurmak için binlerce haber yayınlandı. Bu sessizlik gettolaştırılan bu 3 kadim şehrin dünya haritasından, hafızalardan silinmesine yönelikti. Bunun içinde her vahşet uygulanıyor. 3 yıldır giriş çıkış yok, hiçbir gözlemci heyet gitmiyor. Geçen 3 yılda işlenen suçların bilançosu şu şekilde:

EFRİN BÖLGESİNİN BİLANÇOSU

-  68’i kadın 674 sivil katledildi, (82’si ağır işkence sonucu katledildi)

- 5 kadın intihar etti,

- 68 kadına yönelik çeşitli suçlar işlendi

- Geçen 3 yılda Efrin’de bini kadın 7 bini aşkın insan kaçırıldı

- 300 binden fazla Efrînli yurtlarından edildi

- Mayın patlaması sonucu 2 bin 17 kişi yaralandı

- Bombardıman nedeniyle 696 sivil yaralandı (303’ü çocuk 213’ü ise kadındı)

- 314 bin 400 zeytin ağacının kesildi

- 75 tarihi mekanın ise talan edildi

- 15 dini mabede zarar verildi, tarihi eserler Efrîn dışına kaçırıldı ve satıldı

- 11 hektar tarım arazisi ateşe verildi

- Özgürlük Meydanı’nın adı Atatürk Meydanı, Newroz Kavşağı’nın adı Selahattin Kavşağı, Wetenî Kavşağı’nın adı 18 Mart Kavşağı olarak, Kawayê Hesinkar Kavşağı’nın adı Zeytin Dalı Kavşağı olarak değiştirildi. Aynı şekilde Qestel Miqdad köyünün adı Selçuk Obası olarak, Kotana köyünün adı Zafir Obası olarak, Kurzêlê köyünün adı Cafer Obası olarak değiştirildi. Okullarda Türkçe eğitim zorunlu kılındı. Öğrencilerin kıyafetlerinde Türk bayrağının bulunması zorunlu kılındı. Suriye vatandaşları Türk kimliği taşımaya zorlandı.

SERÊKANIYÊ VE GIRÊ SPÎ BİLANÇOSU

-  361 kişi yaşamını yitirdi.

- 978 kişi yaralandı.

- 4 gazeteci yaşamını yitirdi 6 gazeteci de yaralandı.

- 166 kişi kaçırıldı.

- 300 binden fazla kişi göç etti.

- Serêkaniyê ve çevresinde Êzidî Kürtlere ait 15 köy boşaltıldı. Êzidîlere ait en az 65 eve ve tüm mülklere el koyuldu. Davudiye ve Xirbet Cemo köylerinde 80 ev yıkıldı ve yerlerine askeri bir karargah yapıldı.

- Çeteler Êzidî köylerinde “hazine arama” gerekçesiyle Êzidîlerin mezarlarını açtılar ve ölüleri mezarlarından çıkardılar.

- 400 Iraklı DAİŞ üyesi savaşçı olarak Serêkaniyê ve Girê Spî ’ye getirildi,

- 1400 Suriyeli çete ve aileleri ile birlikte İdlib’ten iki bölgeye taşındı.

- 78 kişi işgal öncesi özerk yönetim kurumlarında çalışmaktan dolayı tutuklanarak uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen yargılanmak üzere Türkiye’ye götürüldü

- 2 çocuk Türkiye’de katledilerek organları çalındı

Tekerrüre sebebiyet ve herkesin tanıklığı bu rakamlarda işte. Bunlar sadece ulaşılan sayısal veriler ve daha haber alınamayan onlarca durum varken dünya Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru adlı üç maymunu görmeyerek, işitmeyerek ve konuşmayarak canlandırıyor ki yılanı yaşatanlar illaki dokunmasından mahrum kalmayacaktır.

ANHA