Yaşam kadının aklı, duygu ve düşünceleriyle şekilleniyor-Hêlîn EYLÛL

Yaşam kadının aklı, duygu ve düşünceleriyle şekilleniyor-Hêlîn EYLÛL
22 Nov 2023   04:59

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, bugün Mirabel kardeşlerin mücadelesine kadar uzanıyor. Patria, Minerva ve Maria Teresa, Dominik Cumhuriyeti'nde kadın aktivistlerdi ve Cumhurbaşkanı Rafael Trujillo'nun sistem ve politikalarına karşı direndiler. 14 Haziran'da bir parti sırasında Rafael Trujillo, Minerva'yı taciz etmeye çalışması üzerine Minerva tavrını göstererek, Rafael'e tokat attı. Yaşanan olayın ardından üniversitede hukuk okuyan Minerva'nın öncülüğünde, “14 Haziran Hareketi” adlı örgütü kurdu ve hareketin sembolünü kelebeği seçti.

Bundan bir süre sonra Rafael Trujillo, üç kız kardeşin yakalanıp işkence görmesini emreder ve Minerva'yı diplomasını iptal eder. Daha sonra üç kız kardeş cezaevinden çıkar ve 25 Kasım 1960'ta Rafael Trujillo'nun silahlı adamları tarafından vahşice öldürüldüler. Bu olay Rafael'in sistemine son verir ve Mirebal'in kız kardeşlerini öldürdükten 6 ay sonra öldürülür. 17 Aralık 1999'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Mirebal'in kız kardeşlerinin öldürüldüğü 25 Kasım gününün kadına yönelik şiddetle mücadelenin uluslararası günü ilan edilmesine karar verdi. Tüm hükümetler, uluslararası kuruluşlar, insani yardım ve kadın örgütleri, şiddete karşı mücadele ve kadın haklarının korunması konusunda üzerlerine düşen görevleri ve sorumlulukları yerine getirmeleri için çağrı yapıldı.

63 YIL ÖNCE

Mirabel'in kız kardeşleri 63 yıl önce katledildi. O günden bu yana kadınların mücadelesi hayatın her alanında devam ediyor. Mirabel'in kız kardeşlerinden önce ve sonra diktatörlüklere karşı mücadele eden onlarca kadın vardı. Jeanned Arc'tan Fatma Kara'ya, Clara Zetkin'e, Leyla Qasim'a, Rose Luxemburg'a, Sakine Cansız'a, Evin Goyi'ye, Leyla Van'a, Jiyan-Roj-Baharin'e, Yusra'ya, Reyhan'a, Delal Amed'e, Raperin Amed'e, Nagihan Akarsel'e, Gülê Selmo'ya, Arin Mirkan'a Avesta Xabûr ve binlerce örgütlü öncü kadın benzer sistemlere karşı savaşmış ve işgalci güçler tarafından katledilmiştir. Bugün Rojhilatê Kurdistan-İran'da Jina Emini’nin katledilmesinin ardından kadınlar Jina Emini'nin izinden yürüyüp, "JIN JIYAN AZADÎ" sloganını tüm dünyaya haykırdı. Savaşın ön saflarında yer alan kadınlar, toplum nezdinde direnişin simgesi oluyor, yolumuzu aydınlatıyor, sisteme karşı mücadele gücümüzü güçlendiriyor.

ROJAVA DEVRİMİ

Rojava Devrimi kadın sisteminin tohumlarını saçıyor, Ortadoğu ve dünya kadınları bugün Rojava'da var olan sistem üzerinde örgütleniyor. Eşbaşkanlık sistemi, özgür toplum ve özgür yaşam modelinin temelidir. Bu model, Kurdistan'ın özgürlük mücadelesini başlamış ve eşit temsille özgür ve eşit yaşamın alternatif haline gelmiştir.

Meclisler, komün, kooperatifler, sağlık kuruluşları, eğitim ve ekonomik kurumlar gibi toplumsal yaşamın her alanında öz-örgütlenmenin ve güvenliğin sağlanması anlamına geliyor. Özsavunma sadece silahlı bir şekilde sağlanamaz. Özsavunma toplumun kimlik, dil, huzurlu bir yaşam gibi her alanda örgütlenmesini ifade eder. Önder Abdullah Öcalan akademi, meclis, kongre, gibi konulara değinirken bunları aynı zamanda özsavuma merkezleri olarak da değerlendiriyor.

KADINLAR DEMOKRATİK SİSTEMİ İNŞA EDİYOR

Kadının kendi eliyle inşa ettiği devrim, özsavunma temelinde devam ediyor. Her kadının başarılarını ve özgürlüğünü koruyacak bir özsavunma gücü olsa da YPJ adında binlerce kadının yer aldığı bir kadın ordusu da vardır. Kongra Star ise Arapların, Kürtlerin, Süryanilerin kurduğu komünler, meclisler ve tüm örgütler aracılığıyla, zalim ve baskıcı Baas rejiminin kalıntılarını hafızalardan silmek, zalimlerin siyasetini ve yaşamını değiştirmek için mücadele ediyor. Ermeni, Türkmen ve Suriyeli kadınlar ortak adalet mekanizmasını oluşturuyor.

Demokratik bir sistemi inşa eden kadınlar, dili, kültürü, ekonomisi, ekolojisi ve adaleti olan bir sistemi inşa edecek tüm mekanizmalar için gerekli olan iradeye sahiptir. Kadınlar bu sistemin en aktif, en önde gelen ve en güçlü savunucularıdır.

Kadınların örgütlü gücüyle yaşamın her alanına katılabilmeleri için, egemen erkek zihniyetine göre dayatılan bu zihniyetin geride bırakılması gerekiyor. Kadınlar demokratik siyaset alanına iradeleri, bilgileri, temsiliyetleri ve fikirleriyle katılıyor. Kadınların temsili ve eşit katılımı her şeyden önce kadınların öz-örgütlenmesinden kaynaklanıyor. Bu aynı zamanda kadın hareketinin o alanda temsil edilmesi ve bu şekilde kadınların gerçek hayatta aktif hale gelmesi anlamına da geliyor. Bu, her yerde ataerkilliğe karşı kölelik zincirini kırıyor.

ROJHİLATÊ KURDİSTAN'DAN KUZEY AFRİKA'YA

Kuzey ve Doğu Suriye devriminden sonra bölge halkı ve kadınlar bu sistem üzerinde örgütleniyor. Böylece yaşam kadının aklı, duygu ve fikirleriyle şekilleniyor. Rojava’yê Kurdistan, Kuzey ve Doğu Suriye’de kurulan kadın devrimi sistemi, tüm direnen kadınların ve direnişe öncülük eden kadınlara ilham kaynağı oldu. Her kadın cinayetine karşı onbinlerce kadın bir oluyor. Tek ses ve güçlü bir iradeyle alanlara çıkarak, egemen erkek sistemine karşı tepkilerini dile getiriyor. "Jin Jiyan Azadî" direnişi de Rojhilatê Kurdistan'dan Kuzey Afrika'ya kadar kadınların tek ses olarak ortaya çıktığı direnişlerden biri oldu.

(ma)

ANHA