Türkiye'nin politikaları Irak’ı karıştırıyor–Hêvîdar XALID

Türkiye'nin politikaları Irak’ı karıştırıyor–Hêvîdar XALID
22 Mar 2024   06:23

Irak'ta birçok siyasi gelişme yaşanıyor. Mihemed El Helbusi'den sonra yeni parlamento başkanının seçilmemesi başkanlık boşluğu yarattı. 18 Aralık 2023 vilayet meclisi seçimlerinin sonuçlarına bağlı da kimi gelişmeler yaşandı. Kürdistan Bölgesi hükümeti ile merkezi hükümet arasındaki anlaşmazlıklar, Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan maaş krizi, merkezi hükümetin kontrolünde petrolün çıkarılması talebi ve azınlık kotasının iptali de benzer gelişmeler oldu. 

Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP-PDK) seçimleri boykot edeceğini duyurması üzerine durum daha karışık hale getirdi. Bu durumun Başûrê Kürdistan'daki siyasi süreci olumsuz etkilediği görülüyor. Ayrıca, başta Türkiye olmak üzere bölgesel ve uluslararası güçlerin müdahaleleri sonucunda Irak'ın ana bileşenleri arasında ortaya çıkan ırksal ve mezhepsel çatışmalar bölgedeki karışıklığı daha da derinleştirip, barışı bozmaktadır.

Bu kadar karmaşık sorun ve kriz yaşanırken, Türkiye'nin doğrudan komşu devletlerin işlerine karışması da beraberinde yeni sorunları doğuruyor. Türkiye'nin Irak'a müdahalesi, askeri üslerin inşası, Irak'ın toprak ve hava sahasını kendisi için meşru görmesi de ayrı bir konu olarak duruyor. Tüm bunların yanında insan haklarını, uluslararası kanunları ve tüm ahlaki ilkeleri ihlal ediyor.

Örneğin Kerkük valisinin seçilmesi sorunu, Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin vilayet meclisi seçimlerinden başarıyla çıkmasından sonra geldi. Türkiye, Kerkük'ü Türk şehri gördükleri için ve Kürtlerin kazanımlarına karşı kenti seçimlerden birçok kez ziyaret etti. Kürt-Arap komplosu oluşturup, Kerkük Valiliği'nin Türkmenlerin hakkı olduğu yönündeki açıklamalarda ısrar ettiler. Her ne kadar Kürtler demokratik bir seçim süreciyle Kerkük Valiliği’ni kazanmış olsa da Türk devleti ve ona bağlı partiler için bu durum iyi gitmedi. Çünkü Türkmenler üzerinden bölgeyi işgal edip siyasi ve ekonomik kazanç elde etmeye çalışıyorlar. Türkmenlerin başarı yüzdesi bölgenin diğer tüm bileşenlerin gerisindir.

Türk devleti Irak'a yönelik işgal hayallerini gerçekleştirmek için kullandığı baskı kartlarına dönelim. Bunlardan biri su konusudur. Türk devleti büyük barajlar yaparak Dicle ve Fırat nehirlerini kesti. Amaç Irak'ın barışını, huzurunu, güvenliğini ve egemenliğini tehdit etmek, Irak halkında kafa karışıklığı yaratmaktır. Hükümetin tutumu zayıftı. Türkiye uzun yıllardır bu önemli coğrafyayı terörize ediyor. Sivilleri öldürüyor, köylerini hedef alıyor, insanları yerlerinden ediyor, mallarına el koyuyor, ormanları yakıyor. Irak hükümeti bu eylemlere karşı bağımsız ve adil bir karar alamadı.

Türk devleti uzun yıllardır Irak'ın egemenliğini, uluslararası yasa ve normları ihlal ediyor. Türkiye, suyu kesmesi ve Irak’ta 35'ten fazla askeri üs kurmasından sonra Irak halkı için sevilmeyen bir komşu ülke haline geldi.

Ayrıca Türk devletinden çok sayıda yetkili isim ve heyet son yıllarda PKK’nin yenilmesi için Irak hükümetiyle ilişki geliştirmek ve bu konuda adım atmaları için Bağdat'a birçok ziyaret gerçekleştirdi. Ankara, Irak topraklarını işgal etmek için PKK dosyasını kullanıyor. Türk devleti ayrıca defalarca Irak hükümetine PKK'ye karşı savaş başlatması için çağrıda bulundu. Her zaman Iraklı yetkililerle PKK ile savaşmalarına izin vermek ve PKK'yi “terörist ve yasaklı siyasi partiler listesi”ne almak için çabalıyor.

Irak hükümeti çok iyi bilmeli ki Türk devletine boyun eğerse, Basra Körfezi'ni Türkiye sınırına bağlayan ulaşım yolları ve Irak topraklarının bir kısmını kaybedeceğini bilmesi gerekiyor. Sonuç olarak Türkiye, ekonomik ve siyasi olarak Irak'ı kuşatacak ve Türkiye’nin bu ulaşım rotasını alma planı ve Irak’ı yenme hedefi olacaktır. Bölgedeki stratejik rolünü kaybetmemek için yüzünü tüm Arap devletlerine çeviren Türkiye, şimdi de aynı amaçla yüzünü Irak'a çevirdi.

Bağdat'ın Ankara'nın planlarını iyi bilmesi gerekiyor. Irak'ın şu anda yeni krizlere ve savaşlara hazır olmadığını söylemeye bile gerek yok. Bunun için Iraklı yetkililer, açıkça Musul ve Kerkük'ün Türk vilayeti olduğunu söyleyen Türk devletinin oyunlarına gelmemelidir.

Irak hükümeti ciddi ve güçlü bir duruş göstermezse Türkiye politikalarına devam edecek. Irak, PKK ile savaşmak yerine ona siyasi, askeri ve diplomatik destek vermeli. Çünkü Bağdat'ın böyle bir plana girmesi bölgeye yıkım ve kötülük getirir.

PKK gerillaları Irak'ın egemenliğini Türkiye'nin kirli planlarından koruyor ve saldırılarını engelliyor. Onların direnişi olmasaydı Türkiye, Başûrê Kürdistan'ın bütün köy ve bölgelerini işgal edecekti. Eğer onların fedakarlıkları olmasaydı DAIŞ çeteleri, Irak güçlerinin ve diğer güçlerin çekildiği birçok yere ulaşmış olacaktı. Artık herkes KDP’nin PKK ile savaşması için Türk devletini desteklediğini ve Türkiye’nin kendi iç krizlerinin üzerini örtüp, onları sınırların dışına taşımasını istediğini biliyor. Bir amaç da Türkiye’deki seçimlerde şafilerin oylarını almaktır. Türkiye'nin sadece PKK ile savaş etmediğini, tüm Kürt halkıyla savaştığını ettiğini herkes bilmeli. Dolayısıyla Türk devletinin planlarının ve tahammülsüzlüklerinin önüne geçebilmek için bu dönemde mücadele düzeyinin yükseltilmesi her zamankinden daha önemlidir.

(ma)

ANHA