Suriye’deki kriz 14'üncü yılına girdi -2

Uluslararası toplumun Suriye krizini çözememesi ve Şam hükümetinin bulunduğu bölgelerde Suriye halkının ekonomik ve yaşam koşullarının kötüleşmesiyle kriz derinleşerek sürüyor. Bunun en önemli işareti de Suriye'nin güneyinde Süveyda'da halkın direnişinin yeniden başlamasıdır.

Suriye’deki kriz 14'üncü yılına girdi -2
15 Mar 2024   02:52
HABER MERKEZİ 
YEHYA EL HEBÎB

Haber dosyamızın ikinci bölümünde uluslararası platformların ve toplantıların Suriye krizinin çözümünde başarısız olması, Şam hükümetinin tutumu ve Türk devletinin bölgeye yönelik işgal saldırılarına değineceğiz. 

TOPLANTI VE PLATFORMLAR SURİYE HALKI İÇİN BİR ŞEY YAPMADI

Suriye krizinin çözümüne yönelik birçok uluslararası inisiyatif siyasi yollarla ortaya çıktı ancak hiçbiri amacına ulaşamadı. Krizin siyasi çözüm bulununcaya kadar uzaması egemen güçlere bağlıdır.

Coffee Annan, Lakhdar Brahimi, Staffan De Mistura ve son dönemde Geir Pedersen'in yönetimi altında Cenevre'de devam eden görüşmeler, her turda birçok kararla sonuçlanmasına rağmen bu kararın sahada uygulanması mümkün değildi herhangi bir sonuca ulaşamadı.

İlk tur, ulusal heyetin Suriye Annan Planı talebi üzerine 30 Haziran 2012'de başladı. Ancak Suriye halkının davet edilmemesi, krize taraf olanların birbirleriyle çatışması gibi birçok nedenden dolayı başarısız oldu.

Ayrıca 30 Aralık 2018'de Soçi Suriye Diyalog Konferansı düzenlendi. Toplantıya Türk devletine bağlı çetelerin temsilcileri ve Şam hükümetinin temsilcileri katıldı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, bir buçuk yılı aşkın bir süredir alışveriş sürecinin ardından 23 Eylül 2019'da bir "Anayasa Komitesi" kurulduğunu duyurdu. Rusya, Türkiye ve İran'ın arabuluculuğuyla Soçi Konferansı’nda da onaylandı. Daha sonra Cenevre "Anayasa Komitesi"nin buluşma yeri oldu.

Komitenin kurulmasından yaklaşık 4 yıl sonra ve 8 tur toplantı yapılmasına rağmen üç parti de başarısız oldu ve anayasanın tek bir maddesini bile yazamadı. Pedersen'in yeni bir tur düzenlemeyi görüşmek üzere Şubat ayının sonunda Şam'ı ziyaret etmesi bekleniyordu.

SURİYE'NİN GÜNEYİNDE DİRENİŞ YENİDEN BAŞLIYOR

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi projesinin başarıya ulaşması üzerine Süveyda sakinleri de aynı projeyi hayata geçirmeye çalıştı. Şam hükümeti güçlerinin rolünü bir dereceye kadar zayıflattılar. Gençler askerliği reddetti, yerel güçler ve siyasi meclisler oluşturuldu. Bunun üzerine Şam hükümetinin güvenlik güçleri ile yurttaşlar arasında çatışma çıktı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 2018’de bölgede büyük bir DAIŞ saldırısının yaşandığını duyurdu. Saldırıda 36 sivil kaçırıldı, 250'den fazla kişi ise öldürüldü. Süveyda halkı ve kimi kesimler, saldırının arkasında Şam hükümetinin olduğunu belirtti. Çünkü Şam güçleri bölgeden çekilerek, çetelerin asker göndermesinin yolunu açtı. Şam ile DAIŞ arasında da anlaşma sağlanacağı konuşuldu.

Süveyda'da gösteriler devam etti. Ayrıca sivil toplum güçleri ve Suriye Sol Partisi, hizmet kurumları yerine yerel yönetim komitelerinin kurulması çağrısında bulundu. Söz konusu güçler, böyle bir adımın direnişin gelişmesini ve iyi bir düzeyde örgütlenmesini sağlayacağını ifade etti.

ŞAM İLE TÜRK DEVLETİ ARASINDA YAKINLAŞMA

2022’de Suriye krizinde büyük bir olay yaşandı. Şam ile Ankara arasında uzun yıllardır süren düşmanlığa ve Suriye topraklarının işgaline rağmen 19 Temmuz 2022'deki Tahran zirvesinin ardından yakınlaşma süreci başladı. 6 Ağustos'ta Putin ve Erdoğan Moskova'da bir araya geldi. Erdoğan, Putin'in kendisine Şam ile yakınlaşmayı önerdiğini açıkladı. Ardından Rusya, Türkiye ve Şam'ın savunma bakanları Moskova'da bir araya geldi. Ancak bu politikalar zorlu yürütülüyor.

SONUÇSUZ BİR ARAP YAKLAŞIMI

Rusya, krizin son yıllarında başta Körfez ülkeleri ve Ürdün olmak üzere Şam yönetimi üzerindeki Arap tecridini (baskıyı) sona erdirmeye çalıştı. Bu nedenle Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkiler vardı. Beşar Esad, 18 Mart 2022'de Suriye savaşının başlangıcından bu yana ilk kez bir Arap devletini ziyaret etti. O da Birleşik Arap Emirlikleri’ydi.

Bu süreç 6 Şubat 2023 depreminden sonra gelişti. Arap devletlerinin çoğu insani yardım göndermek için Şam hükümetiyle temasa geçti. Esad da ilk kez Umman Sultanlığı'nı ziyaret etti. Ayrıca Rusya, Şam hükümetini Arap Birliği'ne döndürmeyi başardı. Ancak sahada, özellikle siyasi ve ekonomik açıdan hiçbir sonuç somut olarak görülmedi. Gözlemciler, Şam'ın özellikle İran'la işbirliğini azaltma konusunda Arap devletlerini ikna edemediğini belirtiyor.

EKONOMİK KRİZ

Şam hükümeti her ne kadar Suriye bölgelerini kontrol altına almaya ve dışarıdaki taraflarla yakınlaşmaya çalışsa da yine de Suriye halkının yükünü hafifletemedi. 2023 yılı başından itibaren Suriye lirasının dolar karşısında büyük değer kaybetti. Yavaş yavaş değerini yitiren Suriye lirası 1 dolar karşısında 15 bin liraya ulaştı.

Şam hükümeti, mal, ekmek, akaryakıt, gıda ve ilaç fiyatlarını artırarak halkın üzerindeki yükü artırdı. Şam hükümetine bağlı bölgelerde, özellikle de başkent Şam'da akaryakıt ve ekmek krizi yaşanıyor.

(ma)

ANHA