‘Şengalli kadınlar örgütlülüğüyle fermana cevap verdi’
Şengal kadınlarının fermana karşı örgütlülükleriyle cevap verdiğini belirten Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) Sözcüsü Riham Hico, “Şengal’de direniş, mücadele ve kendini örgütlemenin tarihi yeniden yazılıyor” dedi.
1 Haziran 2014’te Ürdün’ün başkenti Amman’da bir araya gelen ABD, Suudi Arabistan, Türkiye, İsrail ve KDP, bölgenin dizaynı için gizli bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda Musul’a karşı yeni bir saldırı planı yapıldı.
Irak’ın en büyük ikinci kenti olan Musul’u 10 Haziran 2014’te herhangi bir direnişle karşılaşmadan ele geçiren DAİŞ, aynı yılın Ağustos ayında Êzidîlerin toprağı Şengal’e yöneldi. Binlerce Êzidînin katledildiği ve esir alındığı DAİŞ saldırısında, Kürdistan Demokratik Partisi’ne (KDP) bağlı Pêşmerge güçlerinin bir tek kurşun atmadan kentten kaçarak Êzidîleri yeni bir fermanla karşı karşıya bıraktığı görüntüler hafızalara kazındı. KDP’ye bağlı güçlerin kaçışının kaydedildiği görüntüler ihanet gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
DAİŞ çeteleri 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e saldırdı. Êzidilerin 74. Ferman olarak adlandırdığı bu son fermanda, binlerce Êzidî katledilirken, binlerce kadın ve çocuk da esir alındı. Fermanın üzerinden 10 yıl geçti. 9 yıldan fazla bir süre de Şengal’in özgürleştirilmesinin üzerinden geçti. 74 fermana rağmen Êzidi kadınlar yeni bir yaşam oluşturmadaki ısrarını kaybetmedi. Bu temelde 2016 yılında Şengal Kadın Birliği’nin (YJŞ) kurulmasıyla Êzidi kadınlar tarihte ilk kez öz savunma birliklerini örgütledi. Böylelikle YJŞ DAİŞ’e karşı mücadelede bir sembol oldu. Ardından Tevgera Azadiya Jinên Êzidi’nin (Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi -TAJÊ) kurulamasıyla tüm Êzidi kadınlar, bu çatı altında bir araya gelerek kendilerini örgütlemeye başladı. Şu anki çalışmalarıyla ‘Derwêşê Evdî’nin 12 Süvarisi’nin emeğine sahip çıkan Êzidîler, Önder Abdullah Öcalan’ın felsefesine dayanan demokratik ulus projesini esas alarak, hayata geçiriyor. Tarihte sürekli iktidarların egemenliği altında yaşamış olan bir toplum artık kendi öz yönetimini inşa etti.
Şengal Kurdistan Ulusal Kongresi (KNDK) üyesi Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) Sözcüsü Riham Hico konuya ilişkin ajansımıza konuştu.
3 Ağustos 2014 Fermanı Şehitleri’ni anarak sözlerine başlayan Riham Hico, “Êzidi toplumu olarak bu kara günü hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.
Binlerce yurttaşın topraklarını terk etmesine neden olan Şengal’e yönelik saldırıların amacına dikkat çeken Riham, “Şengal saldırısı hegemonik güçlerin ve Barzani ailesi ihanetinin ittifakı sonucu gerçekleşti. Barzani ailesi çıkarları doğrultusunda Êzidîlere ihanet etti. Ezidi toplumu bu güçlere hiçbir zaman güvenmemiştir, çünkü bu güçler tarafından daima fermana uğramış, katliamlardan geçmiştir” dedi.
Bir kurşun sıkmaksızın Şengal’den kaçan KDP ihanetine işaret eden Riham Hicom, “Şengal halkı, hiçbir zaman KDP’nin ihanetini unutmayacak. Çünkü söz konusu ihanet sonucu binlerce Şengalli kadın DAİŞ tarafından esir alındı, pazarlarda satıldı. Kutsal yerleri (ibadet) yakarak Şengal’i yıkıma uğrattılar. Böylelikle Şengal halkını umutsuz bıraktılar. Barzani ailesi ve KDP’nin ihaneti günümüze kadar devam ediyor. KDP sadece Êzidilere ihanet etmekle kalmayıp, aynı zamanda işgalci Türk devletiyle işbirliği yaparak tüm Kürt halkına ihanet ediyor. Bu nedenle Başurê Kurdistan halkı, KDP’nin işgalci Türk devletiyle olan işbirliğine karşı çıkmalı, tavrını net bir biçimde sergilemelidir” diye konuştu.
Riham Hico konuşmasının sonunda, Şengal kadınlarının kendini bilinçlendirerek ve örgütleyerek fermana yanıt verdiklerini vurgulayarak, "Şimdi birçok kazanımları oldu. Bu kazanımlarını korumak ve fermanda yer alan şahıslardan hesap sormak için mücadele yürütüyorlar” dedi.
(rd)
ANHA
‘Şengalli kadınlar örgütlülüğüyle fermana cevap verdi’
1 Haziran 2014’te Ürdün’ün başkenti Amman’da bir araya gelen ABD, Suudi Arabistan, Türkiye, İsrail ve KDP, bölgenin dizaynı için gizli bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda Musul’a karşı yeni bir saldırı planı yapıldı.
Irak’ın en büyük ikinci kenti olan Musul’u 10 Haziran 2014’te herhangi bir direnişle karşılaşmadan ele geçiren DAİŞ, aynı yılın Ağustos ayında Êzidîlerin toprağı Şengal’e yöneldi. Binlerce Êzidînin katledildiği ve esir alındığı DAİŞ saldırısında, Kürdistan Demokratik Partisi’ne (KDP) bağlı Pêşmerge güçlerinin bir tek kurşun atmadan kentten kaçarak Êzidîleri yeni bir fermanla karşı karşıya bıraktığı görüntüler hafızalara kazındı. KDP’ye bağlı güçlerin kaçışının kaydedildiği görüntüler ihanet gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
DAİŞ çeteleri 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e saldırdı. Êzidilerin 74. Ferman olarak adlandırdığı bu son fermanda, binlerce Êzidî katledilirken, binlerce kadın ve çocuk da esir alındı. Fermanın üzerinden 10 yıl geçti. 9 yıldan fazla bir süre de Şengal’in özgürleştirilmesinin üzerinden geçti. 74 fermana rağmen Êzidi kadınlar yeni bir yaşam oluşturmadaki ısrarını kaybetmedi. Bu temelde 2016 yılında Şengal Kadın Birliği’nin (YJŞ) kurulmasıyla Êzidi kadınlar tarihte ilk kez öz savunma birliklerini örgütledi. Böylelikle YJŞ DAİŞ’e karşı mücadelede bir sembol oldu. Ardından Tevgera Azadiya Jinên Êzidi’nin (Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi -TAJÊ) kurulamasıyla tüm Êzidi kadınlar, bu çatı altında bir araya gelerek kendilerini örgütlemeye başladı. Şu anki çalışmalarıyla ‘Derwêşê Evdî’nin 12 Süvarisi’nin emeğine sahip çıkan Êzidîler, Önder Abdullah Öcalan’ın felsefesine dayanan demokratik ulus projesini esas alarak, hayata geçiriyor. Tarihte sürekli iktidarların egemenliği altında yaşamış olan bir toplum artık kendi öz yönetimini inşa etti.
Şengal Kurdistan Ulusal Kongresi (KNDK) üyesi Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) Sözcüsü Riham Hico konuya ilişkin ajansımıza konuştu.
3 Ağustos 2014 Fermanı Şehitleri’ni anarak sözlerine başlayan Riham Hico, “Êzidi toplumu olarak bu kara günü hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.
Binlerce yurttaşın topraklarını terk etmesine neden olan Şengal’e yönelik saldırıların amacına dikkat çeken Riham, “Şengal saldırısı hegemonik güçlerin ve Barzani ailesi ihanetinin ittifakı sonucu gerçekleşti. Barzani ailesi çıkarları doğrultusunda Êzidîlere ihanet etti. Ezidi toplumu bu güçlere hiçbir zaman güvenmemiştir, çünkü bu güçler tarafından daima fermana uğramış, katliamlardan geçmiştir” dedi.
Bir kurşun sıkmaksızın Şengal’den kaçan KDP ihanetine işaret eden Riham Hicom, “Şengal halkı, hiçbir zaman KDP’nin ihanetini unutmayacak. Çünkü söz konusu ihanet sonucu binlerce Şengalli kadın DAİŞ tarafından esir alındı, pazarlarda satıldı. Kutsal yerleri (ibadet) yakarak Şengal’i yıkıma uğrattılar. Böylelikle Şengal halkını umutsuz bıraktılar. Barzani ailesi ve KDP’nin ihaneti günümüze kadar devam ediyor. KDP sadece Êzidilere ihanet etmekle kalmayıp, aynı zamanda işgalci Türk devletiyle işbirliği yaparak tüm Kürt halkına ihanet ediyor. Bu nedenle Başurê Kurdistan halkı, KDP’nin işgalci Türk devletiyle olan işbirliğine karşı çıkmalı, tavrını net bir biçimde sergilemelidir” diye konuştu.
Riham Hico konuşmasının sonunda, Şengal kadınlarının kendini bilinçlendirerek ve örgütleyerek fermana yanıt verdiklerini vurgulayarak, "Şimdi birçok kazanımları oldu. Bu kazanımlarını korumak ve fermanda yer alan şahıslardan hesap sormak için mücadele yürütüyorlar” dedi.
(rd)
ANHA
