‘Ne silah ne tecrit Önder Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini yok edemez’

Halepli şehit aileleleri, zihinlerine yerleştiğinden dolayı Önder Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin ne silah, ne tecrit ne de diğer yöntemlerle yok edilemeyeceğini söyledi.

‘Ne silah ne tecrit Önder Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini yok edemez’
‘Ne silah ne tecrit Önder Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini yok edemez’
‘Ne silah ne tecrit Önder Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini yok edemez’
‘Ne silah ne tecrit Önder Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini yok edemez’
12 Aug 2024   05:50
HELEB
NESRÎN ŞÊXO

Faşist Türk hükümeti, sözde “disiplin” cezalarıyla Önder Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ağırlaştırarak devam ettiriyor. 

‘ÖNDERLİĞİN DÜŞÜNCELERİ YOK EDİLEMEZ!’

Şam hükümet güçleri tarafından  2007 yılında tutuklanan ve 2015 yılında Sidnaya Zindanı’nda işkence sonucu şehit edilen Şehit Cîger’in babası Mihemed Ekrem Şêxo, “Önder Abdullah Öcalan’ın kaçırılmasında ve daha sonra uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Türk devletine teslim edilmesinde yer alan egemen sistemler, Önder Abdullah Öcalan’ın yöntemlerine karşı düşmanlıklarını sürdürüyor” dedi.

“Disiplin cezaları yoluyla Önder Abdullah Öcalan’ın iradesini kırmak, düşüncelerini yok etmek ve yayılmasını engellemek istiyorlar” diyen Şêxo, Önder Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin yok edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Önder Abdullah Öcalan’ın düşünceleri 40 yıllık mücadele yoluyla zihnimize ekildi, ne silah ne tecrit ne de başka bir yöntemle yok edilemez” ifadelerini kullandı.

‘HAK VERİLMEZ ALINIR’

Mücadeleyi sürdürme sözünü veren Şêxo şöyle devam etti: “Kürtler, Önder Abdullah Öcalan’dan bir haber bekliyor. Bilgi alana kadar direnişimizden vazgeçmeyeceğiz. Bölgesine halkına ve topraklarına sadık birinin tekrar gelmesi çok nadirdir.”

Şêxo konuşmasını, “Hiç kimseden Önderliğimizin özgürlüğünü istemiyoruz ama kendimiz sağlayacağız. Önderliğimiz bizim için her şeyi yaptı. Kapitalist sistem, halkını bırakması karşılığında özgür olacağını söyledi ancak Önderlik bunu kabul etmedi. Düşüncelerine inancımız var. Bunları pratikte uygulamamız gerekir” sözleriyle tamamladı.

‘MÜCADELE YETMEZ’

1997’de Metîna Dağı’nda şehadete ulaşan 2 şehidin; Sozdar (Eyşe Hiso) ve Dilşêr (Xalid’in Hiso) kız kardeşi Sozdar Reşo, “Yürüttüğümüz mücadele yetersiz ve Önder Abdullah Öcalan’ın mücadele düzeyine ulaşmış değil. Mücadeleyi daha da büyütmeliyiz” dedi.

Mücadele yöntemlerine ilişkin Sozdar şöyle konuştu: “Önderlerin yolunu bırakmayan bir halkız. Düşüncelerine göre kendimizi örgütlemişiz. Önderliğimiz bize yol gösterdi. Kurtuluş sürecini yönetti ve kendisine dayatılan durum zor olmasına rağmen bizden vazgeçmedi. Kürdistan'ın işgalcilerine karşı mücadelemizi sürdürebilmemiz için içimizdeki korkuyu yok etti.”

‘ÖNDERLİĞİN SAYESİNDE KÜRTLÜĞÜMÜZÜ UNUTMUYORUZ’

 Önder Abdullah Öcalan mücadeleyi başlatmadan önce Kürtlerin kendilerini Kürt olarak tanımlamaktan korktuğunu hatırlatan Sozdar, “Bugün Önderlik sayesinde Kürt olduklarını saklamıyorlar. Fedakarlıklarına layık olmalıyız. Yeni nesilleri Önder Abdullah Öcalan’ın fikirlerine göre yetiştirmeliyiz. Türk devleti, Önder Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin bize ulaşmasını engellemeye çalışıyor, ancak başarılı olmadı ve canımız ve kalbimizle Önderliğimizin yanındayız” diye konuştu.

2012 yılında Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne katılan, 2014 yılında Kobanê Savaşı7nda yerini alan ve 2016 yılında Girê Spî’de işgalci Türk devletinin çetelerinin saldırılarına karşı direnişte şehadete ulaşan Şehit Çekdar Efrîn’in (Ebdullah) babası Mihemed Elî Silêman, “Kader, her çağda ezilen halklara bir kurtarıcı gönderiyor” dedi.

Silêman konuşmasını, “Önderlik yumuşak politikayı benimsiyor ve barış çağrısında bulunuyor. Bu nedenle Kürdistanlıların büyük çoğunluğu perspektiflerini pratiğe geçirmeye çalışıyor. Ne kadar emek versek de pişman değiliz. Yaşadığımız sürece Önderliğe borçlu olacağız. Bu temelde siyasi ve askeri alanda mücadele edeceğiz” sözleriyle tamamladı.

 (df)

ANHA