Kobani davasında verilen cezalara tepkiler sürüyor
Fırat Kantonu Avukatlar Birliği’nin Kobane davasına ilişkin açıklamasında, ‘DAİŞ her yerde Erdoğan ve hükümetinin planlarını uyguluyor. Türk devleti, Kobanê'ye destek veren herkesi tutuklayarak formalite bir yargılama ile DAİŞ yenilgisinin intikamını alıyor” denildi.
Kuzey ve Doğu Suriye genelinde Kobani davasında verilen cezalara karşı tepkiler sürüyor.
Fırat Kantonu Avukatlar Birliği, aralarında eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı ‘Kobanê Kumpas Davası’ kararına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kobanê’deki Avukatlar Birliği Merkezi önünde gerçekleştirilen açıklama Avukat Viyan Eybû tarafından okundu.
Açıklamada, Kobanê ve Rojavayê Kurdistan’daki ve özgülükçü halkların zaferinin, Erdoğan ve hükümetinin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkardığı vurgulandı. Kobanê Davası kararının, Erdoğan'ın DAİŞ çetelerinin yenilgisine karşı aldığı bir tavır olduğu belirtildi.
Açıklamada, "DAİŞ bölgesel ve küresel çapta Erdoğan ve hükümetinin belirlediği planları uyguluyor. Türk devleti, Kobanê'ye destek veren herkesi tutuklayarak, formalite bir yargılama ile DAİŞ'in yenilgisine karşı intikam alıyor. Bu ceza, Türk devletinin ve Erdoğan'ın suçlarını görüp sessiz kalan insanlık ve uluslararası toplumun alnında kara bir leke olarak kalacaktır" ifadelerine yer verildi.
Ayrıca açıklamada, Türk devlet mahkemesinin Kürt milletvekilleri, siyasetçiler ve aktivistlere verdiği cezalar şiddetle kınanarak, bu kararların hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğu ve siyasi amaçlarla alındığı belirtilerek, " Dünyadaki tüm avukatları kutsal görevlerini yerine getirmeye ve mevcut hukuki yöntemlerle tutsakları korumaya çağırıyoruz. Aynı zamanda aktivistleri ve özgürlükçüleri de tutukluların adalet davasını desteklemeye çağırıyoruz. Hukuki ve insani kurum ve kuruluşlara çağrımız, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletlere, Türk devletine ırkçı siyasi kararların kaldırılması konusunda baskı yapılmasıdır. Tutukluların davasının Uluslararası Af Örgütü'nün, Uluslararası Adalet Divanı'nın, İnsan Hakları Mahkemesi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin gündemine alınması çağrısında bulunuyoruz" denildi.