Hukukçular: Türk devleti görüşmeleri engellemek için İmralı Zindanı’nı askeri bölgeye çevirdi
Türk devletinin, avukatların Önder Abdullah Öcalan'ı ziyaret ederek hukuki ve sağlık durumu hakkında bilgi almasını engellemek amacıyla İmralı Zindanı’nı askeri bölgeye çevirdiğini hatırlatan hukukçular, Önder Abdullah Öcalan'ın rehin tutulmasının hem uluslararası yasa ve anlaşmalara hem de Türk devletinin anayasasına aykırı olduğunu belirtti.
Önder Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi devam ettiren işgalci Türk devleti, sözde “disiplin cezaları” bahanesiyle avukatları ve ailesinin görüşmesine izin vermiyor. Tecridin hukuk dışı olduğunu belirten Tebqa’daki avukatlar, Türk devletinin bu politikasına son vermesi gerektiğini söyledi.
Tecridin sürdürülmesine tepki gösteren Şadî El Îbrahîm, “İmralı Zindanı, Türk anayasasına aykırı olarak kurulmuş ve yasadışıdır. Bu zindan yönetiminin aldığı tüm kararlar geçersizdir. Çünkü zindan sistemi Türk anayasasına göre değil. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de İmralı Zindanı ile ilgili son kararında bunu doğrulamıştı” dedi.
‘İMRALI ZİNDANI BENZERİ BİR ZİNDAN DÜNYADA YOK’
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) 2022 yılındaki raporunda, hem uygulanan tecrit hem de bulunduğu yer itibariyle dünyada benzeri olmayan bir zindan olduğuna dikkat çekmişti.
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) 2022 yılı raporuna dikkat çeken Şadî El Îbrahîm, hem uygulanan tecrit hem de bulunduğu yer açısından İmralı zindanı gibi bir zindanın dünyada bulunmadığını hatırlatarak, Türk devletinin, tecridi daha da ağırlaştırmak, ailesi ve avukatlarıyla iletişimini engellemek amacıyla Önder Abdullah Öcalan'la ilgili 3 maddeyi ceza kanununa eklediğini belirtti.
‘TÜRK DEVLETİ HEM YASALARINI HEM DE ULUSLARARASI YASALARI İHLAL EDİYOR’
İşgalci Türk devletinin işlediği suçları kınayan avukat Ehmed Şaban El Ehmed ise, Türk devletinin kendi yasaları ve uluslararası yasaların yanı sıra insan hakları ve Birleşmiş Milletler (BM) kurallarını ihlal ettiğini vurgulayarak, “Türk devleti, avukatların Önder Abdullah Öcalan'ı ziyaret ederek hukuki ve sağlık durumu hakkında bilgi almasını engellemek amacıyla İmralı Zindanı’nı askeri bölgeye çevirdi” diye konuştu.
Birçok ülkeden hukukçu, müvekkilleri Önder Abdullah Öcalan ile görüşmek amacıyla Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Zindanı yönetimine 110 defa görüşme başvurusunda bulunduğunu ancak tüm başvuruların reddedildiğine dikkat çeken avukat Ebdulhemîd El Xemrî, Türk devletinin bu suçları baskı aracı olarak kullandığını, bunun da hem uluslararası yasa ve anlaşmalara hem de Türk devletinin anayasasına aykırı olduğunu kaydetti.
Avukat Ebdulhemîd El Xemrî konuşmasının sonunda, yerel ve uluslararası kuruluşlara, Uluslararası Af Örgütü'ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne, İmralı'daki siyasi tutsakların durumunun açıklığa kavuşturulması ve "umut hakkı" yasasıyla serbest bırakılmaları için sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu.
(mab/df)
ANHA
Hukukçular: Türk devleti görüşmeleri engellemek için İmralı Zindanı’nı askeri bölgeye çevirdi
Önder Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi devam ettiren işgalci Türk devleti, sözde “disiplin cezaları” bahanesiyle avukatları ve ailesinin görüşmesine izin vermiyor. Tecridin hukuk dışı olduğunu belirten Tebqa’daki avukatlar, Türk devletinin bu politikasına son vermesi gerektiğini söyledi.
Tecridin sürdürülmesine tepki gösteren Şadî El Îbrahîm, “İmralı Zindanı, Türk anayasasına aykırı olarak kurulmuş ve yasadışıdır. Bu zindan yönetiminin aldığı tüm kararlar geçersizdir. Çünkü zindan sistemi Türk anayasasına göre değil. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de İmralı Zindanı ile ilgili son kararında bunu doğrulamıştı” dedi.
‘İMRALI ZİNDANI BENZERİ BİR ZİNDAN DÜNYADA YOK’
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) 2022 yılındaki raporunda, hem uygulanan tecrit hem de bulunduğu yer itibariyle dünyada benzeri olmayan bir zindan olduğuna dikkat çekmişti.
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) 2022 yılı raporuna dikkat çeken Şadî El Îbrahîm, hem uygulanan tecrit hem de bulunduğu yer açısından İmralı zindanı gibi bir zindanın dünyada bulunmadığını hatırlatarak, Türk devletinin, tecridi daha da ağırlaştırmak, ailesi ve avukatlarıyla iletişimini engellemek amacıyla Önder Abdullah Öcalan'la ilgili 3 maddeyi ceza kanununa eklediğini belirtti.
‘TÜRK DEVLETİ HEM YASALARINI HEM DE ULUSLARARASI YASALARI İHLAL EDİYOR’
İşgalci Türk devletinin işlediği suçları kınayan avukat Ehmed Şaban El Ehmed ise, Türk devletinin kendi yasaları ve uluslararası yasaların yanı sıra insan hakları ve Birleşmiş Milletler (BM) kurallarını ihlal ettiğini vurgulayarak, “Türk devleti, avukatların Önder Abdullah Öcalan'ı ziyaret ederek hukuki ve sağlık durumu hakkında bilgi almasını engellemek amacıyla İmralı Zindanı’nı askeri bölgeye çevirdi” diye konuştu.
Birçok ülkeden hukukçu, müvekkilleri Önder Abdullah Öcalan ile görüşmek amacıyla Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Zindanı yönetimine 110 defa görüşme başvurusunda bulunduğunu ancak tüm başvuruların reddedildiğine dikkat çeken avukat Ebdulhemîd El Xemrî, Türk devletinin bu suçları baskı aracı olarak kullandığını, bunun da hem uluslararası yasa ve anlaşmalara hem de Türk devletinin anayasasına aykırı olduğunu kaydetti.
Avukat Ebdulhemîd El Xemrî konuşmasının sonunda, yerel ve uluslararası kuruluşlara, Uluslararası Af Örgütü'ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne, İmralı'daki siyasi tutsakların durumunun açıklığa kavuşturulması ve "umut hakkı" yasasıyla serbest bırakılmaları için sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu.
(mab/df)
ANHA
