Gazze'deki savaş ve etkileri

İsrail ile Hamas arasındaki savaşın özelde Ortadoğu’yu genelde de dünyayı büyük oranda etkilediğini belirten siyasi gözlemciler ve araştırmacılar, savaşın derinleşmesi ve uzamasıyla ABD, Rusya, Çin, İran, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi hegemonik devletleri de etkileyeceğini söyledi.

Gazze'deki savaş ve etkileri
1 Aralık 2023   05:51
HABER MERKEZİ
GÎVARA ŞÊX NÛR

Gazze'de ateşkes anlaşması kısa süreler uzatılarak devam ediyor. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın bölgeye ve dünyaya etkileri konusunda uzmanlar araştırmalar yapıyor. Savaşın kısa ve uzun vadede bölgeye ne gibi etkileri olur konusunda ise tartışmalar sürüyor. Ajansımıza konuşan siyasi gözlemciler ve araştırmacılar, İsrail-Hamas savaşını ve etkilerini değerlendirdi. 

ABD Demokrat Parti üyesi ve siyasi yorumcu Mehdî Afîfî, ABD'nin Çin ve Rusya'ya hala önem verdiğini ancak son dönemde Çin'e çok yaklaştığını söyledi. Mehdî Afîfî, "Çin Devlet Başkanı'nın ABD'ye yaptığı son ziyarette de bu durum açıkça görüldü. Savaş sürerken ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in ABD'nin Ortadoğu'daki varlığını güçlendirmek amacıyla bölgedeki etkinliği arttı. ABD, Ukrayna'ya ilk baştaki gibi büyük ölçüde destek vermiyor. Çünkü ABD, İsrail'e yöneldi ve bu süreçte İsrail’e destek veriyor. ABD'nin bu yakınlığı, Rusya'nın bölgede etkinliğinin artmasına neden olabilir.

ABD, İsrail'e verdiği destek Ortadoğu'da istikrarın sağlanması için önemli bir adımdır. İsrail Ortadoğu’da her zaman etkin olan bir devlettir. Washington da bu bağlamda (İbrahim) anlaşmaya sırtını dayıyor. İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki anlaşma tüm devletleri etkileyebilir" dedi.

RUSYA SAVAŞA GİRMEYECEK

Mısır'daki El-Ehram Merkezi'nde Avrupa İlişkileri Uzmanı Behaa Mehmûd, Rusya'nın İsrail ile Hamas arasında devam eden savaşı kullanarak, etkisini artırmak istediğini söyledi. Behaa Mehmûd, "Rusya BRICS Grubu'na katıldı. Bu grup bir süredir İsrail ile Hamas arasında devam eden savaşı kullanarak etkisini artırmaya çalışıyor. Bu güçler Doların karşısında durup dünyada yeni bir sistem inşa etmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda Rusya, Şanghay ve benzer bloklara da katıldı. İsrail ile Hamas arasındaki savaşta Rusya'nın hiçbir rolü yok. Savaşın devamı veya durdurulması Rusya'nın elinde değildir. Savaşın kaderi savaşa dahil olan devletlere (İsrail, Hamas, Mısır ve Qatar bağlıdır. Gazze'deki savaşın Ukrayna'ya etkileri oluyor. Ukrayna'daki savaş halen devam ediyor, Batılı ülkeler Ukrayna'ya silah sağlamaya devam etmekte ısrar ediyor. Almanya da Kiev'e desteğini aynı şekilde sürdürüyor” diye belirtti. 

ÇİN BAŞARILI

Çin'deki Shaanxi Üniversitesi Ortadoğu Araştırmacısı Doç. Dr. Sifan Seîd, Hamas ile İsrail arasındaki savaşı son iki yıldır Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşa benzetti. Sifan Seîd devamında şunları söyledi: “Gazze'deki savaş bu iki savaşın ötesine geçiyor. (Hamas ve İsrail). İsrail ile Hamas arasındaki savaş, başta Rusya ve Çin olmak üzere hegemonik güçler ile yeni kurulan güçler arasındaki uzun vadeli savaşın bir parçasıdır. Kuşkusuz Çin'in Ortadoğu'ya büyük bir kültürel ve ekonomik projeyle gelmesi, Batılı güçlerin Çin'e nasıl karşılık vereceği konusunda ciddi tartışmalara neden oldu. Çin, diplomasi tarihinde ilk kez Filistinlilere ve Hamas'a olan desteğini açıkça gösteriyor ve İsrail'e karşı çıkıyor. Bu karmaşa ve savaşın kazananı Çin oldu. Doların hakimiyetinin sona ermesi ve dolardan kurtulup Çin Yuan’ı ile değiştirilmesi süreci hızlanmış gibi görünüyor. Suudi Arabistan İsrail ile ilişkilerin normalleşmesini durdurdu. BAE, İsrail ile ilişkilerini yavaşlatıyor. Suudi Arabistan ve Çin, ana ticaret para birimi olarak dolar yerine Yuan’ı kullanmaya karar verdi. Bu da Batı'nın, özellikle de ABD'nin, bölgedeki tek büyük güç olmayacağı anlamına geliyor. Arap devletleri artık yavaş yavaş ABD’ye hayır demeyi öğreniyor.  Dolayısıyla İsrail ile Hamas arasındaki savaşın tek kazananı Çin ve Rusya oluyor. Tabii ki asıl mağdurlar bölgedeki yoksul halklar oluyor. Ama büyük güçler için; asıl önemli olmayan şey de bölgedeki halkların yaşadıklarıdır.

İsrail ile Hamas arasındaki savaşın Çin'in bölgedeki stratejik planına olumlu etkileri var. Arapları ve Filistinlileri destekleme tavırları, işgal ettikleri topraklardaki halkların haklarının korunmasına yönelik değil, ancak kendi büyük çıkarları içindir. Batılı güçlerin hegemonyasına karşı yeni ataklar yapmak ya da ABD'ye ve geri kalmış güney ülkelerine karşı cephesini güçlendirmek."

GAZZE’DEKİ SAVAŞ


uluslararası ilişkiler alanında uzman olan Birleşik Arap Emirlikli akademisyen Salim El Kutubî, savaşın Gazze'yi bypass edeceğini belirterek şunları söyledi: "Savaş Ortadoğu'yu çevirecek. Bunun sonucunda da Riyad ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin normalleşmesini etkileyecek. Savaş, Araplarla İsrail arasındaki gerilimin artmasına neden olabilir. Bunun sonucunda normalleşme sürecinde daha fazla ilerleme kaydedilmesi zorlaşacak.

Normalleşme sürecinin sürümesini destekleyen bazı faktörler var. İsrail ile ilişkilerin normalleştiğini açıklayan Arap ülkeleri, İsrail ile ortak ekonomik ve güvenlik çıkarlarına sahiptir. ABD normalleşmeyi destekliyor ve Arapları normalleşme yönünde adım atmaya teşvik ediyor. Normalleşme yolunun kaderi, Ortadoğu'daki savaşlar, Arap devletlerinin konumları ve BM desteğinin düzeyi gibi çeşitli faktörlere bağlı olacaktır."

TÜRKİYE VE GAZZE’DEKİ SAVAŞ

Türkiye konusunda araştırmaları olan Mısırlı Kerem Seid, Erdoğan'ın İsrail ve İsrail Başbakanı'na yönelik sert açıklamalarının ardından Türkiye'nin rehine anlaşmasının dışında bırakıldığını ve bu nedenle İsrail'le herhangi bir alış-verişten uzaklaştırıldığını söyledi. Kerem Seid devamında şunları söyledi”Mısır ve Qatar'ın rolü önemlidir. Hamas bu sefer en uygun seçeneğin Gazze'deki çatışmayı Kahire ve Doha üzerinden bitirmeye inanıyor. Türkiye bu savaştan pek fayda sağlamadı. Bu savaştan elde ettiği tek kazanç, Kahire ile ilişkilerini güçlendirmek oldu. Mısır ve Türkiye arasındaki gerilim düştü. Türk dışişleri bakanının Mısır ziyareti ile dengeyi yeniden sağlandı. İsrail ile ilişkilerin gözden geçirilmesi için Saadet Partisi, İsrail'e ihraç edilen malların araştırılması için meclise önerge verdi. Ancak önerge AKP-MHP oylarıyla reddedildi.

Türkiye, ticari ilişkilerini ve enerji projelerini devamına önem veriyor. Türkiye, ABD ve Batılı güçlerle uzlaşıcı bir güç olarak rol oynamak istiyor. Bu yaklaşım Türkiye'nin dengeli bir pozisyonu kabul ettiği ve herhangi bir tarafa karşı önyargılı olmadığını İsrail’e göstermek istiyordu.”

İRAN'IN ROLÜ

İran konusunda araştırmaları olan Îyad El Mecalî, “İran, bölgesel konumunu güçlendirmek için Hamas üzerinden siyasi olarak kazanmaya çalışıyor. İran bunu birçok kez temsilcileri aracılığıyla yaptı. İran, ateşkes anlaşmasına varmak ve Hamas ile İsrail'in askeri operasyonlarını sınırlamak amacıyla İsrail üzerinde baskı mekanizmalarını devreye soktu. İran'ın hesapları yarı yarıya başarılı oldu. Askeri operasyonların uzamasıyla birlikte İran, sessiz kalması ve Güney Lübnan'da Yemen füzeleri aracılığıyla sınırlı operasyonlar yürütmesi ve Irak'taki ABD üslerine yönelik operasyonları, ve İsrail gemilerine yönelik engellemeler karışıklığı ve sorunların büyütüyor” diye ifade etti.

Ateşkes devam ettiği taktirde İran'ı ve müttefiki Hamas'ı Filistin konusunda gözlemci olarak kalacağını söyleyen Îyad El Mecalî şunları söyledi: "İran'ın ikinci yarıda elde edebileceği başarı siyasi başarıdır. İran bölgesel ilişkileri kullanarak çözüm ilişkileri geliştirebilir. İran'ın ABD'nin Ortadoğu'daki her projesine karşı mücadele ediyor. İran, ABD'nin Ortadoğu'da kuşatılacak veya projesinin çökmesine neden olacak her projesiyle mücadele ediyor. Filistin-İsrail savaşı ABD'ye göre çözüme de İran karşı çıkıyor. Ama tehlikeli olan, ABD ve İran'ın projeleri ve aralarındaki çekişme tamamlanana kadar Filistin halkı arada göçe ve ölümle mahkum olacak.”

(ma)

ANHA