Dünya üzerindeki tehdit: Çölleşme

Dünyada her geçen gün büyük tehdide dönüşen çölleşme ve kuraklık, insanlık ve iklim için de büyük bir sorun oluyor.

Dünya üzerindeki tehdit: Çölleşme
16 Jun 2024   05:22
QAMIŞLO

Çölleşme ve kuraklığına dikkat çekmek için Birleşmiş Milletler, 1994’te 7 Haziran tarihini Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü olarak ilan etti. Çölleşme, toprak kalitesinin bozulması çöl ve yarı çöl alanlarda, kuru ve yarı kurak bölgelerde görülür. Ağır koşulları beraberinde getiren çölleşme, dünyanın stratejik enerjisinin yok edilmesi sürecidir. Bu, aynı zamanda doğa dengesinin bozulmasına, dünyadaki stratejik enerjisinin azalmasına ve insanlığın olumsuz etkilenmesine neden olur. 

ÇÖLLEŞMENİN NEDENLERİ

Çölleşmenin pek çok nedeni vardır; bir kısmı doğaldır, bir kısmı ise insanlarla ilgilidir. Doğal sebeplerden iklim değişikliği olgusunun artması, yağışların azalması, kuraklıkların artması, toprak tuzluluk oranları ve heyelanlar sayılabilir. Ormanların yakılması, tarım arazileri ve sulak alanların yok edilmesi çölleşmeyi artırıyor. Bu nedenlerden dolayı tarım alanlarındaki akarsular zayıflıyor ve çölleşme oranı artıyor.

Çölleşmenin beşeri (insani) nedenleri; insan sayısının artması, insanların yanlış kullanımış ve ekolojiye ve arazinin doğasına dikkat etmemektir. Tarım arazileri, ormanlar, su yönlerinin değişmesi, göllerin kuruması ve daha birçok sorun yaşanır.

Aynı zamanda savaşlar ve askeri operasyonlar çölleşmenin artmasına neden oluyor. Çünkü hegemonik devletler savaşlarında doğayı kullanır, hendek kazar, mayın döşer, merkezleri havaya uçurur, kimyasal silah kullanır. Türk devleti de benzer uygulamaları Kürdistan yürütüyor.

Sulak alanların kuruması, tarım alanları yerine binaların yapılması çölleşmenin artmasının temel nedenlerinden biri oldu. Bunun birçok örneği var. Bunlardan biri de Efrîn'de bazı devletlerle iş birliği yaparak tarım alanlarında fabrikalar kuran işgalci Türk devletidir. Katar Kızılay’ı da 11 Haziran'da Türkiye'nin iş birliğiyle Suriye'nin kuzeyinde 13 sömürge evi yaptığını itiraf etti.

ÇÖLLEŞME TEHLİKESİ VE ÜLKELER

BM’nin verilerine göre, 54 Afrika ülkesinden 46'sı çölleşmeyle karşı karşıya. Etkileri 38 Asya ülkesinde de meydana geliyor.

Kuzey Akdeniz ülkelerindeki çölleşme yüzde 33,8’dir. İspanya'da bu oran yüzde 69'dur. Kıbrıs'ta yüzde 66, Yunanistan, Portekiz, İtalya ve Fransa'da ise yüzde 16 ile 62 arasındadır.

Ortadoğu'da özellikle Bahreyn, Kuveyt, BAE, Katar gibi ülkelerin tamamen çöl olduğunu söyleyebiliriz. Mısır, Suudi Arabistan, Cezayir, Ürdün, Yemen ve Fas gibi 10 ülkede çölleşme oranı yüzde 60 ile 98 arasındadır. Somali, Suriye, Irak gibi ülkelerde çölleşme oranı yüzde 50. Somali, Suriye ve Irak gibi ülkeler ise çölleşmeyle karşı karşıyadir.

101 ülke üzerinde yapılan incelemelerin ardından hazırlanan BM 2023 raporuna göre, dünyada bir milyardan fazla insan çölleşme ve kuraklıkla karşı karşıyadır. Yani gezegendeki (Dünya) her 4 kişiden birinin kuraklıkla karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz. Kuraklığın etkisi esas olarak yoksulları etkiliyor, yani kuraklıktan etkilenenlerin yüzde 85'i düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor.

Raporda küresel kuraklığın zorunlu göçe neden olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla yeni göçlerin yüzde 98'i afetler sonucu oluyor. 2022’de göçmen sayısı 32 milyonun üzerinde olduğu açıklandı. İklim değişikliği ve kasırga, sel, kuraklık gibi felaketler sonucunda yerlerinden edildi.

BM'ye göre, Çin'in birçok bölgesinde orta ve şiddetli kuraklıklar iki katına çıktığında, bu yüzyılın sonunda kuraklık oranı yüzde 80'i aşacak.

ÇÖLLEŞMENİN DOĞA ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Kuraklık genel olarak habitatları ve ekolojik denge sistemlerini etkileyerek, birçok türün göçüne veya yok olmasına neden olmaktadır. Birincil enerji kaynakları tehdit altında olabilir ve sıcaklıklar 3 derece artacak. Kuraklıkla karşı karşıya olan dünya nüfusunun yüzde 3'ten yüzde 8'e çıkacağı öngörülüyor. Bir süreçte dünya nüfusunun yüzde 90'ı yüksek sıcaklıklarla karşı karşıya kalacak. Bu, insanın iklim değişikliğine karşı uygun önlemleri alma refleksini ve gücünü de zayıflatacaktır.

Çölleşme doğayı, ekolojiyi ve çevreyi olumsuz etkiliyor, biyolojik çeşitliliği yok ediyor, mera alanları ve mahsul verimliğini azaltıyor. Sonuç olarak siyasi ve toplumsal durumu olumsuz etkileyecek ve başka sorunları da beraberinde getirecektir.

(ma)

ANHA