Bölge halkın iradesi SİHA’larla hedef alınmaya başlandı: Helinc Katliamı

İşgalci Türk ordusunun Rojava devriminin öncü isimlerini hedef aldığı Helinc Katliamı, DAİŞ çetelerinin Şengal, Kobanê'deki katliamlarından ve Paris'te Kürt devrimci kadınlara yönelik yapılan katliamlarından hiçbir farkı yok. 23 Haziran 2020’de işgalci Türk devletine ait SİHA, Kobanê kenti yakınlarındaki Helinc köyünde bir evi bombaladı.

Saldırıda evin sahibi Emine Weysi ile Kongra Star Koordinasyon üyeleri Zehra Berkel ve Hebûn Mela Xelîl şehit düştü.

Bölge halkı Türk devletinin bu saldırısına büyük bir tepki gösterdi. Rusya, saldırıdan birkaç ay önce bölgeye gelmişti. Saldırıda Rusya'nın parmağı olduğuna dair şüpheler vardı.

İşgalci Türk devleti, Kürt öncü kadınlarına yönelik bu saldırıyla saldırı stratejisinde değişiklik yaptı. Kuzey ve Doğu Suriye’de SİHA’larla devrime öncülük eden, halka hizmet eden siyasetçiler hedef alınarak, katledilmeye başladı.

İşgalci Türk devleti, 4 yılın ardından Nisan ayında Kobanê'nin doğusundaki Eyn Bet yolu üzerinde 2 yurttaşın bulunduğu aracı SİHA’yla bombaladı. Saldırıda Helime Mihemed Osman ve eşi Eli Mistefa Osman ağır yaralandı. 45 yaşında olan Helime Mihemed Osman, 5 çocuk annesiydi. Sara Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü üyesi de olan Helime Mihemed Osman, 2011'den beri devrim mücadelesinde yer alanlardan biriydi.

Kadınların hedef alınması tesadüfi değil, planlı bir saldırılardı. Saldırılar, Rojava'da, Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınların kadın devrimi mücadelesinden vazgeçmeye yönelikti. Suriye’nin Geleceği Partisi eski Genel Sekreteri Hevrîn Xelef'in 12 Ekim 2019'de katledildi. Türk devleti ve bağlı çetelerin yürüttüğü bu planlı saldırılarla özgür kadın iradesinden ne kadar korktuğunun göstergesidir.

GARANTÖR DEVLETLERİN ROLÜ

Rusya ve Şam hükümeti güçlerinin Ekim 2019'da Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerindeki sınır bölgelerine yerleşmelerinin ardından işgalci Türk devletinin hava saldırıları arttı.

Gözlemcilere göre, Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi’nin hava sahasını Türk devletinin SİHA’larına açmak ve Rusya'nın İdlib'deki Suriyeli çeteleri bombalamasına izin vermek konusunda Rusya ile anlaştı.

2020’nin ortalarında işgalci Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye halkına karşı yeni bir savaş taktiği başlattı. SİHA’ları sıklıkla bölgede bulunuyor ve birçok saldırı yapıldı. Türk devletinin saldırılarının durması ve varılan anlaşma kapsamında QSD, sınırdan 32 kilometre geriye çekildiğini duyurdu.

Türk devletinin temel amacı binlerce insanı Kuzey ve Doğu Suriye'den göçertmekti. Ancak işgalci Türk devleti bunda başarısız oldu. Türk devleti hava saldırılarıyla halka korku salmak ve onları göçertmek istiyordu. Yine milyonlarca Suriyelinin can damarı olan Fırat Nehri'nin bağlantısını keserek ekonomik savaş yürüttü. Hesekê'deki Elok İstasyonu’nun suyunu da kesti. Kapıları ise KDP’nin desteğiyle kapattı.

Türk devletine ait SİHA’lar çoğu zaman yirmi dört saat bölgede hareketliliği yaşanıyor. Bunlara rağme uluslararası toplum ve hukuk örgütleri yaşananlara karşı sessiz kalmayı tercih ediyor. Onca saldırı, katliama rağmen Türk devletine yönelik hiçbir yaptırım kararı alınmadı.

FIRAT KANTONU’NA YÖNELİK HAVA SALDIRILARI

Türk devleti yıllardır Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının yanı sıra SİHA’larla da bölgeye yönelik bu saldırıları devam ediyor.

Türk devletine ait SİHA’lar 4 yılda Fırat Kantonu’na 32 kez saldırdı. Bu saldırılar ajansımız tarafından da belgelendi. Saldırdılar; Kobanê, Şirin, Eyn İsa, Hilincê, Memit, Îdiqê, Elpelûr, Qumcî, Zor Mexar, Koran, Çelebiye, Eyn Bet, Bîr Ereb, Bîr Zinar ve Bexdikê’ye yapıldı.

Bu saldırılar sonucunda 29 kişi şehit düştü, 18 kişi de yaralandı. Şehitlerin çoğu Kongra Star, Toplumsal Adalet Meclisi, Devrimci Gençlik Hareketi gibi sivil toplum çalışanlarıydı. Ayrıca 8 QSD savaşçısı da şehit düştü. Bu savaşçılardan 3'ü tedavi için kente gitmiş, 2'si ise ailelerini ziyarete gitmişti. 20 Nisan 2022'de Kobanê'nin İdiq köyüne düzenlenen saldırıda da 3 YPJ savaşçısı şehit oldu.

Şehit ve yaralıların yanı sıra Kobanê'nin altyapısı, stratejik yerleri, elektrik ve su şebekeleri de hedef alındı. Birçok hizmet merkezi yıkıldı.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Türk devletinin bölgeye yönelik bu saldırılarına son verilmesi için başta ABD ve Rusya olmak üzere Suriye'deki "garantör devletlere" defalarca çağrıda bulundu ancak bu çağrılar dikkate alınmadı.

1977 Cenevre Sözleşmesi’nin birinci protokolünün 37. maddesine göre, savaşlarda sivilleri katletmek yaralamak ve esir almak yasaktır.

İşgalci Türk devleti SİHA’ların geliştirilmesine milyonlarca dolar harcıyor. Türkiye, savaşa yaptığı yatırımlarla hem ülkede yıllardır devam eden Kürt sorunu derinleştiriyor hem de ekonomik krizin derinleşmesine neden oluyor.

(ma)

ANHA