​​​​​​​Libya’da federal sisteme geri dönülebilecek mi?

Libya’da merkezi sistemin çökmesi sonucu federal bir sistemin uygulanması tartışması yeniden gündeme geldi. Federal sistem ülkenin bağımsız olmasından sonra kurulmuştur. Libyalıların uygulamak istediği bu sistem nedir? Türk işgalinin varlığı ve milislerin egemenliği ile bunun uygulanma olanakları nelerdir?

​​​​​​​Libya’da federal sisteme geri dönülebilecek mi?
19 Nov 2022   03:30
HABER MERKEZİ – YEHYA EL HEBÎB

El Beyan gazetesi birkaç gün önce bir haberinde, Libya Başkanlık Konseyi’nin siyasi ve toplumsal bir harekete öncülük ettiğini, 1983’te kaldırılan il yönetim sistemi yeniden kurmayı hedeflediğini duyurdu.

https://www.hawarnews.com/tr/uploads/files/2022/11/18/201829_.png

Gazetenin haberine göre, “Meclis Üyesi Mûsa El Kewnî, siyasi parti liderleriyle yaptığı görüşmede, il yönetim sistemine dönmenin önemine vurgu yaparak, bunun en uygun çözüm olarak nitelendirdi. El Kewnî, merkezi olmayan il yönetim sisteminin Libya halkının tüm bölgelerinin ve bileşenlerinin haklarını koruduğunu belirtti. Her vilayet bütçesini alacak projelerini yürütecek. Merkezi hükümet ise dış politikayı ve devlet işlerini ile ilgilenecek. Ayrıca her vilayeti yönetmek üzere uygun bir kişi görevlendirecek.”

ESKİ BİR DENEYİM

1951’de bağımsızlığını elde eden Libya’da federal bir sistem kuruldu. Libya Birleşik Krallığı döneminde; doğuda Berka, batıda Trablus ve güneyde Ferzan olmak üzere 3 bölgeden oluşuyordu. Üç bölge Libya Birleşik Krallığı’nda altında toplanıyordu. Ancak 1963’te anayasa değiştirildi ve bunun sonucunda federal sistem kaldırıldı.

Her bölge özerk yönetime, hükümete ve yerel parlamentoya sahipti. Trablus bölgesi en küçük bölgeydi ve en fazla nüfusa sahipti. Fezan bölgesinin nüfusu daha azdı, ancak Berka bölgesi ne geniş alana sahipti.

26 Nisan 1963'te Libya'daki federal sistem kaldırıldı ve Libya Birleşik Krallığı, Libya Krallığı oldu. Bu bağlamda dönemin iktidar sistemi Libya'yı 10 vilayete (Beyda, Xemis, Obari, Zawiye, Bingazi, Derne, Geryan, Misrata, Sebha ve Terablus) ayırma kararı aldı. Bu sistem, 1 Eylül 1969'da Muammer El Kaddafi liderliğindeki, monarşinin kaldırıldığı ve Libya Arap Cumhuriyeti'nin kurulduğu darbeye kadar devam etti.

2012 yılında Libya'da ikinci kez federalizm ön plana çıktı. 6 Mart 2012'de Barqa federal bölge olarak ilan edildi ve yerel meclis başkanı olarak Ehmed El Zubêr El Sinosi seçildi, ancak bu sahada gerçekleşmedi.

Libya'daki her siyasi krizle birlikte, ülkedeki krizin tek çözümü olarak görülen federalizm çağrıları artıyor. Son zamanlarda, eski devlet yetkilileri ve milletvekilleri bu sistemin uygulanması için oy kullandı.

Geçen Ekim ayında, Doğu Libya'nın 32 milletvekili, meclis başkanı Eqile Salih'i canlı yayında 1951 anayasasını gözden geçirmeye ve federal sistemi 3 tarihi bölgeye (Terablus, Berka ve Fezan) göre yeniden uygulamaya çağırdı.

Ayrıca 32 milletvekili Terablus ve Fizan bölgeleri yetkililerine bu çağrıya destek vermeleri çağrısında bulunarak, federalizmin Libya topraklarının birliğinin ve güvenliğinin teminatı olduğunu söyledi. Ayrıca, federalizmin uygulanması taleplerinin, 2017 yılında anayasanın yeniden kurulması önerisine ilişkin referandumun başarısızlıkla sonuçlanmasından kaynaklandığını da belirttiler.

MERKEZİ SİSTEMİN ÇÖKÜŞÜ

Libyalı siyasi aktivist Mehmed Qeşût, Libya'daki idari yapının üç bölgenin (Trablus, Fizan ve Barak) federal kraliyet sisteminden merkezi sisteme geçtiğini aktararak, "Merkezi sistem tüm devlet kurumlarını aynı zamanda başkent olan Trablus’ta topladı. Zamanla bu sistemin başarısızlığı, hizmetlerin sunumunda ve imar uygulamasında gecikmeler olduğu görüldü. Bu başarısızlığın nedeni, kurulan bürokrasidir" şeklinde konuştu.

2011'den sonra Trablus'un yükünü hafifletmek için bazı bölgelerdeki bazı kurumların işletilmesi ve dağıtılması için her şehirde belediyelere daha fazla yetki verilmesi yönünde umutların olduğunu dile getiren Qeşût, "Bu konuda birçok karar alındı. Ulusal Petrol Şirketi’nin Trablus'tan Bingazi'ye taşınması gereken konu, ancak bu kararlar uygulanmadan kağıt üzerinde kaldı. Bu nedenle, federal bir sistemin uygulanması için 2013 yılında Beyda, Bingazi ve Ecdabiya kentlerinde ilk protestolar başladı” dedi.

Son dönemde federalizmin uygulanmasına yönelik çağrıların, özellikle 2015 Suheyrat Sözleşmesi ve 2021 Cenevre Sözleşmesi'nden sonra gelen hükümetlerin başarısızlıklarının bir sonucu olduğunu dile getiren Mihemed Qeşût, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu sözleşmelerden sonra gelen hükümetler tüm Libyalılara adil hizmet sunmak yerine Trablus içinde kendilerini güçlendirmeye yöneldi. Ayrıca kendilerini koruyan milislerin destekçisi ve Türk işgaline sadık hale geldiler. Sistem değişikliği çağrısı özellikle silahlı kuvvetlerin Trablus'u ve tüm batı bölgesini 2019'dan geri getirememesinin ardından geldi. Savaşa ve mermi seslerine alternatif bir çözüm olarak federal sistem ortaya çıktı. Federal sistemin Libya devletini böldüğünü düşünüyorlar ama bu doğru değil. Federal sistem yetkileri dağıtıyor ve belediyeler yerel yönetimler şehirlere hizmet veriyor. Bence bu sistem Libya için en uygun sistemdir” şeklinde konuştu.

‘TÜRK MİLİSLERİ FEDERAL SİSTEMİN UYGULANMASINA ENGEL OLUYOR’

Libyalı siyasi aktivist Mihemed Qeşût, Türk devletinin Libya'ya müdahalesine ve silahlı milislerin yönetimine dikkat çekerek, "Türk işgali ve milislerin Trablus ve tüm batı bölgelerindeki hakimiyetinden dolayı, Libya'da federal sistemin uygulanması zor. Ulusal kararın egemenliği ve yetkisi yeniden tesis edilmelidir. Güçlü bir hükümet olmalıdır. En önemlisi de böyle bir sistemi onaylayan ve yurttaşların hak ve görevlerini tanımlayan bir anayasa olmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

ANHA