‘Kürt-Arap birliği sömürge planlarına karşı en güçlü kalkandır’
Türk devletinin demokratik ulus projesini yok etmek için halklar arasında fitne çıkardığına dikkat çeken yurttaşlar, halkların birliğinin sömürge planlarına karşı güçlü bir kalkan olduğunu belirtti.
Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik tehdit ve saldırılarının devam ettiği bu süreçte, bazı kesimler halkların birliği projesini farklı yöntemlerle darbelemeye çalışıyor. Türk devletinin yürüttüğü özel savaş politikaları kapsamında olan bu yöntemlerden birisi de halk arasında fitne çıkarmak.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demokratik Birlik Partisi (PYD) üyesi Enes Qasim El Merfoi, Kürt-Arap birliğinin yeni olmadığını, aralarındaki güçlü ve derin ilişkinin tarihi olduğunu kaydetti.
‘ÖZERK YÖNETİM BÖLGELERİ GÜVENLİK VE BARIŞIN OLDUĞU BÖLGELERDİR’
El Merfoi konuşmasına şöyle devam etti: “Suriye hükümeti güçlerinin halkının ve topraklarının savunmakta zayıf olduğu yıllar önce ortaya çıktı. Kuzey ve Doğu Suriye halkı, bu bölgeyi Kürtler, Araplar ve Süryaniler dışında kimsenin koruyamayacağını gördü.”
Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) halk arasındaki ilişkilerin ve dayanışmanın güçlendirilmesindeki rolüne dikkat çeken El Merfoi, "QSD, Kuzey ve Doğu Suriye’de tüm yurttaşları kucaklayan mozaik bir tablo inşa etti. Ayrıca kahramanca savaştı, bölgeyi korudu ve tüm dünyayı terörden korumak için onlarca şehit verdi” dedi.
Konuşmasının devamında demokratik ulus projesi ve Özerk Yönetim sistemine dikkat çeken El Merfoi şunları ifade etti: "Kuzey ve Doğu Suriye’deki yurttaşlar kendi kendilerini örgütleyip yönetebilirler. Bölgelerimizle Şam hükümetinin ve Türk devletinin işgali altındaki bölgelerle kıyasladığımızda, Özerk Yönetim bölgelerinde güvenlik ve barışın olduğunu görürüz.”
El Merfoi, halkların birliğinin işgalci Türk devletinin politikalarına karşı bölgenin kazanımlarının korunmasının garantisi olduğunu belirtti.
TARİHİ BİRLİK
İgêdat aşireti kanaat önderlerinden Ferhan Ehmed El Ferhan, halkların birliğinin gerekliliğine vurgu yaparak, Kürtler ve Araplar arasında binlerce yıldır beraberliğin var olduğunu, birini diğerinden ayırt etmenin mümkün olmadığını belirtti.
“Kürt-Araplar birliği, Türk devletinin ajan ve özel savaş yöntemlerle yürüttüğü sömürge projesine karşı cevaptır” diyen El Ferhan konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Özerk Yönetim ve QSD, Arapların, Kürtlerin, Süryanilerin ve Asurilerin birliği, bölgeyi zayıflatmaya ve sömürmeye çalışan Türk devletinin tüm planlarına karşı kalkan olacaktır.”
ANHA
‘Kürt-Arap birliği sömürge planlarına karşı en güçlü kalkandır’
Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik tehdit ve saldırılarının devam ettiği bu süreçte, bazı kesimler halkların birliği projesini farklı yöntemlerle darbelemeye çalışıyor. Türk devletinin yürüttüğü özel savaş politikaları kapsamında olan bu yöntemlerden birisi de halk arasında fitne çıkarmak.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demokratik Birlik Partisi (PYD) üyesi Enes Qasim El Merfoi, Kürt-Arap birliğinin yeni olmadığını, aralarındaki güçlü ve derin ilişkinin tarihi olduğunu kaydetti.
‘ÖZERK YÖNETİM BÖLGELERİ GÜVENLİK VE BARIŞIN OLDUĞU BÖLGELERDİR’
El Merfoi konuşmasına şöyle devam etti: “Suriye hükümeti güçlerinin halkının ve topraklarının savunmakta zayıf olduğu yıllar önce ortaya çıktı. Kuzey ve Doğu Suriye halkı, bu bölgeyi Kürtler, Araplar ve Süryaniler dışında kimsenin koruyamayacağını gördü.”
Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) halk arasındaki ilişkilerin ve dayanışmanın güçlendirilmesindeki rolüne dikkat çeken El Merfoi, "QSD, Kuzey ve Doğu Suriye’de tüm yurttaşları kucaklayan mozaik bir tablo inşa etti. Ayrıca kahramanca savaştı, bölgeyi korudu ve tüm dünyayı terörden korumak için onlarca şehit verdi” dedi.
Konuşmasının devamında demokratik ulus projesi ve Özerk Yönetim sistemine dikkat çeken El Merfoi şunları ifade etti: "Kuzey ve Doğu Suriye’deki yurttaşlar kendi kendilerini örgütleyip yönetebilirler. Bölgelerimizle Şam hükümetinin ve Türk devletinin işgali altındaki bölgelerle kıyasladığımızda, Özerk Yönetim bölgelerinde güvenlik ve barışın olduğunu görürüz.”
El Merfoi, halkların birliğinin işgalci Türk devletinin politikalarına karşı bölgenin kazanımlarının korunmasının garantisi olduğunu belirtti.
TARİHİ BİRLİK
İgêdat aşireti kanaat önderlerinden Ferhan Ehmed El Ferhan, halkların birliğinin gerekliliğine vurgu yaparak, Kürtler ve Araplar arasında binlerce yıldır beraberliğin var olduğunu, birini diğerinden ayırt etmenin mümkün olmadığını belirtti.
“Kürt-Araplar birliği, Türk devletinin ajan ve özel savaş yöntemlerle yürüttüğü sömürge projesine karşı cevaptır” diyen El Ferhan konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Özerk Yönetim ve QSD, Arapların, Kürtlerin, Süryanilerin ve Asurilerin birliği, bölgeyi zayıflatmaya ve sömürmeye çalışan Türk devletinin tüm planlarına karşı kalkan olacaktır.”
ANHA
