​​​​​​​12 Eylül 22 HABER MERKEZİ GÜNDEMİ

​​​​​​​12 Eylül 22 HABER MERKEZİ GÜNDEMİ
11 Sep 2022   23:00

HPC-Jin ve Kongra Star’ın, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği önünde başlattığı çadır eylemi 2’nci ayında devam ediyor. Saat 10: 00 (GÖRÜNTÜ VE FOTOĞRAF)

Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Hukuk Komitesi, kadın yasalarını ve temel yöntemleri değerlendirmek için Mihemed Şêxo Kültür ve Sanat Merkezi’nde bir toplantı yapacak. Saat 11: 00 (GÖRÜNTÜ VE FOTOGRAF)

Fırat Bölgesi Suriye Devrimci Gençlik Hareketi, Önder Öcalan üzerindeki tecridi kınamak amacıyla Kobanê Kantonu’nun Qenayê ilçesinde bir eylem yapacak. Saat 10:00 (GÖRÜNTÜ VE FOTOĞRAF)

Dêrazor’daki Meşhor aşireti kanaat önderleri, Türk devleti ve Şam hükümeti arasındaki yakınlaşmanın Özerk Yönetim projesini yenmeyi amaçladığına dikkat çekerek, QSD ve Özerk Yönetim’e karşı yürütülen tüm komploları reddettiklerini belirtti. (GÖRÜNTÜ VE FOTOĞRAF)

Türk iktidarı, 2019’da Önder Öcalan’a yönelik disiplin cezaları kesti. Avukat Xedîce  Îbrahîm, bu cezaların amacının tercidi sürdürmek ve Önder Öcalan’ı ‘umut hakkı’ndan mahrum bırakmak olduğunu kaydetti.

Okulları, işgalci Türk devleti ile savaş cephelerine yakın olan Girê Spî’nin kırsal bölgeleri ve Eyn Îsa’daki 2 bin öğrenci 4 yıldır eğitim hakkından mahrum bırakılıyor. Bu, uluslararası toplumun ve ilgili örgütlerin ilgisizliğinden kaynaklanıyor.

Efrîn İnsan Hakları Örgütü sözcüsü Îbrahîm Şêxo, Türk devletinin Efrîn’i işgal ettikten sonra Türkiye topraklarına katmak için Efrîn’nin doğasını yok ederek demografik yapısını değiştirmeye devam ettiğine dikkat çekti. (GÖRÜNTÜ VE FOTOĞRAF)

Suriye’ye kolay geçtiler ancak bombardıman sonucu her an Türk devletinin sınırından uzaklaştılar ve çıkmaları zorlaştı. DAİŞ’li Türk kadını Saadet Güler’in hayalleri DAİŞ’in yenilmesi ve Hol Kampı’na yerleştirilmesinden sonra suya düştü. Şimdi de Türk devletinin kendisini teslim almasını bekleyen Saadet şu çağrıda bulunuyor: “Türkiye vatandaşlarına sahip çıksın.”

ANALÎZ

Türkiye’de kan ile beslenen bir faşizm var. Sadece Kürdistan’da değil, faşist sistemin hakim olduğu her yerde kan çeşmeleri ve gölleri oluşmuş. Faşizm, işgal zihniyetine sahip ve kolektif anlayışı, filozofik yaklaşımı öldürüyor, diyalektik yöntemleri ortadan kaldırıyor. Bu durum da sorunların çözüm yollarını tıkatıyor. Ayrımcılık, baskı ve bastırmayı uyguluyor. Yani kolektif iradeyi ve özgür fikri yok ediyor. Mekansal ve toplumsal örgütlenmeye yaşam şansı vermiyor. Askeri devleti kuruyor ve yurttaşlar köle konumuna düşürülüyor.