​​​​​​​Şengal’in işgalinde neden ısrar ediliyor?

Rojava ve Şengal arasına duvar örmeye başlayan Irak hükümeti ve KDP, stratejik bir konuma sahip Şengal’in işgal edilmesinde ısrarcı tavrını sürdürüyor. Xerib Hiso, bu duvarın uluslararası güçlerden bağımsız örülmediğini ve Türk devleti için yeni işgal fırsatlar oluşturduğunu söyledi.

​​​​​​​Şengal’in işgalinde neden ısrar ediliyor?
16 Apr 2022   04:13
HABER MERKEZİ – EHMED SEMÎR

Şengal, Irak, Türkiye ve Suriye sınır üçgeninde bulunan stratejik bir coğrafyaya sahip olması nedeniyle tarih boyunca dikkatleri hep üzerinde tuttu. Çoğunlukla Êzidî Kürtlerin yaşadığı Şengal, aşağı Mezopotamya'nın en eski bölgelerinden biri ve Ninova şehrinin batısında yer alır.

AKDENİZ’E AÇILAN YOL

Şengal Harir Limanı’nı Akdeniz’e bağlayan kavşakta yer alması nedeniyle ekonomik öneme sahip. Ekonomik krizin ortasında kalan Türk devleti, çöken ekonomisini ayağa kaldırmak için burayı işgal tehdidinde bulunuyor.

Kadim ve kutsal bir Êzidî inancına sahip olan bu coğrafya, tarih boyunca soykırım tehditleriyle karşı karşıya kaldı. Başta Türk devleti olmak üzere birçok iç ve dış güç Şengal işgali için çatışıyor.

Türk devletinin tarihi, Êzidî toplumunu geçirdiği fermanlar ve katliamlarla dolu. En son 3 Ağustos 2014'te Êzidîlere yönelik bir ferman daha verildi. Bu tarihte DAİŞ çeteleri Şengal’e saldırdı ve halkına yönelik katliamlar gerçekleştirdi. Bunun sonucunda binlerce kişi öldü ve yaralandı. Binlercesi de kaçırıldı.

Son fermanın zorluğu Êzidî Kürtler için artık tekrar etmeyi kabul etmeyecekleri bir ders oldu. Ferman sırasında Şengal’i güya savunan KDP silahlarını bırakarak Şengal’i terk etti. KDP’nin Şengal halkını çetelerin pençesine terk etmesinin ardından Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) savaşçıları ile Halk Savunma Güçleri (HPG) ve YJA-Star gerillaları, Şengal halkının imdadına yetişti ve onları DAİŞ’ten kurtardı.

ÊZİDÎLER SÜMERLERDEN BU YANA KATLİAMLARA DİRENİYOR

Kültürüne ve inancına bağlı olan Êzidî toplumu, binlerce yıl öncesine dayanan kültür ve inançlarının korunması için ağır bedeller ödedi. Êzidîler, MÖ 3500-5000 yıllarından bu yana soykırıma direniyor.

Êzidîler, fermanları bir daha yaşamamak için 2014 yılında Önder Abdullah Öcalan’ın fikirleri çerçevesinde kendi yönetimlerini kurmaya başladı. Bu kapsamda topraklarını, dillerini, dağlarını, ovalarını, dinlerini ve kültürlerini dış güçlerden korumak için Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ), Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) ve Êzidî Güvenlik Güçleri kuruldu.

Gazeteci Sipan Silo, Şengal’in coğrafyasının önemine değinerek, "Şengal Dağı, güçlü ve sarp bir dağ olarak biliniyor. Çok sayıda mağarası var ve derinliğinde bereketler var. Coğrafyası nedeniyle önemli bir yere sahip, bu nedenle tarih boyunca devletler buraya saldırarak elde etmeye çalıştı" ifadelerini kullandı.

‘ŞENGAL’DE OLAN OLAYLAR TARİHSEL BİR TEKRAR'

Şengal ve çevresinde Türkiye, İran, Irak hükümeti ve KDP'nin varlığının tarihi olduğunu vurgulayan Sipan Silo, Şengal’in Mezopotamya'nın geçiş ve kontrolünün ana kapısı ve anahtarı olduğunu belirtti.

Êzidîlerin 6 bin yıldan fazla bir süredir Şengal’de yaşadığını ve bulunan tarihi kalıntıların bunu doğruladığını söyleyen Silo, DAİŞ çetelerinin 2014'te Şengal’e saldırdıklarında dağa ulaşamadıklarını hatırlattı.

SURİYE VE IRAK'TA OSMANLILARI GERİ GETİRME PLANLARI

DAİŞ’in Şengal’e saldırısından önce, resmi hükümet sayımına göre Şengal’in nüfusu 380 bindi. Silo, Şengal’deki mevcut Êzidî sayısının 100 bin kişiyi geçmediğini belirterek, "Bu sayının azalmasının nedeni planlı politikalar. Şengal sakinleri hedef alındı ve katledildi. Ancak Êzidîler topraklarının işgal edilmesini kabul etmediler” ifadelerini kullandı.

Türk devletinin Osmanlı planlarına işaret eden Sipan Silo, “Şengal, Türkiye'ye açılan bir ticaret yolu olan Musul'un kapısı. Türkiye yeni ekonomik yollar açmak istiyor. Türkiye'nin planları sadece Şengal değil, Suriye ve Irak'ı da işgal etmek. Bu da Osmanlı devletini geri getirme emelleri” şeklinde konuştu.

9 Ekim 2020'de Kazimi hükümeti ve KDP, Şengal’in kontrolünü yeniden ele geçirme konusunda bir anlaşma imzaladı.

DAİŞ çetelerinin saldırıları sırasında kaçan güçler şimdi de bir utanç duvarı örerek öz yönetim projesini kuran Şengallileri taciz etmeye çalışıyor.

‘ÊZİDÎSİZ BİR ŞENGAL İSTİYORLAR’

Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Eş Başkanı Xerîb Hiso, duvarın inşasının ve Şengal kuşatmasının Kürt halkına karşı düşmanca bir zihniyetin sonucu olduğunu söyledi.

Duvar politikasının Baas politikasının devamı olduğunu belirten Xerib Hiso, "Bu politika, her zaman Êzidîlerin iradesini kırmaya çalışan Irak Baas Partisi'nin politikasının bir devamı. Bunlar Êzidî toplumuna karşı eski, yaygın ve ırkçı politikalardır. Amaçları Êzidîsiz bir Şengal yaratmak” ifadelerine yer verdi.

‘MUSUL DÜŞERKEN ŞENGAL DİRENDİ’

Hiso, Êzidî toplumunun Irak hükümetine karşı olmadığını, tarihi topraklarında kültürel ve manevi haklarıyla tüm Iraklılar gibi yaşamak istediğini belirterek, "Êzidîler Irak hükümetine karşı silaha sarılmadı, tam tersine kendilerini ve Irak'ın toprak bütünlüğünü savunmak için silahlandılar. DAİŞ'e karşı savaştılar. Irak hükümeti ve KDP Şengallilere yardım etmedi” dedi.

‘PKK RESMİ İZİNLE ŞENGAL’E GİTTİ’

Şengal’de demokrasinin değer ve ilkelerinin halkın kardeşliğine dayandığını, Êzidîler ve diğer halkların güçlerini birleştirdiğini ve özgürlüğe doğru adım attığını dile getiren Hiso, sözlerine şöyle devam etti: "Irak hükümeti, Ortadoğu'da yeni bir durum olarak ortaya çıkan bu projeyi kabul etmiyor. Bu proje siyasi ve sosyal açıdan büyük bir başarı ortaya koydu” şeklinde konuştu.

KDP, Türkiye ve diğer bazı güçlerin Kürdistan Özgürlük Hareketi gerillalarının Şengal’i terk etmesi için kirli politikalarda ısrar ettiğini dile getiren Hiso, "Gerillaların çekilmesinden sonra yeni bir soykırım gibi kirli planları olduğu ortaya çıktı. Kürdistan Özgürlük Hareketi, Irak hükümeti ve KDP’nin resmi onayı ile Şengal’e gitti. Êzidîleri korumak ve kurtarmak için gerillaların fedakarlık ve kahramanlık ruhunu tüm dünya gördü."

'DUVARIN İNŞASI ROJAVA HALKINA BIR MESAJDIR'

Hiso, Şengal ile Rojava arasındaki duvarın inşasının, iddia ettikleri gibi Êzidilerin DAİŞ’ten korumak için değil, kuşatmayı amaçlayan kirli anlaşmaların sonucu olduğuna işaret ederek, “DAİŞ Irak topraklarına El-Bukemal ve Beac çevresinden saldırdı. Bu duvar Êzidiler için soykırım ve baskı dayatmasıdır. Neden Êzidilerin Irak parlamentosunda yerlerini almayı ve haklarını Irak anayasasında güvence altına almalarını kabul etmiyorlar?" diye sordu.

Duvarın inşa edilmesinin Lozan ve Sykes Picot antlaşmalarını tanımak anlamına geldiğini söyleyen Xerib Hiso,  “Düne kadar Sykes Picot'un devleti bölme planlarıyla mücadele ettiklerini söylüyorlardı ancak bugün haritasını çiziyorlar. Bu duvarın inşası iktidarlarının sonunu getirecektir. Apaçık Kürt halkını parçalamaya çalışıyorlar” ifadelerine yer verdi.

'SINIRLARINI KORUMAKTAN MEMNUN DEĞİLLER'

Türkiye'nin bu duvarlardan sonra binlerce çeteyi Suriye ve Irak'a geçirdiğini belirten Xerib Hiso, "Bu duvarların arkasında binlerce çete eğitildi. Şengal ve Rojava arasındaki bu duvar gelecekte büyük tehlikelere yol açacak. Şengal halkının bu duvara ihtiyacı yoktur. Şengal’e yeni bir düzen getirmek için mücadele ediyorlar. Uluslararası toplum, Irak partileri ve Başûrê Kurdistan'daki siyasi partiler sessiz kalmamalı ve ulusal bir duruş sergilemelidir” şeklinde konuştu

'IRAK TEK BAŞINA BU DUVARI İNŞA EDEMEZ'

Xerib Hiso, büyük bedeller ödeyen Êzidilerin kimseye diz çökmediğini söyleyerek, “Dünya Êzidîlerin mücadele içinde geçen fedakarlıklarıyla gurur duyuyor. Tüm Êzidiler, seslerini yükseltmeli ve inşa edilmekte olan duvara karşı durmalı. Dünyada mücadelemiz ve direnişimizle tanınıyoruz" dedi.

Türk devletinin duvar inşasındaki rolüne değinen Xerib Hiso, “Türk devletinin rolü, Efrin'in işgalinde kamplar inşa etmekti. Irak ekonomisi çöktü ve duvar inşası Türk devleti için yeni fırsatlar demek oluyor. Diğer devletlerin desteği olmadan Irak bu duvarı tek başına inşa edemez" diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

(rr)

ANHA