PKK’yi ‘terör listesine’ alanlar utanmalıdırlar-ŞÜKRÜ GEDİK

PKK’yi ‘terör listesine’ alanlar utanmalıdırlar-ŞÜKRÜ GEDİK
13 OCAK 2022   02:11
​​​​​​​ANALİZ-Şükrü GEDİK

Kürtlerin imhası üzerine inşa edilen Türk ulus devleti, sömürgeciliği geliştirirken işlediği suçlar hangi kapsama giriyor acaba?  Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşen kitlesel kıyımlar, faali meçhul cinayetler, köy yakmalar hangi kategoriye giriyor? Ya da Rojava’yı işgal ederek yol açtığı büyük insani trajedileri nasıl tanımlıyorlar? Her gün yapılan saldırılarla kadınları, çocukları, yaşlıları katletmesi ne anlama geliyor?

Devlet, her türlü suçu işleme serbestisine sahiptir. Uluslararası hukukta suçların tanımı yapılmıştır. Türk devleti bu suçlardan azade sayılmaktadır. Savaş suçları kapsamına girecek binlerce olay, bilgi-belge olmasına rağmen ulusal ve uluslararası hiçbir hukuk kuralı işlemiyor.

ABD, AB ülkeleri, Türk devletinin Kürtlere karşı işlediği suçlara sesiz kalarak destekliyor. Bununla da yetinmeyerek askeri, siyasi, ekonomik, diplomatik, istihbarat desteğini esirgemeden devam ettirmektedir. PKK’yi ‘terör listesine’ alarak Kürtleri topyekûn cezalandırmaktadırlar.

Ağzı var dili yok bir halkı savunmak için ne yapmak, nasıl davranmak gerekir? Saldırı halinde olan Türk devletine karşı meşru müdafaa hakkını kullanmak, terör suçları kapsamına alarak mahkûm etmek çifte standarttır. Türk devletinin Kürtlere karşı işlediği suçların binde biri herhangi bir AB ülkesine yapılmış olsaydı dünya ayağa kalkar ve savaş hali ilan edilirdi.

PKK’yi ‘terör listesine’ almak için olmadık suçlar ürettiler. Olof Palme’yi bile kurban ettiler. Avrupa’da yaratılan bu algı nedeniyle PKK’yi kriminalize ettiler. Bir halkın özgürlük mücadelesini yasakladılar. PKK şahsında Kürt halkını yargısız infaz ettiler. Kürt halkına bunu reva görenler tarih karşısında suçludur. PKK’yi ‘terör listesine’ alanlar yaptıklarından utanmalıdır ve Kürt halkına özür borçludur.

AKILLARA ZİYANDIR, UTANÇTIR

Dünya insanlığının başına bela olan DAİŞ çetelerine karşı bütün cephelerde savaşan tek güç PKK’dir. Kerkük’ten Kobanê’ye, Maxmur’dan Şengal’e kadar bütün savaş cephelerinde en ön safhada PKK gerillaları vardır. Avrupa için de büyük bir bela haline gelen DAİŞ’i yenilgiye uğratmıştır. Yani bu anlamda PKK, AB ülkelerinin güvenliğine de katkı yapmıştır. Hal bu iken PKK’nin halen ‘terör listesinde’ tutulması akıllara ziyandır, bu kararı verenler için bir utançtır.

Kürtlerin sömürge statüsünde olması ve kölelik koşullarına mahkûm edilmesinin vebali PKK’yi ‘terör listesine’ alanların boynundadır. Başta Alman devleti olmak üzere PKK’yi ‘terör listesine’ alma kararı veren ülkeler Kürt halkına karşı işledikleri suçları telafi etmek durumundadır. Bu yanlıştan bir an önce dönmelidirler.

Alman devletinin Osmanlıdan günümüze Türkiye ile ilişkileri bilinmektedir. Çıkara dayalı ilişkilerden dolayı Kürtlere karşı işlenen suçların ortağı olmaya devam etmektedir. Türk devletine gelişmiş askeri tekniğin tedarikini yapan Almanya Yahudilere yaptığının bir benzerini Kürtlere yapmaktadır.

Kürt halkının coğrafyası işgal edilecek, dili-kültürü yasaklanacak, siyaset yapma hakkı ellerinden alınacak, tutuklanacak, katledilecek, koyun gibi boynu bıçağın altına yatırılacak ama kendisini savunmayacak. Bunun kararını kimler veriyor, neden veriyor? Avrupa ülkeleri bu zulme neden ortak oluyor? Bunun hesabını vermeleri gerekirken PKK’yi ‘terör listesine’ alarak bu zulmü iyice perçinliyorlar.

ÖNDER APO, PKK, KÜRT HALKI ARASINA DUVARLAR ÖRMEK BEYHUDE BİR ÇABADIR

Dünyanın egemen güçleri birleşmiş onurlu Kürt halkını mahkûm etmiştir. Kürtlere ölümün dışında seçenek bırakılmamıştır. Savunma hakkı terör kavramıyla yaftalanmış, özgürlük arayışı yasaklanmıştır. PKK ‘terör listesine’ alınıyor, önderliği zindanda tutularak izolasyona tabi tutuluyor. Yani tabiri caizse ‘taşları bağlamışlar itleri salmışlar’ deyiminde olduğu gibi bir durumla karşı karşıyayız.

Önder Apo’nun içinde bulunduğu ağır tecrit koşullarının mimarı da Avrupa’dır. Önder Apo, PKK ile Kürt halkının arasına duvarlar örmek beyhude bir çabadır. Önder Apo Kürt halkının iradesidir, önderidir. PKK’de Kürt halkının öncü örgütlü partisidir. Kürt halkını öndersiz ve partisiz bırakmak demek, Kürtleri kadavra haline getirmektir. Başı bedenden ayırmak, elleri kolları koparmak demektir. Şu an yapılmış olan budur.

Her ne olursa olsun Kürtler bu saldırganlığı, kendilerine dayatılan bu onursuzluğu asla kabul etmedi ve bundan sonra da kabul etmeyecektir. Doğuştan gelen haklarına sonuna kadar sahip çıkacaktır ve bu haklarını kullanacaktır. Karşılarında dünya da birleşse bu haklarından hiçbir zaman feragat etmeyeceklerdir.

HEP BERABER DAHA GÜR HAYKIRALIM

PKK’yi ‘terör listesinden’ çıkarmak için başlayan kampanya, Kürt halkına düşmanlık besleyenleri teşhir etmek, meşru insani haklarımızı her yerde savunmak için önemli bir fırsattır. Dünyanın neresinde olursak olalım Kürtlerin uğradığı haksız, hukuksuz, gayri insani uygulamalara son vermek için örgütlenelim ve daha gür haykıralım.

Halkımız imha sürecine alındığını, bütün kazanımları tehlike altında olduğunu bilerek bu kampanyaya katılmalıdır. Önder Apo’nun özgürlüğünü sağlamak, PKK’yi ‘terör listesinden’ çıkarmak için mücadeleyi yükseltmek gerekir. Bu kararları alan devletleri teşhir etmek kadar halkları bilgilendirmek için daha kapsamlı, derinlikli, yoğunluklu bir çalışma içinde olunmalıdır.

Halkımızı savunmasız bırakan, PKK’yi ‘terör listesine’ alan, Önder Apo’yu ağır tecrit koşullarına mahkûm eden kararlar, kanunlar Kürtler için yok hükmündedir ve hiçbir meşruiyeti yoktur. Kampanyaya bu düşüncelerle katılıp başarıya ulaştırmak gerekir.

ANHA